Yal ve nal
Değerli okurlarım, mal bulmuş mağribici azgın azınlık bir kez daha durumdan vazife çıkarmak için kolları sıvadı ve Erzincan’da meydana gelen heyelan üzerinden vur patlasın çal oynasın havasında algı satıcılığına soyundu.
Aslında malum kesimin hezeyanlarına
ve yalanlarına alışık bir toplumuz ama çamur at izi kalır mantığı ile yine
yeniden bir kez daha ortalığı kirletiyorlar.
Bu güruhu geziden, kaz
dağlarından, akbelenden, yüzyılın yıkıcı depreminde velhasıl ülkemizde
yaşanılan tüm afetlerde takındıkları tutumdan tanıyoruz.
On bir ilimizi yıkan
ve binlerce canımızı alan depremin ilk günlerinde sosyal medyada işledikleri
cinayetleri unutmak mümkün değil.
Hatay’da baraj yıkıldı
yalandan tutunda asker nerede yalanına kadar sayısız yalanlarla depremzede
vatandaşlarımıza yaptıkları zulmü unutmak ne mümkün.
Geliyorum diyen
depremlere karşı devletimizin can hıraş çabalarına karşı mahkemelerimiz
vasıtası ile işledikleri cinayetleri ve yaptıkları nümayışları da unutmak
mümkün değil.
Bu malum zihniyetin
nerede ise bir asırdır yıkmak, engel olmak ve yalan dolanla algı tüccarlığı
dışında ciddi bir iş yaptığını söylemek de mümkün değil.
Her durum ve şartta
ülkemizin hayrına olan her şeye fren olmuşlar, ülkemizi uçuruma götüren her
durum içinde gece gündüz var güçleri ile çalışmışlar ve halende var güçleri ile
çalışmaya devam ediyorlar.
15 Temmuz ve sonrası
yaşananlara objektif bir gözle bakanlar aslında gerçeği görür.
Aynı şekilde tüm
dünyayı kasıp kavuran pandemi sürecinde bu güruhun duruşundaki tersliği unutmak
da mümkün değil.
Devlet süreci sağlıklı
götürmek için gösterdiği tüm çabalara karşı fren olmayı tercih ettiler daha da
ileri giderek kaybettiğimiz vatandaşların sayısı üzerinden utanmadan sıkılmadan
algı ticareti yaptılar.
Yalanla, dolanla, trol
pazarına keriz sürmekle ve paranın gücü ile bir yere kadar başarı elde
edilebilir ama uzun vadede kaybeden topyekün milletimiz olur.
Birkaç gündür
Erzincan’da yanan canlar yetmiyormuş gibi toprak altında kalan vatandaşlarımız
üzerinden İBB adayı Murat Kurum’u suçlu ilan edip olmadık itham ve iftirayı
acımasızca kusuyorlar.
Aklı başında bilim
insanlarının yaptığı açıklamaları dinlemek yerine vurun abalıya misali vurdukça
vuruyorlar.
Milletin vakarlığını
fırsata çevirme gafletine düşen akıldaneler bu kumaştan elbise dikeceklerini
zannediyor.
Gözleri kinli ve kanlı
olan azgın azınlık çatlasa da patlasa da millet olanı biteni tüm ince
ayrıntıları ile takip ettiğinden dolayı irili ufaklı tüm provokasyonlar güdük
kalıyor ve bir türlü bekledikleri kaos ve kargaşa olmuyor.
Olmaz da.
Nerede ise her şeyinizin
yalan üzere kurgulandığını vatandaş biliyor, hem de öyle bir biliyor ki, sessiz
yığınların vakarlığı karşısında küçük dillerinizi yutmak zorunda kalıyorsunuz.
Çatlayın patlayın daha
da beter olun. Yal yiyiciler size afiyet olsun, millet size nal toplattığı
zaman da milleti geri zekalı veya benzer başka yaftalarla yaftalamak yerine
ellerinizi şakaklarınıza götürerek azıcık düşünün ve milletin yakasından düşün
artık.
Burası Türkiye.
Hem de yeni Türkiye.
Sosyal medyada körler sağırlar
birbirini ağırlayadursun milletimiz kimin ne yaptığını, ne yapacağını çok iyi
biliyor.
İstanbul’un yaşanmaz
şehir haline getiriliş sürecinde yapıp ettiklerinizi çok iyi biliyor.
Vatandaş daha çok
şeylerde bildiği için bu sefer hata yapma lüksünün olmadığına karar verdi .Sizi
ve zihniyetinizi kayaya toslatarak daha fazla zararlı olmanıza fırsat
vermeyecektir.
İstanbul için hiçbir
hizmet üretmeden miş gibi ticareti yaparak bir yere kadar başarılı olsanız da
genetiğinizdeki kötü karakterler yüzünden muktedir olma şansınız ilelebet
olmayacak.
Boşuna heveslenmeyin.
Sağlık ve mutluluk
dileklerimle.