Yanındakine Sahip Çıkmak
İyi liderler, iyi yöneticiler ekiplerindeki insanlara sahip çıkabilenlerdir. Özellikle siyaset yapanlar için bu büyük önem taşır. Çünkü güven ve sadakat bazen bilgi ve tecrübenin de önüne geçer. Sadık olmayan, güvenemeyeceğiniz insanlarla yola çıkmak daha sonra size zarar verebilir. Bazen çeşitli kusurlar dahi işleseler maiyetinizdeki insanlara sahip çıkmalı ve onlara hatalarından dönmeleri için fırsat tanımalısınız. Kusursuz insan arayan boşuna çaba sarf eder. Her türlü güzellik ve her türlü meziyet bir adamda bulunmaz. İnsanların illa ki çeşitli ölçeklerde hataları olabilir. Önemli olan yüz kızartıcı suçları işleyip işlemedikleridir. Zaten dinen, ahlaken, kanunen bu kapsama giren günah ya da suçları işleyenleri yanınızda tutmazsınız. Bu hem size hem de savunduğunuz davaya, hizmet ettiğiniz merkeze ve de topluma zarar verir. Ancak bugün görüyoruz ki bazı siyasetçiler, bazı liderler ya da bazı yöneticiler ne yazık ki en küçük hatalarında hemencecik adam harcayıveriyorlar. Bu hatalara baktığınızda ise bunların yüz kızartıcı suçlardan ziyade genellikle küçük hatalar olduğu görülüyor. Her nedense rüşvet, kamu hakkına tecavüz, ve sair suçları işleyenler bulunduğu yeri muhafaza edebiliyor da küçük kabahatleri yüzünden nice nitelikli insan işinden, mevkiinden, yerinden edilebiliyor. İnsan sormadan edemiyor acaba dünya tersine mi dönmüştür?
Kitapların Dünyasında
Gıdalar nasıl ki açlığımızın giderilmesinde hayati rol oynuyorsa, kitaplar da aynı hayatiyet derecesinde düşünce, bilgi, fikir hatta inanç açlığımızın giderilmesinde birer önemli, vazgeçilmez ve hayati unsurlardır. Kitaplar, yapraklarını çevirdiğinizde o sayfalarda olandan başka bir şey söylemezler. Bire bin katmazlar, dedi kodu yapmazlar. Matbaada kendilerine ne yüklendiyse o yükü paylaşırlar sizinle. Ayrıca dostturlar, sadıktırlar size ihanet etmezler. Nereye bıraktıysanız orada beklerler sizi. Başka birileri tarafından hareket verilmedikçe yer değiştirmezler. Ama bütün bunların karşılığında sizden bir şey beklerler: Okunmalarını ve kendilerine iyi davranmanızı. Okunmayan kitap öksüzdür, masundur, hüzünlüdür. Okumayacağınız kitabı asla rafta tutmayınız. Akis takdirde buna içerlenirler, tozlanırlar, sararırlar, daha sonra kahırlarından kurtlanırlar. Onları kurtlanmakla yüz yüze bırakmayın. Aksi takdirde serum bekleyen, ilaç bekleyen bir hastaya ihtiyacı olan bütün bunları vermemiş birisi kadar suçlu ve günahkar olursunuz. Kitaplar iyi dostturlar, onlara iyi davranın. Ne olur çocuklarınıza da kitaplara iyi davranmayı öğretin. Çünkü onlar aslında sessiz birer şahittirler, tarihe, fikirlere, olaylara ve insanlarau2026 Konuşamayan birer dilsizdirler, ta ki siz onları okuyup konuşturana kadar. Sizler kitapların konuşan dili olun, gözleriniz onların tarihe ve insanlığa şehadetine vesile olsun. Dilerim Allah'tan ki saçlarınızı kitaplarla ağartın, gözleriniz ve zihniniz kitaplarla dost olsun!
Sevindim
Değerli büyüğüm ve hemşehrim Numan Hocam'ın Ordu vekilliğine, ki umarım tekrar Başbakan Yardımcısı olur, İsmet Uçma ağabeyin yeniden vekilliğine ki umarım Kültür Bakanı olur, artık hak ettiğine inandığım Hulusi Şentürk'ün nihayet İstanbul'dan meclise girmesine ki umarım bilim sanayi bakanı olur, değerli başkanım, eski patronum Erol Kaya'nın yeniden vekilliğine-ki umarım şehircilik Bakanı olur, Sayın Zeybekci'nin yeniden Denizli vekilliğine, İstanbul 1.bölgeden Ayser Saltı ve Alim Erdemir kardeşimizin -seçilememiş olsa da-listeye girmesine gerçekten sevindim. Bu isimlerin pek çoğunun ortak noktası başarılarına dişleriyle tırnaklarıyla kazıyarak ulaşmış olmaları. Anadolu çocuklarının ve bu milletin asil evlatlarının Allah yolunu açık etsin. Hangi partiden olursa olsun, partisi önemli değil!
Üzüldüm
28 Şubat'ta pek çok erkekten daha dik duran Sayın Meral Akşener'in MHP'de dışlanmasına ve aday gösterilmemesine, Isparta'da Ak Parti listesinden aday olan Coşkun Abinin küçük farkla vekilliği kaçırmasına, bu aralar Ankara'da olduğum için TÜYAP fuarına katılamayışıma, Son gittiğimde yeniden yaşadım, Ümraniye'nin, bir türlü çözemediği kronik trafik sorunları karşısında çaresiz kalmasına, bir bakanımızın her fırsatta şikayet ettikleri bürokratik oligarşiye bile bile teslim olmalarına çok üzüldüm. 27 Nisan bildirisi yayınlandığında TBMM'deki odasını apar topar toplayan hanım Prof'lara alışkınız da, güç ve imkan elindeyken, şikayet ettiği yapı altında ezilip kalanlara pek alışkın değiliz! Bir gün gerçekten bir dosta ihtiyaç duyduğunuzda, başınız sıkıştığında, yine ancak bizim mahallede, bizim demlikten bir bardak çayımızı içebileceksiniz, bunu unutmayın! Küsmek yok yola devam!
