Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

​Yalan ve özgürlük

Yalan, her halükarda yanlıştır. Yalanın yanlış olduğu gerçeğini örtmek için, her türlü karartma, baskı ve çarpıtma yapılabilir. Bütün baskılara ve karartmalara rağmen, yalancının mumu yatsıya kadar yanmaktadır. Söylenmeyeni söyleyen, 9farklı perspektifler gösteren kişilerin sözleri, mutlaka insanlara ışık olmakta, hayatı anlama biçimlerimizin ve muhtevalarının genişlemesine katkı sunmaktadır. Yalan, özgürlüğü zayıflatmaktadır. Söz ise özgürlüğü güçlendirmektedir.

Yalancılığı, inanç, meslek ve hayat tarzı getiren insanların yaptıklarını sadece sonuçları itibariyle değerlendirmek büyük yanılgıdır. Servet, şöhret ve hakimiyet devşirmek için büyük parlak zamanlar vaad ederek en büyük yalanları söyleyenler, aslında süreç çerçevesinde bizi kandırmak isteyen, kararlarımızı manipüle etmek isteyen büyük sahtekarlardır. Yalancıların bahsettiği o büyük zaman asla gerçekleşmeyecektir. Süreç içerisinde insanları işleterek ve uyutarak onların bugünün gerçeklerini anlamalarını önlemek ve gelecekte hiçbir zaman gerçekleşmeyecek hayalı bir gelişme ve zenginlik döneminin geleceğine inanmalarını sağlamak için sahtekarlar, büyük yalanlar söylemektedir. Günümüz, büyük yalanların kurgulandığı bir dönemdir. Büyük yalanlara inandırılmayı süreç içinde gerçekleştiren büyük sahtekarlar, kendileri için gerekli olan desteği insanlardan aldıktan sonra, sürecin sonunda insanların haklarını, mallarını, onurlarını ve özgürlüklerini gasp ederler. Özgürlüğün korunması için sistematik bir şekilde söylenen ve sürece yaydırılan yalanları, sonuçlarıyla değerlendirmeye ihtiyaç vardır.

Söylenilen büyükyalanlarınsüreç çerçevesinde değerlendirilmesi bir başka açıdan daha önemlidir. Sahte bir gelecek veya beklenti vaad etmek, insanların gerçeklikten ve akıldan kopmasına neden olabilir. Şu anda durumun iyi olmayabilir, ama çok kısa bir sürede senin de vaktin gelecek diyerek insanları sistematik ve kasıtlı bir şekilde kandırmak, aldatmak ve manipüle etmek, insanların gerçeklikten ve akıldan kopuk bir şekide hayattaki değişmeleri ve gelişmeleri algılamalarına neden olabilir. Yalanın süreç içerisinde bizi gerçeklikten ve akıldan kopartması,sosyal ve zihinsel açılardan iyilik halimizin bozulması anlamına gelmektedir. Sağlıklı ilişkilere ve zihne sahip olmayanların, özgürlüklerini koruma konusunda uyanıklıklarını korumaları çok zordur.

Sürece yayılmış bir şekilde sistematik olarak insanlara ve toplumlara büyük yalanları söylemenin kendileri için acil ve zorunlu ihtiyaç olduğunu düşünenler, genelde kendilerini zor durumda bulanlardır. Güçlerinin, mallarının, servetlerinin, şöhretlerinin ve sözlerinin ellerinden kaydığını görenler,tek çare olarak büyük yalanlar söylemeye sarılmaktadır. İnsanlar, en kötü ve başarısız yalanları, zorda kaldıklarında söylemektedirler. İnsanların, zor zamanlarında söyledikleri yalanların hiçbir değeri yoktur.

Büyük yalanlar söyleyerek güçlerini, servetlerini ve itibarlarını korumak isteyen kişiler, kendilerini tamamen dürüst ve güvenilir olan kişiler olarak sunmaktadırlar. Kendilerini en güvenilir, dürüst, çalışkan, ahlaklı ve inançlı olarak sunan kişilerin yalanlarına inanmamak ve sözlerine değer vermemek, insan onurunun ve özgürlüğünün korunması açısından gerekli olan bir önlemdir.

İstediği gücü, serveti veya makamı elde etmek için yalan söyleyen insanlar, istediklerini elde ettikten sonra istedikleri şekilde davranma imtiyazına sahip oldukları vehmine kapılırlar. Yalanlarla istediklerini elde edenleri sınırlayacak hiçbir ahlaki ve hukuki güç yoktur. Hiçbir şekilde kendilerinin sınırlanamayacağına inanan kişiler,özgürlük için en büyük tehdittirler.

Yalanlarla güç, servet ve nüfuz devşirenler, ahlak ve aklı beyinlerinden atan heva ve hırslarıyla hareket eden çılgınlardır. Heva ve hırslarıyla hareket eden çılgınların kötülüklerinin kölesi olmamak için beyinlerimizin yalanlar tarafından idare edilmesine izin vermemeli, beynimizi akıl ve ahlakla donatmak için sahici anlamda emek sarf etmeliyiz. Yalanlara köle olmuş bir beyinle özgürlüğün korunması mümkün değildir. Yalanlara karşı özgürlüğün korunması, ancak akılla ve ahlakla donatılmış bir beyinle mümkündür.