Dolar (USD)
32.45
Euro (EUR)
34.82
Gram Altın
2447.92
BIST 100
9911.05
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

09 Ağustos 2021

Yangın Provokatörleri

Hicri 1442 yılını göçmen, salgın ve iklim değişikliği tartışmalarıyla geçirdik. Bugün 1 Muharrem 1443, yani hicri yılbaşı. İslam alemine ve insanlığa hayırlar getirsin. Türkiye’de iktidarı başarısız göstermeye matuf sığınmacı, salgın ve tabii afetleri ABD ve batı emperyalistleri de iliklerine kadar yaşıyor şüphesiz. Hicri yeni yıla İslamı terörizm diye tarif ederek düşman ilan eden sonra da ‘ya bizdensiniz ya da teröristlerden’ diyen oğul Bush’un başlattığı her biri insanlık suçu olan saldırılara paralel olarak Irak ve Afganistan başta olmak üzere üçüncü dünya ülkelerinden yapılan büyük göç dalgasını konuşarak giriyoruz. Dün, Sudan, Irak, Arakan, Suriyelileri konuşuyorduk, bugün Afganistanlıları. Doğu Türkistan ve Türk Cumhuriyetlerinden Afrika’ya kadar siyasi ve askeri bir güç olarak batı çıkarlarına tehdit algılanan bütün Müslüman toplumlar kanla ve gözyaşıyla tanıştırılarak, tarümar edilen yurtlarını terke zorlandılar.

Bush’un başlattığı Obama’nın itirazsız yürüttüğü terör konsepti politikalarını ABD’nin aykırı başkanı Trump da sürdürdü hiç şüphesiz. Trump, bir yandan İslam coğrafyasında ve Güney Amerika’daki göçün sebebinin ABD politikaları olduğunu açıklarken diğer yandan ülkenizde ölün yaklaşımıyla ‘first Amerika’yı koruma altına almaya çalıştı. Ekonomiyi düze çıkartan Trump’ın başını üretilmiş olup olmadığı hala tartışılan Kovid-19 salgını ve aşı tartışmaları yedi.

Trump, demokratların aksine Paris iklim anlaşmasının gereksiz bir şey olduğunu savunarak, karbon yakıt kullanımında bir beis görmedi. İngiltere’nin himayesinde Biden’in iklim salvosu 28 Mayıs tarihinde yapılan sanal toplantı ile 1-12 Kasım 2021 tarihine ertelendi. Trump’a rağmen dünyanın iklim sözleşmesine dönmeye hazır olmadığını düşünenlerin imdadına ise yangınlar yetişti. Dört kıtada mahlukatın hayat alanlarını yok eden yangınlar insanlığı ölümle korkutan Kovid salgınına bile rahmet okuttu. Kanada, Amerika, Güney Amerika, Afrika, Avustralya, Rusya, Çin, Fransa, Portekiz, İspanya, İtalya, Romanya, Yunanistan, Türkiye yanıyor veya yakılıyor. Yangınları aşırı yağış ve sel felaketi izliyor. AB’nin lokomotifi Almanya’da bile sellerde 171 kişinin hayatını kaybetmesi ile oluşan korku ikliminde, COP26 BM İklim Zirvesi taraflar konferansına katılanlardan hiçbiri artık Paris sözleşmesi aleyhine tek bir kelam etmeye cesaret edemez. G 20 ülkeleri arasında tek teahhüt edeni Türkiye kalan yeşil ekonomiye seve seve geçeriz böylece.

Göçmen-sığınmacıların Amerika’ya girmesi karşısında kimsenin ‘sınır namusdur’ söylemi aklına gelmiyor. Kaliforniya’da aylardır süren tarihi kasabaları yutan yangınlar sonrasında kimse Biden’e yangını söndüremedin, kaç tane uçağın var, istifa et demiyor. Almanya’da sellerde ölenlerin sorumluluğunu kimse Merkel’e yüklemiyor. Hatta hatta Yunanistan’da söndürülemeyen yangınlar sonrasında kimse Miçotakis’e yüklenmiyor. Tüm dünyadan tek tek örneklerini sayacağımız tabii afetler karşısında insanların birbirlerine yardım etmesi, çatışmaları, düşmanlıkları bir tarafa bırakması argümanı Türkiye’de işlemiyor.

