Yahya, Yahya, ya Yahya
Hani derler ya; “Bazıları yaşarken
ölü, bazıları da ölüyken dahi diridirler.” İmanı
kişiliği, gönlü ölü olanın bedeni diri olsa da ölüdür. Ama nice
ölüler vardır ki, onların ölümü binlerce diriden daha çok davasına hizmet eder.
İşte Gazze’nin, Filistin’in şehitleri, hatta tüm İslam diyarında hak dava
uğruna, Din, iman, namus ve vatan uğruna şehid olan tüm şehitler içinde aynı
şey geçerlidir. Ama Şehit İmana Hasan el-Benna ve onun izinden giden dava adamı
şehitlerin pek çoğu, bu konuda en güzel örnektirler.
Şehitlerin ölmediklerini
müjdeleyen bizzat yaratan Allah’tır (cc): “Allah yolunda öldürülenlere
“ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Ancak siz bunu bilemezsiniz.” (Bakara
2/154) “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar
diridirler; Allah'ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli
bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek
ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku
bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar.” (Âli İmran 3/169-170)
Tarih boyunca şehadet yarışında
olan ümmetin yiğit evlatları şehadet sevdasına dair sayısız destanlar
yazmışlardır. Mertliğin, cömertliğin, cesaretin, kahramanlık ve fedakârlığın
tarihin yapan bu ümmet, ne yazık ki nesillerine bu destanları gereği gibi
anlatamadı, tanıtamadı. Ama bu fazilet ve erdemlerin semtine dahi uğramamış
olan vahşi batı; hem kendi nesillerine hem de bizim nesillerimize “Süper Men” “Bet
Men” “Hîmen” veya “Örümcek Adam” gibi aslı olmayan “sanal” “sahte” ve “çakma”
figürleri kahraman diye tanıttı.
Sadece “Aksa Tufanı”
başladığından beri değil, bir asırdır nice gerçek kahramanları yaşayarak gördük
elhamdülillah… Ümmet ruhu ve kardeşlik şuurumuz devam ettikçe daha nice kahramanlar
yetiştirecek ve selefleri olan yiğitlerin yolunu sürdüreceğiz. Başta ABD,
SİYONİSTLER ve AB olmak üzere tüm zalimler bunu iyi bilsin, bellesin ve
unutmasın. İşte o gerçek kahramanlardan birisi de şehit Komutan Yahya Sinvar’dır.
“Yaşa” “Varol” gibi manalara
gelen “Yahya ismiyle ilgili Diyanet İslam Ansiklopedisi’nde şu ifadeler güzel
bir tevafuk olmuş. “İslâm kaynaklarına göre yahyâ kelimesi “yaşamak”
anlamındaki hayât kökünden türemiştir. Bu isim Yahyâ’nın
faziletli yaşayışı, annesinin kısırlığını giderip doğurganlığını canlandırması,
kalbinin iman ve ihlâsla canlılık kazanması, Allah’ın onu itaatle diri tutması,
şehitlerin hep diri kalması ve onun şehid olması sebebiyle “o yaşayacak”
anlamında kendisine Allah tarafından verilmiştir (Sa‘lebî, s. 374; Jeffery, s.
290). Bir başka yoruma göre Allah, Zekeriyyâ’nın ve eşinin yaşlılıklarında
doğan bu çocuğa yaşayacağı konusunda kalplerini mutmain etmek için bu adı
koymuştur (Fîrûzâbâdî, VI, 94).
Şehadetin altın Halkalarından
biri olan bu kutlu şehidimiz hakkında Haber 7, şu haberi yapmış. 23 Yılı İsrail
zindanlarında geçen Hamas lideri Yahya Sinvar’ın 18 gündür İsrail güçleri ile
göğüs göğse çarpıştığı ortaya çıktı. Sinvar’ın geçtiğimiz 1 yıl boyunca birçok
operasyona bilfiil iştirak ettiği ve 18 gündür şehit olduğu Refah bölgesinde
işgal güçlerine karşı 4 ila 7 kişilik timler hâlinde savaştığı öğrenildi.
Hamas kaynakları, Aksa Tufanı’nı
planlayan ve yöneten Sinvar’ın kurduğu özel istihbarat ve iletişim ağı ile hem
sahada kalarak operasyonları hem de bütün hareketi siyasi, lojistik ve
diplomasi konularında yöneterek çok farklı bir liderlik örneği sergilediğini
anlattı. Sinvar’ın kasıtlı olarak savaş yanlısı gösterildiğini oysa ABD’nin
barış teklifini kabul ederek ateşkes ve kalıcı barış konusunda çok önemli
adımlar attığını hatırlatan Hamas kaynağı şu bilgileri paylaştı: İsrail
Başbakanı Binyamin Netanyahu bütün stratejisini ölüm, işgal ve yıkım üzerine
kurdu.
Şehit
Olmak İstiyordu
Liderimiz Yahya Sinvar, hareketin
genel sorumlusu olmadan öncede birçok çatışmaya doğrudan dâhil oldu. Siyasi
Büro Başkanı olduğu 6 Ağustos’tan sonra bu operasyonlardan uzak durması yönünde
üst düzey telkinler oldu. Ancak o cephe gerisinde kalmak istemiyordu.
Hayatı boyunca hep şehadeti arzulayan bir kişilikti ve en ön cephede savaşıp
şehit olmayı istiyordu. Şehit olduğu yerleşim alanında 4 arkadaşı ile bir
operasyon yürütüyordu. Aynı noktada 2 saati aşkın çatışma yaşandı. Arkadaşları
büyük ihtimalle onu korumak adına Siyonistlerin dikkatini başka yöne çekme
adına yanından ayrılıp farklı bir strateji izlediklerini düşünüyoruz. Ancak İHA
taramasında Komutan Sinvar’ın varlığını fark ediyorlar. Zaten 2 saati aşan
çatışma boyunca birçok yerinden yaralanmış olduğunu gördük. Fakat kolu kopmuş,
ayağından ağır yaralar almış olduğu hâlde dahi müthiş bir basiretle yüzünü
kapatarak yapay zekânın kendisini tanımasını engelliyor. Çünkü sağ yakalanarak Siyonistlerin
kendisini esirlere karşı koz olarak kullanmasını istemiyordu.
Üzerindeki hücum yeleği, Kassam
bandajı, 99’luk tespih, Kalaşnikof tüfek ve Peygamberimizin zikirlerinden
oluşan dua kitapçığı aslında tüm hayatının da özeti. İsrail istihbaratı onun
Der Bellah ya da Han Yunus’ta olduğuna dair bilgiler paylaşmıştı. ABD,
İsrail ve tüm Batılı ülkeler yüksek teknoloji ile Yahya Sinvar’ı arıyordu ancak
Sinvar Komutan da onların peşindeydi. Korkusuzca yaşadı ve kendisine yakışan
şekilde şehadetle can verdi. (https://www.haber7.com/dunya/haber/3470522)
·
Yahya Sinvar’a selam olsun.
·
Yahya Ayyaş’a selam olsun.
·
İsmail Heniyye’ye selam olsun.
·
Salih Arurî’ye selam olsun.
·
Şeyh Ahmet Yasin’e selam olsun.
·
Rantîsi’ye selam olsun.
·
Şehit İmam Hasan el-Benna’ya selam olsun.
·
Mavi Marmara şehitlerine selam olsun.
·
Filistin ve tüm İslam diyarının tüm şehitlerine
binler selam…