Yahya Kemal Beyatlı
Yahya Kemal Beyatlı'nın Edebiyatımızın Güleryüzü kitabımda geçen "Hangi Ruh?" nüktesi çok anlamlıdır. "Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal'e sorar: 'Üstat, biz Viyana kapılarına kadar nasıl gitmiştik?' Yahya Kemal'in cevabı, büyük maceramızı izah ediyor: 'Pilav yiyerek ve Mesnevu00ee okuyarak."
Yahya Kemal Beyatlı (2 Aralık 1884-1 Kasım 1958) da artık Mehmed u00c2kif ve Necip Fazıl gibi sadece yuvarlak yıldönümlerinde değil her sene hatırlanıyor. Onu gündemde tutan sır nedir peki? Bunu düşündüğümüzde Yahya Kemal'in farklı bir münevver/aydın tipi çizdiğini görüyoruz. O hisleriyle, zevk ve heyecanlarıyla bizden biri. Kendi tabiriyle 'kökü mazide olan ati'dir, yani gelecektir. Geçmişi inkar etmeden, ecdada sövüp saymadan da yeniliğin kucaklanabileceğinin çarpıcı örneğini oluşturduğu için seviliyor. Bugün toplumda yaşadığımız gerginliklerin temelinde aslında Yahya Kemal gibi aydınların keşfettiği ama bazılarının hala göremediği bu geniş ufukluluk yatıyor. Dün Yahya Kemal'i inkar edenler, bugün onun büyüklüğünü kabul ediyor. Demek yanlışta ısrarın, hatada inadın faydası yok. Önemli olan peşin hükümlerin tuzağına düşmeden ülkenin temel meselelerini etraflıca düşünmek ve yorumlamak. Gerisi kolay.
Yahya Kemal'in eserlerine bütün olarak baktığımızda tarihimizin bir felsefesinin yapılmış olduğunu görüyoruz. Estetiğimizin, şiirimizin, mimarimizin, musıku00eemizin kısacası bizi biz yapan değerlerin geniş bir değerlendirmesini müşahede ediyoruz. Yahya Kemal'in eserleri medeniyetimizin derinlikli tahlili, kültürümüzün izahı ve tefekkürümüzün özü mahiyetindedir. Bir seyyah gibi kıymet hükümlerimizi keşfe çıkan Beyatlı'nın eserleri, şiirleri, nesirleri, hatıra ve mektuplarından meydana geliyor.
Yahya Kemal'in yayınlanmış bulunan dört şiir kitabı bulunuyor. Kendi Gök Kubbemiz Yahya Kemal'in en çok bilinen ve sevilen -tarz olarak- yeni şiirlerini ihtiva ediyor. "Sana dün bir tepeden baktım azu00eez İstanbul! / Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiç bir yer. / Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul! / Sade bir semini sevmek bile bir ömre değer." mısralarıyla başlayan "Bir Başka Tepeden" şiiri de bu eserdedir. 81 eserin yer aldığı kitapta "Süleymaniye'de Bayram Sabahı", "Açık Deniz", "Itru00ee", "Akıncı", "Mohaç Türküsü", "Hayal Şehir", "Atik-Valde'den İnen Sokakta", "Üsküdar'ın Dost Işıkları", "Eski Mu00fbsıku00ee", "Koca Mustapaşa", "Eylül Sonu", "Sessiz Gemi", "Mehlika Sultan", "Vuslat", "Ses", "Erenköyü'nde Bahar" ve "Viranbağ" zevkle okunuyor. Eski Şiirin Rüzgarıyla adından da anlaşıldığı gibi, Yahya Kemal'in Divan şiirimizin, şekil ve söyleyiş tarz ve diliyle söylediği "klasik şiirler"den oluşuyor. Kitap, "Selimname" ile başlıyor, "Gazeller", "Musammatlar", "Şarkılar", "İthaf" ve "Kıt'alar-Beyitler"le son buluyor. Eserdeki 71 şiirin çoğu bestelenmiştir. Mehterimizin çok sevilen marşlarından "İstanbul'u Fetheden Yeniçeriye Gazel" şiirini burada okuyoruz: "Vur pençe-u00ee Alu00ee'deki şemşu00eer aşkına / Gülbangi asmanı tutan pu00eer aşkına" diye başlar ve şöyle biter: "Son savletinle vur ki açılsın bu su00fbrlar / Fecr-u00ee hücu00fbm içindeki Tekbu00eer aşkına."
