YAPISAL REFORMLAR
2016 yılı Eylem Planı'nda yer alan; net asgari ücretin yüzde 30 artışla 1.300 liraya çıkarılması, tüm işçi ve Bağ-Kur emeklilerine yıllık ilave 1.300 lira verilmesi, sosyal güvenlik destek priminin tamamen kaldırılması, gençlere proje karşılığında 50.000 liraya kadar karşılıksız nakdi destek sağlanması, gençlere 100 bin liraya kadar faizsiz kredi verilmesi, ilk kez iş bulan gençlerin ücretinin bir yıl boyunca devlet tarafından karşılanması gibi vaatlerin hayata geçirilmesi açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan milyonlarca insanı bir nebze de olsa rahatlatacaktır.
Kimsenin buna bir itirazı olamaz.
Ama enflasyonu tetiklemesi ve bütçe disiplinini bozması riskini de beraberinde getirmektedir.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı geçen haftaki sunumunda, sırf asgari ücret artışının enflasyonu 1,5 puan yükselteceğini ifade etmişti.
Zaten yıllardır yıl içinde yukarı doğru revize edilmesine rağmen bir türlü tutturulamayan enflasyon hedefinden iyice uzaklaşılmaması için dikkatli olunmalıdır.
Keza en olumlu makro göstergelerden olan bütçe disiplinin de korunması önem arz etmektedir.
Zira cari açık yanında bir de hedefin üzerinde bütçe açığını ekonomi kaldıramaz.
Makro dengeleri pekiştirecek esas faktör yapısal reformlardır.
Bu bağlamda Eylem Planı'nda; işgücü piyasalarına esneklik getirilmesi, kıdem tazminatının fona dönüştürülmesi, nitelikli yabancı işgücü için çalışma şartlarının kolaylaştırılması, imar planı değişikliği ile ortaya çıkan ranttan kamunun pay alması, bireysel emeklilikte otomatik katılım sisteminin yaygınlaştırılması, kamu ihale mevzuatının AB standartları ile uyumlu hale getirilmesi, emek yoğun sektörlerde yatırımcıların talebi halinde sembolik kira bedeliyle anahtar teslimi fabrika inşası, imalat sanayindeki firmaların makine teçhizat yatırımlarının finansmanında BSMV alınmaması, yüksek öğrenim yasasının yenilenmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesi, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları'nın birleştirilmesi öngörülüyor.
Sürdürülebilir, hızlı ve sağlıklı büyüme bu reformların başarısına bağlıdır.
Eylem Planı'nda yapısal reformlardan daha ziyade kamu harcamalarını artıran vaatlerin ön plana çıkarılması piyasalarda memnuniyetsizlik yarattı.
Geçen hafta piyasaların çok sert dalgalanmasına sebep oldu.
Bu yüzden yapısal reformlar kapsamında yargı, eğitim, kamu yönetimi, Ar-Ge, teknoloji, markalaşma, inovasyon gibi alanlarda da atılacak adımlar somut olarak ortaya konulmalıdır.
Ayrıca reformların uygulanmasında gelinen aşamalar kamuoyuna duyurulmalıdır.
Daha önce de benzer paketler açılmıştı.
Bunların akıbeti hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz.
Mesela,62. Hükümet geçen yılın Kasım ayında da toplam 25 ana başlık ve 417 eylem planından oluşan bir program açıklamıştı.
Programın 9 maddesi şu başlıklardan oluşuyordu;
1)İthalata olan bağımlılığın azaltılması
2)Öncelikli ticaret alanlarına ağırlık verilmesi
3)Kamu alımı yoluyla teknoloji geliştirme ve yerli üretim
4)Yerli kaynaklara dayalı enerji üretimi
5)Enerji verimliliğinin geliştirilmesi
6)Tarımda su kullanımının etkinleştirilmesi
7)Sağlık endüstrilerinde yapısal dönüşüm
8)Sağlık turizminin geliştirilmesi
9)Taşımacılıkta lojistiğe dönüşüm.
Özetlediğimiz buprogramın hangi aşamada olduğunu merak ediyoruz.
Açıklanan reformların kağıt üzerinde kalmaması için uygulamaların sıkı takip edilmesi ve kamuoyunun zaman zamanbilgilendirilmesi gerekir.
***
ABD Merkez Bankası(FED), 0-0,25 aralığında olan faizi 10 yıl aradansonrabeklendiği gibi 25 baz puan artırdı.
Piyasaların ilk tepkisi olumlu oldu.
Yorumu yarına bırakalım.