Yaktın yüreklerimizi Hacı...
Ne güzel günlerimiz geçmişti seninle Hacı Hasdemir... Ne şakalarımız ne esprilerimiz vardı... Servisi kırar geçirirdik... Kahkaha tufanından zaman zaman komşu servislerden azar işitirdik...Hele halı saha maçları... Çok çalıma gider, topu kaptırır, kalemizde gol tehlikesi yaşardık, o zaman bağırırdım ona, "Hacıııı, Hacııı neden pas vermiyorsun! Fazla çalıma gidip neden kendini yoruyorsun" diye...
Çok severdik birbirimizi... Ben Zaman'dan ayrıldıktan sonra bir gün onun elim bir hastalığa yakalandığını duyunca, içimden bir şeyler kopup gitmişti. Son aylarda ziyaretine gitmek istedik ama bir türlü nasip olmadı. Zaman'dan Mahmut Bürkük, organize edip beni evine götürecekti ama iş seyahetleri yüzünden bu ziyareti gerçekleştiremedik. Hasan Sutay abiyle gidelim dedik o da nasip olmadı.
Cuma günü vefat ettiği haberini alınca hemen Mahmut Bürkük'ü aradım, "Gördün mü yaptığını. Bir işi organize edemedin. Hacı kardeşimizi son defa göremedik" diye sitem ettim. "Abi tamam" derken onun ağlamaklı olduğunu hissettim, fazla üstüne varamadımu2026
Eyüp'ten bir hatırau2026 En solda benu2026 En sağdan ikinci Hacı Hasdemiru2026. Mesut, Selman, Temel, Erhan, Nurullah ve Önderu2026 Dostlar hepimizin başı sağolsunu2026.
Ama işin garipliğine bakın ki, ikindi vakti Kozlu Mezarlığı'nda kılınan cenaze namazına gidemedim, çünkü çalışıyorduk ve gazetemizde de server arızası olduğu için başımız sıkışıktı. Tokat'ta defnedildi... Ora ya da gidemedim tabii ki... Vallahi çok mahçubum sana karşı kardeşim Hacı... Hakkını helal et bile diyemedim sana... Ama ben çoktan helal etmiştim zaten...
Yaktın yüreklerimizi be Hacı... İnanın dostlar, bazen bazı hastalıklar ve bazı ölümler insanın içine sinmiyor... Biliyorum kader... Ama gel de bunu gönlüne anlat... Bu duyguyu herkes yaşar, yaşanması da gayet normal... Biz, ölümün daha ileri yaşlarda gelmesini arzu eden bir toplumuz... Gerçi kim böyle istemez ki... Ama Hacı'nın vefatı gerçekten yüreğimizi dağladı...
Dostum... Eğer beni duyuyorsan, senden binlerce kez özür diliyorum... Hakkını helal et... Daha 3-4 yıl evvel Eyüp Mezarlığı'nda arkadaşlarla tur atarken ne kadar da neşeliydik. Sanki hiç oralara gitmeyecekmişiz gibi... Sen bizden evvel gittin Hacı... Mekanın cennet olsun kardeşim benim... Melekler yoldaşın olsun... Bu dünyada çektiğin acılar, orada keffaretin olsun, ki olacaktır da...
Farkındaysanız, köşemin adını bu kez PAZAR KEYFİ değil, PAZAR ACISI olarak değiştirdim. Çünkü bu aralar keyifli olmam zor...
Tekrar çalışmayı çok istiyordu
Zaman Gazetesi'nin deneyimli spor muhabiri Gazeteci-Yazar Hacı Hasdemir omurilik kanseri sebebiyle bir süredir hastanede tedavi görüyordu.
Durumu ağırlaşınca geçtiğimiz hafta başında Samatya Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Hacı Hasdemir, ziyaretine gelen meslektaşlarına, yaşama sevincinden hiçbirşey kaybetmediğini, en büyük arzusunun ise bir gün tekrar gazeteye gelmek olduğunu söylemiş.
Hacı Hasdemir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın futbolculuk yıllarını anlatan ''Aman Babam Görmesin'' kitabının yanısıra, ''İstanbul'un 100 Sporcusu'', 2002 Dünya Kupası'nda A Milli Takım'da forma giyen oyuncuların hayatının anlatıldığı "Yıldızların Dünyası" ve ''İstanbul'un 100 Spor Kulübü'' isimli eserleriyle de tanınıyordu.
Vefatından sayılı günler önceu2026 Hastanedeu2026 Gülümsüyor dostumu2026 Eminim ki, gittiği yerde de gülümsüyorduru2026
1973 yılında Yozgat'ta dünyaya gelen Hacı Hasdemir, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden 1994 yılında mezun oldu. Meslek hayatına 1995 yılında Samanyolu Televizyonu'nda başlayan Hasdemir, daha sonra Zaman Gazetesi Spor Servisi'nde mesleğine devam etti. Hacı Hasdemir evli ve iki çocuk sahibiydi. Rabbim ailesine ve sevenlerine sabırlar versin...