Dolar (USD)
35.24
Euro (EUR)
36.70
Gram Altın
2981.31
BIST 100
9949.01
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Aralık 2020

Yaptırımlar ancak Türkiye'yi güçlendirir

1 Temmuz 1974 Pazartesi günü resmi gazetede yayınlanan madde şöyledir.

Madde 1- “İlâç ham maddesi ihtiyacının sağlanması ve geçimi buna bağlı çiftçilerin yaşama koşullarının düzeltilmesi amacıyla Afyon, Burdur, Denizli, Isparta, Kütahya, Uşak İllerinin tamamı ile Konya İlinin Akşehir, Beyşehir, Doğanhisar ve Ilgın İlçelerinde 1974 -1975 ekim yılı için yeniden haşhaş ekimi ve ham afyon üretimi yapılmasına izin verilmiştir.”

Başbakan Bülent Ecevit, hükümet ortağı da Necmettin Erbakan’dır.

12 Mart 1971’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin verdiği muhtıra sonucu hükümet istifa etmiş̧ ve Nihat Erim başkanlığında yeni bir hükümet kurulmuştur. Anlayacağınız haşhaş ekimini yasaklatmak isteyen ABD bu işi muhtıra yöntemiyle yola koymuştu

Nitekim öyle oldu Bakanlar Kurulu 30 Haziran 1971’de yayınladığı bir kararname ile Türkiye’de haşhaş ekiminin ve afyon üretiminin 1972 sonbaharından başlayarak tamamen yasaklandığını ilan etmişti.

1973 genel seçimlerde Milli Selamet Partisi ile koalisyon hükümeti kuran CHP lideri Bülent Ecevit’in yaptığı ilk iş haşhaş ekimine izin vermek olmuştu. Dolayısıyla alınan karar aynı zamanda ABD’ye bir meydan okumadır.

Hakkını vermek lazım Ecevit o yıllarda ABD’ye karşı dik duran bir liderdi.

Ne var ki ABD’ye rağmen haşhaş ekimine verilmesi akabinde yaptırımları da beraberinde getirdi. Ardından Kıbrıs’ta Sampson Darbesi, 74 Kıbrıs Harekâtı da bu yaptırım kararlarının alınmasında etkili oluyor.

Ancak yaptırım kararının alınmasına neden olan hadise haşhaş ekimine izin verilmesidir.

***

Türkiye o vakitten sonra üç yıl boyunca ABD yaptırımlarına maruz kaldı. Zor yıllardı. Ambargodan sonra, alınan kredilerin sadece faizini ödemek için yeni krediler bulmak zorunda kaldı. Haliyle bu durum Türkiye’yi uzun yıllar IMF ile boğuşmak zorunda bıraktı.

Buna rağmen Türkiye eğilmedi ve ambargo kararından sonra yaptığı ilk iş; 25 Temmuz 1975 tarihinde ABD'ye verdiği bir nota ile 1969 tarihli Türkiye-ABD Savunma İş birliği Antlaşması'nı askıya almak oldu. Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin kurulduğunu ilan etti.

Türkiye’deki Amerikan üs ve tesislerinin kendi kontrolüne girdiğini duyurdu. Üsler TSK’nın “kontrol ve gözetimi” altına girdi. Sadece İncirlik Üssü bu kararın dışında tutuldu. İncirlik Üssü’ne NATO görevleri için sınırlı kullanım izni verildi.

Dahası ambargodan sonra Türkiye kendine çeki düzen vermeye başladı. Ve Savunma sanayini geliştirmeye başladı. Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı ile bu vakıf bünyesinde bulunan Aselsan, Havelsan ve Roketsan gibi firmalar kurularak milli savunma sanayine ağırlık verilmeye başlandı.

Anlayacağınız ambargo Türkiye’yi yıkamadı tam tersi güçlendirdi.

ABD bugüne kadar dünyada Beyaz Rusya, Burma, Fildişi Sahili, Küba, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, İran, Irak,Liberya, Kuzey Kore, Sudan, Suriye, Zimbabve ve Balkanlar gibi daha birçok ülkeye amborgo uyguladı.

Ne var ki bugüne kadar hiçbir ülke ABD yaptırımları sonrası yıkılmadı.

***

ABD, doları hep bir silah olarak kullandı. Yağmanın, sömürünün, işgalin ve ölümün aracı haline dönüştürüldüğü bir düzenek inşa etti.

Dolar hala “Yeni Dünya Düzeni” adlı sapkın projenin etkili bir silahı olarak kullanılıyor. BM, NATO, WTO, IMF, Dünya Bankası ve kredi derecelendirme kuruluşları da yıllardır bu tefeci düzenin birer aracı olarak kullanılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, işte bu adaletsiz düzene, tefeci sisteme, haksız yaptırım uygulamalarına, emperyalist politikalara, zorbalığa ve dayatmaya başkaldırdığı için bugün hem içeride hem de dışarıda diktatör ilan edildi ve bu yüzden ambargo uygulamaya çalışıyorlar.

Buna rağmen Türkiye bugün daha da güçlendi ve savunma sanayi alanında büyük gelişmelere imza atıyor. İstediği ülkeden işine yarayacak, kaliteli olduğuna inandığı silahları alabiliyor.

ABD’nin ve içerideki muhalif yapıların tüm engellemelerine rağmen Türkiye, Rusya’dan s-400 füzelerini satın aldı.

Artık Türkiye her yerde, Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Kuzey Suriye’de, Libya’da, Balkanlarda ve Afrika’da…

Emin olun bu yaptırım kararlarından sonra daha da güçlenecektir…