Bugün hala bazı çevrelerin idrak edemediği, her gün minarelerden gökkubbemize ahenkle yayılan ezanımızı yine Yahya Kemal şiirleştirmiştir. Kitapta yer alan "Ezan-ı Muhammedu00ee" milletimizin gönül ikliminde ve ruh dünyasında büyük ve engin yerini almıştır: "Emr-u00ee bülendsin ey ezan-ı Muhammedu00ee / Kafi değil sadana cihan-ı Muhammedu00ee". Milli Mücadele'yi aksettiren Kuva-yı Milliye ruhunu veren "26 Ağustos 1922" de eserin taçlanmış kıtalarından biri: "Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbu00ee / Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbu00ee / Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın / Gaalib et çünkü bu son ordusudur İslam'ın" "Bitmemiş Şiirler"de şairimizin yarım kalan şiirleri toplu halde sunuluyor. Yahya Kemal'in bir diğer manzum eseri de "Rubau00eeler ve Hayyam Rubau00eelerini Türkçe Söyleyiş."
Aziz İstanbul, Yahya Kemal'in İstanbul ve fetih konusundaki yazıları, sohbet ve konferanslarını içine alan kitabı. Buradaki yazılar geniş ve toplu olarak şairin tarih ve kültür anlayışını tarif ediyor. "Ezansız Semtler" ile "Ezan ve Kur'an" başta olmak üzere bu kitapta yer alan makalelerde İslam dininin yüceliği, Kur'an-ı Kerim'in eşsizliği anlatılmaktadır. Yahya Kemal İstanbul'u bir şehir olmanın ötesinde "millu00ee bir remiz" olarak görmekte ve medenu00eeyetimizin şaheser bir tecellisi kabul etmektedir. Eğil Dağlar Yahya Kemal'in İstiklal Harbi yazılarından meydana geliyor. Eserin adı 1897- Türk -Yunan Savaşı'nda destanlaşan bir türküden alınmıştır: "Eğil dağlar eğil, üstünden aşam / Yeni talim çıkmış varam alışam." Beyatlı, bu yazılarında işgale uğrayan vatanımızın kültür ve tarih değerlerine dayanarak müdafaasını yapmaktadır. İşgal yıllarında neşredilen bu makaleler, geniş yankılar uyandırmış, topraklarımızda milu00ee şuurun güçlenmesine vesile olmuştur. Tarih Musahabeleri Yahya Kemal'in bazı gazete ve dergilerde neşredilmiş yazıları ile el yazısıyla yazılmış ancak yayımlanmamış evrakı arasında Nihad Sami Banarlı'nın bulup çıkardığı makalelerinden oluşuyor. Eski Edebiyata Dair, Çocukluğum Gençliğim Siyasu00ee ve Edebu00ee Hatıralarım, Siyasu00ee ve Edebu00ee Portreler, Mektuplar Makaleler, Siyasu00ee Hikayeler diğer eserleri.
Yahya Kemal Beyatlı, mizacı, yaşayışı ve düşünceleriyle tam bir 'rind'. Onu doğumunun 130. yıldönümünde rahmetle yad ederken, yazımı en güzel şiirlerinden olan "Rindlerin Ölümü" ile sonlandırıyorum: "Hafız'ın kabri olan bahçede bir gül varmış; / Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle. / Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış. / Eski Şu00eeraz'ı hayal ettiren ahengiyle. / Ölüm asu00fbde bahar ülkesidir bir rinde; / Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter. / Ve serin serviler altında kalan kabrinde/Her seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter."