Yalnızlık duygusu sağlığımızı da bozuyor
Yalnızlık içinde bulunduğumuz çağın önemli bir problemidir. İnsanlar kalabalıklar içerisinde kendilerini yalnız hissetmekte, acı ve ıstırap duymaktadır.
Günümüzde
aile kurumuna verilen önem azalmakta, evlenmeyenler ve boşananların sayısı
artmaktadır.
Kişiler ise
daha çok yalnız yaşamayı tercih etmektedir. Özellikle yaşlılıkta, emeklilikte
yalnızlık problemine daha sık rastlanır olmaktadır.
Kitle
iletişim araçlarında yalnızlık çoğu zaman hastalık veya toplum sağlık problemi
olarak gösterilir. Ancak yalnızlık bir hastalık değildir ve genel insani
sorundur. Fakat bazen öyle bir gelişim söz konusu olur ki bedensel ve zihinsel
bozukluk riskini artırabilir. Şöyle ki;
*Yalnız
bireyler, yalnızlık çekmeyenlere nazaran daha çok sağlık hizmeti talep
etmektedirler.
*Yalnızlık
ölüm oranında artışa sebep olmaktadır. Kan basıncında yükselişe ve bağışıklık
sisteminde zayıflamaya, stres hormonunun artmasına yol açar. Bağışıklık sistemi
zayıflayınca da her türlü rahatsızlığa yakalanma daha kolay hale gelmektedir.
*Yalnızlık
yaşlanma sürecini de hızlandırmaktadır.
*Yalnızlığın
yine bunama riskini artırdığı ve zaman içinde genel olarak bilişsel yetileri
zayıflattığı gösterilmiştir.
*Yalnız
insanların uyku kaliteleri de düşüktür.
*Yalnızlık
ile intihara yönelik düşünce ve davranışlar arasında kuvvetli bir bağlantı
mevcuttur.
*Bir
araştırmada dışlanan ve yalnızlığa itilen öğrencilerin daha saldırgan
oldukları, öz yıkıma götüren kararlar aldıkları, akli kabiliyetleri ölçen
testlerde zayıf sonuçlar çıktığı, talepkâr görevleri daha çabuk bıraktıkları
gösterilmiştir.
*Yine
işyerlerinde kendilerini yalnız hisseden insanların, hissetmeyenlere oranla
işte daha kötü performans sergiledikleri bir vakıadır.
Aslında günümüzün önemli bir problemi
olan yalnızlık tek başına bir hastalık belirtisi değildir. Ancak fazla kuvvetli
ve aşırı hale geldiğinde acı ve ıstırap vermekte, ruh ve beden sağlığı için ciddi
bir tehdit oluşturabilmekte olduğunu söyleyebiliriz.