Dolar (USD)
32.41
Euro (EUR)
34.97
Gram Altın
2326.59
BIST 100
9079.97
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

16 Mart 2021

Yalan fabrikası

Ak Parti bu ülkeye ne kadar proje ve icraat üretmiş ise; CHP’de o kadar yalan üretmiştir, hatta Ak Partinin hizmet üretme hızından daha hızlı davranmıştır. Çalışmayı, üretmeyi, hizmet siyasetini sevmeyenler, özellikle imanlı milletimizi hiç sevmeyenler asla doğruyu ve çalışanı da sevemediler… CHP bu milletin ayağına kara lastiği; kafasına da yalan giydirmeyi daima çok sevmiştir. Şimdi sadece kafalara yalan geçirme fırsatı var ellerinde, yoksa çoktan kara lastikleri de yeniden geçirmişlerdi...

CHP sadece bu son19 yılda mı yalan söylüyor? Hayır! Temelleri atıldığından beri yalan ve iftira üretiyor… Yalan ve iftiralarıyla nerelere ve kimlere neler yaptığını tarih ve vicdan sahipleri bilmektedir. Bu ülkeye hizmet eden herkes, CHP’nin sıçrattığı çamurlardan hissesini almıştır. Kibarlık timsali Menderes, dirilişin temellerini atan Özal, bu yalan fabrikasının yalanlarına maruz kalmışlardır. Sadece dürüst ve çalışkan siyasetçiler değil, milletin maddi ve manevi inkişafına sebep olan, alın teri döken herkes yalan ve iftiraların hedefi olmuşlardır… Perdeler açılsa; CHP’nin bu millete ne yalanlar söylediği anlaşılacak, muhabbeti olanlar bile şaşırıp kalacaklardır. Devlete, Millete ve İslam’a gerçek manada hizmet eden dava insanlarına atılan iftiralar ve utanmadan – sıkılmadan söylenen yalanlar ve çektirilen acılar hiç ama hiç unutulmayacaktır.

CHP’nin yalanlarını burada saymak, hem zaman alacaktır, hem de bu köşeye sığışmaz. Bu köşeye değil; millete hizmet eden bu gazeteye dahi sığışamaz… Sadece şu misal: CHP zihniyetinin tutsağı olmuş Halk TV'de Emin Çapa ve Ayşenur Arslan’ın Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş için söylediği yalan, yalan fabrikatörlüğüne yeterli delil olacaktır. Ali Erbaş Ankara Şehir Hastanesi’nde Koronavirüs tedavisi gördüğü halde, Amerikan Hastanesi'nde tedavi görüyor yalanı birkaç dakika sonra ellerinde patlayınca, Erbaş’ın Ayasofya’da hutbeye kılıçla çıkmasına nefretle, kinle değinmiş olan Ayşenur Arslan’ın: “Olabilir… Ama en azından kılıçla hayatımızda yer aldı” demesi yalan yüklü katarlarına bir vagon daha eklemiştir. Özür dilemeyip, Ankara’da bulunmayan Amerikan Hastanesi bahanesiyle Erbaş’ın kılıçlı Ayasofya pozuna nefret kusmuşlardır. Ayasofya acısı yüreklerine öyle bir oturmuş ki… Ayşenur Arslan’ın, hasta olmuş, tedavi gören bir devlet görevlisine bırakın geçmiş olsun demesini, yalanlarla saldırıyor ve Emin’de yalanları çapalıyor; daha sağlam kök salsın diye...

Yalan fabrikatörleri hiç boş durur mu? CHP’nin emeklilerle ilgili bir programın da: “Tayyip duy sesimi; sen saraylarda otururken ben torunuma süt alamıyorum” diye rol kesen Yıldız teyzenin yalanı da ortaya çıkmıştır. Teyzemiz akşamdan kalmanın ve açlığın (!) tesiriyle ve süslü kıyafetleriyle öyle bir coşmuş ki yanındakiler; şimdi Erdoğan’ı bitirdik duruşu sergiliyordular… Ve yıldız teyzemizin çilingir sofrası sosyal medyaya düşer, bambaşka “sütler” yalanı ortaya serer.

Yıldız teyze kurulmuş içki sofrasına, gözleri viskiye yıldız yıldız bakıyor… Sen çok yaşa ey yalanları ortaya çıkaran sosyal medya... Yıldız teyze sırtında kaliteli kıyafetler, dilinde müftü karısı gibi yalanları… “Torunuma süt bulamıyorum” diyen teyzenin içkili sofraları Erdoğan’a nefret meyvelerini çoktan yetiştirmiş. Bu nasıl nefret! Bu nasıl yalan! Oysa açız açız diyenlerin mideleri haram dolu. Zaten gerçek açın takati kalmaz saldırganlığa. Gerçek aç acizliğini anlar, tevazua bürünür, ne verseler şükürle alır, yürür… Yıldız ablamızın sırtındaki pahalı, masasındaki pahalı… Aslından bir içki parasıyla kaç garibana süt alabilirmiş…

Bu yalan fabrikasının fabrikatörleri o kadar azmışlar ki; diktatör dedikleri insanın nerede ise cımbızla etlerini yolacaklar… Yalan fabrikası CHP’de icraat yok, proje yok, vatan tasası yok, yapılan hizmetleri alkışlamak işte o hiç yoktur. Yalan ise seri üretime bağlanmış, mesaiye bile kalınıyor…

Yalan üreten, hizmet üreteni sevemez!

Bankaları rahatlıkla hortumlayamayanlar Erdoğan’ı sevemezler… Adı bizden güya Müslüman ama hakikatte Gayrimüslim olanlar Erdoğan’ı sevemezler… Hainliği üç öğün şurup şeklinde içenler, vatan sevgisinden vazgeçenler, kursağından sadece haram geçenler Erdoğan’ı ve Ak Parti’nin hizmetlerini asla sevemezler… Ama harbi gayrimüslimler, hem vatanı hem Erdoğan’ın hizmetlerini sever ve yalana tenezzül etmezler…

 
ABONE OL
Deniz feneri detay
Deniz feneri detay
Kızılay 160x600
TDV ramazan