Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
27 Temmuz 2020

Yapay Zeka ve İnsanlığın Geleceği

Teknolojinin baş döndürücü bir hızla geliştiği bir dönemi yaşıyoruz. Teknoloji alanında baş döndürücü şekilde yapılan yenilikler, geleceğin dünyasının bugünden farklı olacağı şeklinde değerlendirmelerin yapılmasına neden olmaktadır. Yapay zeka, insanlığın geleceğini radikal şekilde değiştirecek teknolojik yeniliklerin başında gelmektedir. Yapay zeka insan hayatını karmaşık ve her açıdan etkileyecek ve kökten değiştirecek güce sahip gözükmektedir. Yapay zekadan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını öngörebiliriz. Rusya Devlet Başkanı Putin, yapay zekayı kullanarak küresel hegemonya arzusunu çok net ifade etmektedir: “Yapay zekâ geleceğimizdir. Sadece Rusya için değil, tüm insanlık için… Muazzam imkânlar vaat ediyor ama tahmin edilmesi güç riskler de barındırıyor. Şu an için bildiğimiz şu: “Bu alana kim hakim olursa, dünyaya da o hükmedecek.” Yapay zekanın insanın insana tahakküm etmesinin aracı olarak kullanılması, ürkütücü bir durumdur. Yapay zekanın askeri silah teknolojileri alanında kullanılmaya başlanması ve büyük devletlerin katil robot üretme yarışı içine girmesi, insanlığın geleceği açısından hepimizi kaygılandırmaktadır.

Yapay zeka dahil yeni dijital teknolojiler, geleceğin dünyasında insandan ziyade insana dair verilerin önem kazanacağına işaret etmektedir. Büyük teknoloji şirketleri, yapay zeka ve diğer dijital teknolojileri kullanarak küresel ölçekte insanların verilerini stoklama ve kullanma yarışı içindedirler. İnsanın veriye indirgenmesi, veri ve dijital sömürgecilik çağının başlamakta olduğunu değerlendirebiliriz. Yapay zeka başta olmak üzere dijital teknolojiler, sömürgeciliğin sonunu getirmedi, bilakis sömürgeciliğin nitelik değiştirerek dijital bir forma dönüşmesini sağladı.

Yapay zeka ve diğer dijital teknolojiler ekonomi, ticaret, çalışma, eğitim ve kültür hayatlarında kullanıldıkça insanın rolü ve işlevi silikleşmektedir. Kişi, sadece mekanik bir şekilde makinayı kullanan biri haline gelmektedir. Kişinin yaptığı işe kendisinden kattığı pek bir şey olmamaktadır. Bu durum, bizi “teknolojiler mi insanı kullanıyor, yoksa insan mı teknolojileri kullanıyor” şeklindeki büyük soruya götürmektedir. Yapay zeka, kişinin insani yeteneklerini atıl hale getiren ve insanlığı dijital teknolojinin mekanik bir kullanıcısı haline getiren bir durum meydana getirebilir.

Yapay zeka ve dijital teknolojiler, insan hayatında her şeyin objektif yapılacağı anlamına gelmemektedir. Yapay zeka ve diğer dijital araçlar, kendilerine yüklenen verilere göre çalışmaktadırlar. Verilerin yanlı bir şekilde konulması, sonuçlarında yanlı olmasına neden olacaktır. Irkçı, cinsiyetçi, ayırımcı ve kabileci gibi nitelikteki önyargılarla konulan verilerin dijital ırkçılık, dijital cinsiyetçilik ve dijital ayırımcılık olarak niteleyebileceğimiz yanlı durumlara imkan verecektir. Bütün insani sorunların, yapay zeka gibi teknolojilerle çözülmesi mümkün değildir. Yapay zeka ve diğer dijital teknolojiler yeni insani sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir ve eski sorunları daha içinden çıkılmaz hale getirebilir.

Matrix filmi, gelecekte insanların en büyük düşmanlarının yapay zeka ile donatılmış robotlar olduğu senaryosuna dayanmaktadır. Matrix filmi, insanlığın gelecekte insan yapımı robotlara esir olma tehlikesine dikkat çekmektedir. Yapay zekanın robotlara büyük güç kazandırdığı bir gerçektir. İnsanın, kendi oluşturduğu böylesine büyük bir gücü kontrol edip etmeyeceği veya başa çıkıp çıkmayacağı ise gizemini korumaktadır.

Gelecekte insanların bugün yaptıkları işlerin nerdeyse tamamını yapay zekayla donanmış makineler ve robotlar yapacaktır. Robotların ve makinaların insan hayatında aktif olması, insan gücüne ihtiyacı minimuma düşürecek ve küresel bir işsizler veya işe yaramazlar sınıfının doğmasına yol açacaktır. Yeni dönemde ekmek artık aslanın ağzında değil, robotun ağzında olacaktır. Stephen Hawkings, yapay zekanın insanlık tarihinin en kötü gelişmesi olduğunu söylemiş ve yapay zekanın insanı çöpe atabileceğine işaret etmişti. Dünya, küresel ölçekte ortaya çıkacak işsizler ordusuyla nasıl başa çıkacaktır? Küresel işe yaramazlar sınıfı, insanlığın önündeki en çetin meydan okumalardan biridir.

Yapay zeka ve otomasyon, insanın insana olan ihtiyacını azaltacak, daha çok makinelere bağımlılığı arttıracaktır. Bu da insanın değerinin sorgulanmasına neden olacaktır. Otomasyon ve dijitalleşme, insanın insana yük olarak algılanması ve insanın değersiz görülmesi gibi bir durum ortaya çıkarabilir. İnsanın kendi yaptığı makinelerden ve teknolojilerden değersiz olarak görülmesi, insanlık durumumuz açısından çok ciddi bir varoluşsal problem niteliğindedir.

Yapay zekanın hayatımızı cennete veya cehenneme çevireceğini şimdiden öngörmek, mutlak bir pesimizm veya optimizm içine girmek için vakit çok erkendir. Yapay zekanın insan hayatını radikal olarak değiştireceğini öngörmekle birlikte ortaya çıkabilecek sorunlar üzerinde disiplinler arası tartışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır.