Yapay zekâsız olmuyor
Hayatımıza bir giriş yaptı, o günden beri vazgeçilmezlerimizden oldu. Bilgisayarın veya bilgisayar kontrollü robotun, genellikle akıllı varlıklarla ilişkili görevleri yerine getirme yeteneği yapay zekâ ile tanışmamızdan bahsedeceğim. İnsanlara özgü entelektüel süreçlerle donatılan ve akıl yürütme, anlam keşfetme gibi geçmiş deneyimlerden yararlanarak kullanıcısına yardım eden bu sistemden geri dönüş yok. Hatta öyle ki gün be gün çalışma alanını genişleterek neredeyse hepimizi teslim aldı.
Yapay zekâ, bir insanın
yapabileceği bazı işlerin daha hızlı bir şekilde yapılmasına imkân tanıyarak
hayatımızı kolaylaştırdığı gerçektir. Elimizdeki telefondan başlayarak
sıralarsak mı? Telefonunuzdaki sesli
asistan, dil çevirileri, bazı sorularınıza öneriler, yol tariflerindeki navigasyon, sosyal
güvenlik, sağlık hizmetleri, e-devlet, e-ticaret ve yardımcı robot
uygulamalarıyla günlük hayatımızın içine girerek neredeyse sır diye bir şeyimizi
bırakmadı. Öte yandan siber güvenlik ve
savunma sanayi gibi stratejik çalışmalarda başrolü kapıverdi.
Bu sebeple birçok
alanda karar alma süreçlerimizde yardımcımız yapay zekâ uygulamalarının sağlamış
olduğu hizmetlere gün geçtikçe daha fazla ihtiyaç duyacağımız aşikârdır.
Bunun
hayatımızdaki etkisinin öneminden dolayı mesleğinin inceliklerini yapay zekâ yoluyla
çözme başarısını gösterdiğini yakinen bildiğim Ayhan Bozkurt üşenmemiş yapay zekâ asistanını karşısına alıp sohbet
etmiş. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde uzman kütüphaneci olarak çalışan
Bozkurt’la kütüphanede çocuklara yönelik açtığı atölyelerde yapay zekânın bir
dalı ile buluşturmaktadır. Onun asistanla yaptığı görüşme notlarını da kitap
haline getirdiğini görünce geçtiğimiz hafta iş yerinde ziyaret edip birlikte
vakit geçirdik.
Verimli, üretken
bu kütüphanecimizin diğer kütüphaneci meslektaşlarına örnek olacak ‘Yapay Zekâ ile Sohbetler’ adını taşıyan
kitabında ele aldığı konularda Milli
Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere Kültür
ve Turizm Bakanlığı ile ilgili kurum ve kuruluşların dikkatini çekeceğine
inanıyorum.
Yapay Zekânın ne
olduğu konusunda anlaşılabilir bir dil kullanan Ayhan Bozkurt çalışmasının odak noktasına yapay zekâ ile
kütüphanelerde neler yapılabileceğini oturtmuş. Birçok alanda kullanılan ve
hızla gelişimine devam eden yapay zekânın toplumun gelişmesi açısından artısı
olduğunun da altını çizmiş.
Ülkemizin
özellikle otomotiv, sağlık, finans ve eğitim alanlarında diğer ülkelerle
yarışını sürdürmesi için bu teknolojiyle iştigal edenlere açıktan destek
verilmesi gerekmektedir. İnsanların hayatlarını kolaylaştıran bu teknolojinin
doğru bir biçimde yönetilmesi de önemlidir.
Hemen hepimiz
aklımıza takılan bir mevzuda bilgilenmek için internetten yardım istiyoruz.
Onun veri kaynağından gelen bilgileri tarayıp bizim istifademize sunmasından
memnun kalıyoruz. İşte Ayhan Bozkurt’ta
yapay zekâ asistanıyla soru-cevap şeklinde detaylı bir görüşmesini derlemiş bu
kitapta. Umarım yapay zekâ hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenlere
rehberlik eder.
Ne diyelim? Yazar
ön sözünün sonunda “Keyifli okumalar
dilerim” demiş. Bize düşen böylesi bir kitabın okunmasını tavsiyedir
ve’s-selam.