Yaramaz çocuk
Senden bir şey olmaz, tembelsin dediler. Hep arka sıralarda oturduk. Evde de çok yaramazsın, yerinde durmuyorsun, akıllı çocuk sesi soluğu çıkmadan yerinde oturan çocuk. İşte Ayşe teyzenin oğlu ne kadar akıllı, bak hiç yaramazlık yapıyor mu? Yok Hasan amcanın oğlu hiç oyuncaklarını kırıyor mu? Ayşe teyzenin oğlunu Hasan amcanın oğlunu anlatıp durdular. Bakıyorum bu çocuklara kanı çekilmiş gibi hareketsiz. Benim de, bizimde olmamızı istediler hep ve arka sıralara ittiler bizi.
Ama biz biliyorduk; biz tembel, aptal, işe yaramaz değildik. Asıl onlar bilmiyorlardı, daha kötüsü de bilmediklerini de bilmiyorlardı. Bir çocuk ona verilen oyuncakla oynadıktan sonra kırıp içinde ne var ne yok diye inceliyorsa bu çocuk bunu hayta ve tembel olduğu için yapmıyordur. Merak ediyordur. Bunca icatları; elektriği, yer çekimini, bilgisayarı, televizyonu bulan bu yaramaz çocuklardır. Ama anlamadılar.
Avrupa’da hiperaktif çocukları zeka testine soktuklarında zeka seviyelerinin diğer çocuklara göre daha yüksek çıktıklarını görmüşler ve onlara özel eğitimler vermeye başlamışlar. Biz ise yaramaz yerinde durmuyor, cam kırıyor, kumandayı bozuyor, fırını, çamaşır makinesini bozuyor ve sürekli çalışıp zar zor para kazanan babasına zarar veriyor, masraf çıkarıyor hayırsız evlat diye damgalıyoruz. Sonra o hayırsız evlat bilinçaltına yerleştirilen yarmaz, tembel, hayırsız evladın gerektirdiklerini yapıyor. Çünkü ona sunulan bu ve yaptığı şeyin en iyisini dibine kadar yapıyor. Madde ise en dibine kadar içiyor, alkolse onu da en iyi şekilde temsil ediyor. Okulda bir havuzu Z çeşmesi kaç saatte doldurur veya bir sayının karekökü nedir? Bilemediği için tembel damgası yemiş bizler; öyle yöntemler buluyoruz ki madde ve alkol almak için, atomun formülünü azotun formülünü bulabilecek kapasitede olduğunu görüyoruz.
Mesela Bağımsız Yaşam Derneği’nde grup olarak iyileşiyoruz ve biz inanıyoruz ki sırlarımız kadar hastayız. Onun için grup içinde birbirimize anlatıyoruz ve rahatlıyoruz. Yanımıza gelen bir kardeşimiz bir gün kendilerine ait cafede yoksunluk çekiyor, para bulması lazım. 6 tane amcası var bu kardeşimizin. Dükkandan çıkıyor para bulmayı kafasına koymuş ve sırayla 6 amcasını da ziyaret ediyor. 6sına da dükkanlarına vergi dairesinden geldiklerini, babasına 2000 TL lazım olduğunu, maliyecilerin yanında kendilerini arayamadığını ve kendisini gönderip amca babam sadece senden istedi diğer amcalarım duymasın dedi. Bilirsin en çok seni sever diyor. Bazı amcaları üstümde o kadar yok diyor, 1000 TL var. Olmaz amca diyor 2000 TL lazım hem de acil. Bu kadar para üstünde olmayan amcaları bankadan çekerek tamamlayıp veriyorlar parayı. Abi diyor; eğer parayı eksik alsam anlarlar. Durumun ciddiyetini anlamaları için 1900 TL verseler olmaz diyorum ve hiç şüphe uyandırmadan 6 amcasından 12000 TL’yi topluyor. 6sını da birbirine takıyor, babası ile beraber 7 kişinin hiçbir şeyden haberleri yok. Şimdi sen hangi üniversitenin psikoloji bölümünde okudun? Bu çocuk ilkokul mezunu. Onu da tembelsin, yaramazsın diye okuldan uzaklaştırmışlar. Benim yazım kötü diye okuldan soğuttular. 37 yaşımda kötü yazımla bir kitap, dört tiyatro oyunu, onlarca da makale yazdım. Geçenlerde bir makalemi ablama okutuyorum, şu yazını bir düzeltemedin senden adam olmaz diyor. Dedim ya bilmiyorlar, bilmediklerini de bilmiyorlar.
Yücel KURAN
