Yalan rüzgârı
Sağım solum yalan dolan.
Nereye baksam akla hayale gelmeyecek yalan ve iftiraların bini bir para .Kimi işkembeden ,kimi piyasaya servis edilmiş olgusuz algılardan, kimi de hezeyanlarının üretmiş olduğu akla muğayir atıp tutmalarla yiyenlere ha bire servis etme derdinde.
Akıl süzgeci devre dışı kalınca cürufların etrafa yaydığı koku artık çekilmez olmaya başladı.
Şimdi de sureti insan olan bir yaratık yalanın bilimsel olarak nelere kadir olabileceğinden bahisle insafa ve iz'ana uymayan açıklamaları ile keriz silkeleme derdine düşmüş.
Ha bire silkeliyor.
Utanmadan sıkılmadan yalanının arkasında durduğunu da söyleyerek bari insan sansınlar kılıfına bürünme ihtiyacı bile hissetmiyor.
Milletin tükürüklerini yağmur sanmak nasıl bir savrulma.
Ar damarı çatlayınca suret ve siret birbirini kirletip insanı esfele safiline böyle sürüklüyor.
İnsanlığın İ’si olsa yerin yedi kat altına girerek kendini saklaması gerekir ama nerde o İ?
Yalancının mumunun eskiden yatsıya kadar olduğu kabul edilir ve yalancıya bir mühlet verilirdi. Bugün o günde değiliz .Saniyeler içerisinde yalanla gerçeği ayırt etmek mümkün.
Zaten de öyle oluyor.
Kabak tadı vermesine rağmen çamur at izi kalsıncılar ha bire etrafa çamur atarak iz bırakma yarışına girmiş olsalar da yalanların sonu yatsıya kalmadan geliyor gelmesine de bunu algılayacak akıl olmadığı için yeni başka bir yalanla yolcu yolunda devam ediyor.
Bu gerçeklikten olsa gerek nereden kimden gelirse gelsiz bize ulaşan bir bilgiyi iyi tetkik edip akıl süzgecinin ince telleri arasından geçirirken çok ama çok dikkatli olmalıyız ki, yalana dolana aracı kurum olmayalım.
Beni en çok üzen şeylerin başında bu rüzgârı üfleyenlerin başını çekenin ülkemizde ana muhalafet konumunda olan kurumun olması. Böyle olunca slogan olmaktan öteye gitmeyen her şey daha güzel olacak sözü havada asılı kalıyor.
Bu slogana sahiplik yaptığını iddia eden İBB de malum Cuma namazı ile ilgili güzel olmayan bir şeye imza attı.
Cumaya gidecekleri fişledi!
Çoktandır yazacaktım zaten Cuma namazı ile ilgili pratikte gördüğüm bir gerçekliği.
Aylardır şöyle bir şeyi gözlemliyorum. İsparklarda görevli vatandaşlarımızın Cuma saatinde göreve devam ettiklerini gözlemlemiş ve sebebi ile ilgili kendime sorular sorarken bu uygulamayı görünce doğrusu başka soruya ne hacet.
İspark görevlilerine de sanırım bu belge imzalatılmak istendi ve çalışanlar işten atılma korkusu ile Cuma namazına gelmez oldular.
Bu zihniyetin din düşmanlığı bugün var değil.
Yıllar önce Bakırköy akıl hastanesinde asistan olarak görev yaparken, eğitimimizle görevli bazı meslektaşlarım vizit ve eğitim programlarını tam da Cuma saatine koyarak Cumaya giden arkadaşlarımızı zor durumda bırakırlardı.
Değişen hiçbir şey yok aslında.
Allah göstermesin buldukları ilk fırsatta bırakın cumamızı dinle ilgili olan her şeyimizi bir bir elimizden alırlar.
Demokrasi adına hürriyet adına vs…Kılıfları zaten hazır. Çünkü genetik kodlarında din düşmanlığı adına her şeyleri yazılı.
Bunların ağababalarının da şöyle söylediği rivayet edilir.
“Efendim millet her türlü çaba ve gayretinize rağmen dininden vaz geçmiyor. Mitinglerinizde hiç olmazsa birkaç cümle ile de olsa dinden diyanetten bahsedin" deyince hazret celallenmiş ve "Miting sonunda ALLAHA ISMARLADIK diyoruz zaten" demiş.
Durum bu.
Gerisi lâfı güzâf...
Böyle bir muhalefet yerine sağlıklı bir muhalefetle iktidarın hal ve gidişte yaptığı yanlışlar üzerinden kamuoyu oluşturulsa daha güzel olmayacak mı?
Aba altından gösterilen sopanın devri çoktan geçti.
Kerizler yese de millet yemiyor böyle ucuz ve basit tehditleri.
Cehaletinin farkında dahi olmayan sureti insanların yakın geçmişte birkaç savrulmasını hatırlatarak makalemi sonlandırmak isterim.
İçinde bulunduğumuz ramazanı şerif ayının pandemi nedeni ile ertelenmesini teklif eden akıldanelere nasıl cevap verilir bilen söylesin.
Aynı şekilde covid ölümleri üzerinden sayısal muhalefet yapmayı savunmak neyi çözebilir?
Çare ve çözüm üzerinden teklifler olsa daha güzel olmaz mı?
Sorular çok çok olmasına da cevabı verecek durumda olanların amacı keşke üzüm yemek olsa.
***
Vefat ve Başşağlığı
Gazetemizin yazarı ve değerli dostum Sefa Saygılı hocamın muhtereme valideleri Fatma annemiz dârı bekâya irtihal eyledi. Rabbim rahmeti ile muamele eylesin...