Yalan Söyleme Hastalığı 'Mitomani'
Bilindiği üzere ülkemiz son yıllarda siyasi açıdan tam bir keşmekeş yaşamaktadır. Özellikle Demokrasiyi dillerinden düşürmeyen nice kişi ve kuruluşlar, halkın seçtiği idarecileri bir türlü sindiremiyorlar. Çünkü onlar yıllarca demokrasiyi; kendilerinin seçilmesi şartına bağlamışlardı. Onlardan birisi seçilirse demokrasi, başka birisi seçilirse diktatörlük oluyordu. Son birkaç seçimdir, onların dediği olmadığından demokrasinin namusunu delik deşik ettiler.
Şimdi son çareleri yalanlarını daha da sıkılaştırıp
katmerleyerek, gerçek gibi inandırmaya çalışmalarıdır. Yaşadığımız bu “asrın
felaketi” devam ediyorken bu kadar yalan üretmeleri, bu yalan konusunu irdeleme
gereğine götürdü. Ben daha önce yalanı sadece günah ve haram yönüyle
değerlendirirdim. Dolayısıyla inancı zayıf olanlar, hatta inancı hiç olmayanlar
bu konuda sınır tanımayabilirdi. Ancak küçük bir araştırmayla yalan söylemenin
bir hastalık olduğunu öğrenmiş bulunuyorum. İşte uzmanların tespitleri…
YALAN SÖYLEME HASTALIĞI (MİTOMANİ) NEDİR?
Yalan söyleme hastalığı yani patolojik
yalan, yalan söylemenin alışkanlık haline gelmesi durumudur.
Psikiyatride mitomani olarak adlandırılır. Bu belirtiye sahip kişilere mitoman
denir. Mitomani, Yunanca muthos (efsane) ve Latince mania (delilik) kelimelerinin
birleştirilmesinden meydana gelmiştir.
Bazı insanlar diğerlerinden daha sık yalan söylese de, bu
genellikle bir zihinsel sağlık durumunun işareti olmuyor. Ancak patolojik yalan
yani yalan söyleme hastalığının farklı bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.
Yalan söyleme hastalığı (mitomani) kişilik bozukluğu gibi altta yatan bir
zihinsel sağlık durumunun bir işareti olabiliyor. Yalan söyleme hastalığı
“Patolojik yalan”; antisosyal, narsisistik ve histrionik kişilik bozuklukları
dahil olmak üzere çeşitli kişilik bozukluğunun bir belirtisi olarak görülüyor.
Borderline kişilik bozukluğu gibi diğer durumlar da sık sık yalan söylemeye yol
açabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uz. Dr. Seda
Yavuz, yalan söyleme hastalığı hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
YALAN SÖYLEME HASTALIĞI KİMLERDE GÖRÜLÜR?
Yalan söyleme hastalığı yani “Patolojik yalan” kendi başına
bir hastalık değildir, başka psikiyatrik rahatsızlıkların belirtisi
olabilmektedir. Bazı kişilik bozuklukları, dürtü kontrol bozuklukları, anksiyete
bozuklukları veya depresyon görülen psikiyatri hastalarında yalan söyleme
davranışı görülebilir.
Patolojik yalancı, hikayelerini genellikle insanları
etkileyeceğine inandığı bir şekilde süsleyen kişidir. Patolojik bir yalancı,
normal bir yalancıdan farklı olabilir, çünkü patolojik bir yalancı, söylediği
yalanın -en azından toplum içinde- doğru olduğuna inanır ve rolü yapar. (https://www.memorial.com.tr/hastaliklar/yalan-soyleme-hastaligi-mitomani-nedir-mitomani-nasil-tedavi-edilir)
FELAKET ESNASINDA YALANLAR
Fahrettin Altun'dan çok çarpıcı açıklamada yalan haber
sayısı şaşkına çevirdi.
Fahrettin Altun, büyük depremlerin hemen ardından
Dezenformasyon Bildirim Servisi'ne (DBS) e-Devlet ve mobil uygulamalarla
bildirilen yalan bilgi ve haber sayısının şu saat itibarıyla yaklaşık 6 bin 200
olduğunu duyurdu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal
medya hesabından yaptığı paylaşımda, Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili
yaşanılan büyük felaketin hemen ardından depremzedelerin hayatını tehlikeye
atan ciddi derecede bilgi kirliliği ile karşılaşıldığını kaydetti.
İletişim Başkanlığı olarak dezenformasyona karşı
vatandaşlarla birlikte mücadele etmek için "Dezenformasyon Bildirim
Servisi"ni devreye aldıklarını hatırlatan Altun, şunları kaydetti:
"YALAN BİLGİ VE HABER SAYISI YAKLAŞIK 6 BİN 200
OLMUŞTUR"
"DBS'ye e-Devlet ve mobil uygulamalarla bildirilen
yalan bilgi ve haber sayısı şu saat itibarıyla yaklaşık 6 bin 200 olmuştur.
Vatandaşlarımız DBS'ye yalan bilgiyi bildirirken çoğu zaman konunun doğrusunu
da aktarmışlardır. DBS'ye bildirilen ve uzmanlarımızca doğrusu belirlenen
birçok yalan haber, günlük olarak yayınladığımız Dezenformasyon Bültenimiz ve
İletişim Başkanlığı ile Dezenformasyonla Mücadele Merkezi sosyal medya
hesaplarımız aracılığıyla kamuoyu ile paylaşılmaktadır.
"DEZENFORMASYONUN İNSAN HAYATINI NE DENLİ TEHLİKEYE
ATAN BİR UNSUR OLDUĞUNU GÖRDÜK"
Milletçe büyük bir felaketi yaşadığımız bugünlerde,
dezenformasyonun insan hayatını ne denli tehlikeye atan bir unsur olduğunu ne
yazık ki tekrar gördük. Doğruların açığa çıkması için çabalayan sağduyulu ve
sorumluluk sahibi tüm vatandaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum." (https://www.haber7.com/guncel/haber/3302001,
14.02.2023)