Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
17 Şubat 2024

Yal ve nal

Değerli okurlarım, mal bulmuş mağribici azgın azınlık bir kez daha durumdan vazife çıkarmak için kolları sıvadı ve Erzincan’da meydana gelen heyelan üzerinden vur patlasın çal oynasın havasında algı satıcılığına soyundu.

Aslında malum kesimin hezeyanlarına ve yalanlarına alışık bir toplumuz ama çamur at izi kalır mantığı ile yine yeniden bir kez daha ortalığı kirletiyorlar.

Bu güruhu geziden, kaz dağlarından, akbelenden, yüzyılın yıkıcı depreminde velhasıl ülkemizde yaşanılan tüm afetlerde takındıkları tutumdan tanıyoruz.

On bir ilimizi yıkan ve binlerce canımızı alan depremin ilk günlerinde sosyal medyada işledikleri cinayetleri unutmak mümkün değil.

Hatay’da baraj yıkıldı yalandan tutunda asker nerede yalanına kadar sayısız yalanlarla depremzede vatandaşlarımıza yaptıkları zulmü unutmak ne mümkün.

Geliyorum diyen depremlere karşı devletimizin can hıraş çabalarına karşı mahkemelerimiz vasıtası ile işledikleri cinayetleri ve yaptıkları nümayışları da unutmak mümkün değil.

Bu malum zihniyetin nerede ise bir asırdır yıkmak, engel olmak ve yalan dolanla algı tüccarlığı dışında ciddi bir iş yaptığını söylemek de mümkün değil.

Her durum ve şartta ülkemizin hayrına olan her şeye fren olmuşlar, ülkemizi uçuruma götüren her durum içinde gece gündüz var güçleri ile çalışmışlar ve halende var güçleri ile çalışmaya devam ediyorlar.

15 Temmuz ve sonrası yaşananlara objektif bir gözle bakanlar aslında gerçeği görür.

Aynı şekilde tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi sürecinde bu güruhun duruşundaki tersliği unutmak da mümkün değil.

Devlet süreci sağlıklı götürmek için gösterdiği tüm çabalara karşı fren olmayı tercih ettiler daha da ileri giderek kaybettiğimiz vatandaşların sayısı üzerinden utanmadan sıkılmadan algı ticareti yaptılar.

Yalanla, dolanla, trol pazarına keriz sürmekle ve paranın gücü ile bir yere kadar başarı elde edilebilir ama uzun vadede kaybeden topyekün milletimiz olur.

Birkaç gündür Erzincan’da yanan canlar yetmiyormuş gibi toprak altında kalan vatandaşlarımız üzerinden İBB adayı Murat Kurum’u suçlu ilan edip olmadık itham ve iftirayı acımasızca kusuyorlar.

Aklı başında bilim insanlarının yaptığı açıklamaları dinlemek yerine vurun abalıya misali vurdukça vuruyorlar.

Milletin vakarlığını fırsata çevirme gafletine düşen akıldaneler bu kumaştan elbise dikeceklerini zannediyor.

Gözleri kinli ve kanlı olan azgın azınlık çatlasa da patlasa da millet olanı biteni tüm ince ayrıntıları ile takip ettiğinden dolayı irili ufaklı tüm provokasyonlar güdük kalıyor ve bir türlü bekledikleri kaos ve kargaşa olmuyor.

Olmaz da.

Nerede ise her şeyinizin yalan üzere kurgulandığını vatandaş biliyor, hem de öyle bir biliyor ki, sessiz yığınların vakarlığı karşısında küçük dillerinizi yutmak zorunda kalıyorsunuz.

Çatlayın patlayın daha da beter olun. Yal yiyiciler size afiyet olsun, millet size nal toplattığı zaman da milleti geri zekalı veya benzer başka yaftalarla yaftalamak yerine ellerinizi şakaklarınıza götürerek azıcık düşünün ve milletin yakasından düşün artık.

Burası Türkiye.

Hem de yeni Türkiye.

Sosyal medyada körler sağırlar birbirini ağırlayadursun milletimiz kimin ne yaptığını, ne yapacağını çok iyi biliyor.

İstanbul’un yaşanmaz şehir haline getiriliş sürecinde yapıp ettiklerinizi çok iyi biliyor.

Vatandaş daha çok şeylerde bildiği için bu sefer hata yapma lüksünün olmadığına karar verdi .Sizi ve zihniyetinizi kayaya toslatarak daha fazla zararlı olmanıza fırsat vermeyecektir.

İstanbul için hiçbir hizmet üretmeden miş gibi ticareti yaparak bir yere kadar başarılı olsanız da genetiğinizdeki kötü karakterler yüzünden muktedir olma şansınız ilelebet olmayacak.

Boşuna heveslenmeyin.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.