Yalan ve özgürlük
Yalan, her halükarda yanlıştır. Yalanın yanlış olduğu gerçeğini örtmek için, her türlü karartma, baskı ve çarpıtma yapılabilir. Bütün baskılara ve karartmalara rağmen, yalancının mumu yatsıya kadar yanmaktadır. Söylenmeyeni söyleyen, 9farklı perspektifler gösteren kişilerin sözleri, mutlaka insanlara ışık olmakta, hayatı anlama biçimlerimizin ve muhtevalarının genişlemesine katkı sunmaktadır. Yalan, özgürlüğü zayıflatmaktadır. Söz ise özgürlüğü güçlendirmektedir.
Yalancılığı, inanç, meslek ve hayat tarzı
getiren insanların yaptıklarını sadece sonuçları itibariyle değerlendirmek
büyük yanılgıdır. Servet, şöhret ve hakimiyet devşirmek için büyük parlak zamanlar
vaad ederek en büyük yalanları söyleyenler, aslında süreç çerçevesinde bizi kandırmak isteyen,
kararlarımızı manipüle etmek isteyen büyük sahtekarlardır. Yalancıların
bahsettiği o büyük zaman asla gerçekleşmeyecektir. Süreç içerisinde insanları
işleterek ve uyutarak onların bugünün
gerçeklerini anlamalarını önlemek ve gelecekte hiçbir zaman gerçekleşmeyecek hayalı bir gelişme ve zenginlik döneminin geleceğine inanmalarını sağlamak için sahtekarlar, büyük yalanlar söylemektedir.
Günümüz, büyük yalanların kurgulandığı bir dönemdir. Büyük yalanlara
inandırılmayı süreç içinde gerçekleştiren büyük sahtekarlar, kendileri için gerekli olan
desteği insanlardan aldıktan sonra, sürecin sonunda insanların haklarını, mallarını, onurlarını ve özgürlüklerini gasp ederler. Özgürlüğün
korunması için sistematik bir şekilde söylenen ve sürece yaydırılan yalanları, sonuçlarıyla
değerlendirmeye ihtiyaç vardır.
Söylenilen büyükyalanlarınsüreç
çerçevesinde değerlendirilmesi bir başka açıdan daha önemlidir. Sahte bir gelecek veya beklenti vaad etmek,
insanların gerçeklikten ve akıldan kopmasına neden olabilir. Şu anda durumun
iyi olmayabilir, ama çok kısa bir sürede senin de vaktin gelecek diyerek
insanları sistematik ve kasıtlı bir şekilde kandırmak, aldatmak ve manipüle
etmek, insanların gerçeklikten ve akıldan kopuk bir şekide hayattaki değişmeleri
ve gelişmeleri algılamalarına neden olabilir. Yalanın süreç içerisinde bizi
gerçeklikten ve akıldan kopartması,sosyal ve zihinsel açılardan iyilik halimizin
bozulması anlamına gelmektedir. Sağlıklı
ilişkilere ve zihne sahip olmayanların, özgürlüklerini koruma konusunda
uyanıklıklarını korumaları çok zordur.
Sürece yayılmış bir şekilde sistematik
olarak insanlara ve toplumlara büyük yalanları söylemenin kendileri için acil ve
zorunlu ihtiyaç olduğunu düşünenler, genelde kendilerini zor durumda bulanlardır.
Güçlerinin, mallarının, servetlerinin, şöhretlerinin ve sözlerinin ellerinden kaydığını görenler,tek çare olarak
büyük yalanlar söylemeye sarılmaktadır. İnsanlar, en kötü ve başarısız
yalanları, zorda kaldıklarında söylemektedirler. İnsanların, zor zamanlarında
söyledikleri yalanların hiçbir değeri yoktur.
Büyük yalanlar söyleyerek güçlerini,
servetlerini ve itibarlarını korumak isteyen kişiler, kendilerini tamamen dürüst
ve güvenilir olan kişiler olarak sunmaktadırlar. Kendilerini en güvenilir, dürüst,
çalışkan, ahlaklı ve inançlı olarak sunan kişilerin yalanlarına inanmamak ve
sözlerine değer vermemek, insan onurunun ve özgürlüğünün korunması
açısından gerekli olan bir önlemdir.
İstediği gücü, serveti veya makamı elde
etmek için yalan söyleyen insanlar,
istediklerini elde ettikten sonra istedikleri şekilde davranma imtiyazına sahip
oldukları vehmine kapılırlar. Yalanlarla istediklerini elde edenleri
sınırlayacak hiçbir ahlaki ve hukuki güç yoktur. Hiçbir şekilde kendilerinin
sınırlanamayacağına inanan kişiler,özgürlük için en büyük tehdittirler.
Yalanlarla güç, servet ve nüfuz
devşirenler, ahlak ve aklı beyinlerinden atan heva ve hırslarıyla hareket
eden çılgınlardır. Heva ve hırslarıyla hareket eden çılgınların kötülüklerinin kölesi olmamak için
beyinlerimizin yalanlar tarafından idare edilmesine izin vermemeli, beynimizi
akıl ve ahlakla donatmak için sahici anlamda emek sarf etmeliyiz. Yalanlara köle
olmuş bir beyinle özgürlüğün korunması mümkün değildir. Yalanlara karşı
özgürlüğün korunması, ancak akılla ve ahlakla donatılmış bir beyinle mümkündür.