Türkiye’deki her olumsuzluk, yalanlarla, abartmalarla, iftiralarla Erdoğan karşıtı organize algı kampanyasına dönüştürülüyor. Bunun adına da özgürlük deniliyor. Ormanları yakmak için görevlendirilen iki PKK’lının Suriye’den giriş yaptıktan sonra Balıkesir’de yakalanmasını bizim muhalefetimiz görmüyor duymuyor. Manavgat yangınının aynı anda 4 yerde başladığını, yangınlar sebebiyle tutuklamalar olduğunu es geçiyor. Adına gazete dedikleri bir paçavranın Kaz dağlarını yakma tehdidi yaygaraya getirtiliyor. 47 ilde çıkan (çıkartılan) 223 orman yangınından 217’sinin söndürüldüğü saklanıyor. “THK uçakları kalkmadı, yangınlar söndürülemedi, hükümet elini kıpırdatmadı başarısız Tayyip ülkeyi yönetemiyor. İstifa etmeli” diyor SSK batakçısı Kemal bey. Sahte pehlivan gibi meydana çıkıp, hava kurumundan çok, deri kurumuna dönüştürülen THK’ya 4 milyon dolar toplayacağını açıkladıktan sonra, bağışın önünde kanuni herhangi bir engel olmadığını anlayınca ışık hızıyla Nesrin Topkapı’dan daha iyi kıvıran Kemal bey Türkiye’yi yönetecekmiş….

Kılıçdaroğlu’nu ne zaman ciddiye almak istesem hayal kırıklığına uğruyorum. Geçtiğimiz günlerde Haber Türk’te programa çıktı. Anladık propaganda yapıyorsun, yalan söylüyorsun, iftira atıyorsun da cehaletini de sergileme be kardeşim. Gazetecilerin gözünün içine baka baka Türkiye Sudan’a 30 milyon dolar bağışta bulunduk, THK’ya 4 milyon dolar bulamıyoruz gibi bir cümle kurdu. Muhalefet partisi genel başkanının cehalet ötesi bu sözleri karşısında dondum kaldım. Neresini düzelteceksin, yaş ilerlemiş vatandaş ülkeleri bile karıştırıyor. Kağıthane’ye Kağıttepe diyecek kadar coğrafya bilgisine sahip bir ileri zeka her halde ne işimiz var Suriye’de, ne işimiz var Libya’da, ne işimiz var Karabağ’da, ne işimiz var Afrika’da, ne işimiz var Afganistan’da diyecek. Afrika’da ne işimizin olduğunu Macron’a sorarsan öğrenirsin. Oy kullanacağı ilçeyi karıştıran adamı aman ha Türkiye sınırları dışına bırakmayın, sonra millet ittifakını bir araya getirme becerisini sergileyen birini bulamazsınız.

CHP’nin orta oyununda bir de Bolu belediye başkanı sahne aldı. Zamanlama gayet manidar. ABD’nin Afganistan’dan çekileceğini açıklamasının, Kabil havalimanının Türkiye tarafından işletilmesi konularının gündemde olduğu, Afgan sığınmacılar haberleri tavan yaptığı bir dönemde, sığınmacılara su bile yok çıkışı. Tepelerinde uçak ve helikopterler vızır vızır dolaşırken, uçak yok, helikopter yok, yardım yok, teranilerini dile getirenlerin yangını, canhıraş çalışan gönüllü ve görevlileri, yangın söndürme uçaklarını haber yapan Ülke Tv ekibine yapılan çirkin saldırıyı görmeyerek, Halk Tv’nin provakörlerinin herkese açık bir alanda, kendileriyle konuşmaya gelenlere saldırmaları sonrasında, Halk tv’ye saldırıldı yaygaraları özgür basınımızın halini çok iyi anlatıyor. Bu arada içişleri bakanlığı sosyal medyada provokatörlük yapan 172 kişi hakkında işlem yapıldığını duyurdu.

Büyükelçi Mark Pierini, Türk askerinin hiçbir uluslararası görevde Müslümanın Müslümana silah çekmesini istemediğini bu konuda çok hassas davrandığını söylüyor. Türkiye, yönetimde kim olursa olsun Afganistan’ın dünya ile alakasının kesilmemesi, Afganistan’ın huzur ve barışa kavuşması ve yıkılan ülkenin yeniden mamur hale getirilmesi için elinden geleni yapar.

Bugün 1 Muharrem, hicri yılbaşı, rahmet ve bereket kapılarının açılması duasıyla hayırlara vesile olsun… Vesselam….