Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Yahûdilik-Masonluk münâsebeti (87)

“1908’de Mustafa Kemâl’le tanışdığım zamân, Makedonya Ordusunun başında İstanbul üzerine yürüyerek, Abdülhamîd’i, tebaasına bir Kânûn-i Esâsî vermiye zorlayan Mahmûd Şevket Paşa’nın Erkân-ı Harbiye Reîsiydi. (Il était, en 1908, la première fois que je le rencontrai, chef de l’état-major de Mahmoud Chewket Pacha, lors de la marche de celui-ci sur Constantinople où, à la tête de son armée de Macédoine, il força Abd-ul-Hamid à accorder une constitution à ses sujets.) [Sforza, sehven “1908’de” diyor; doğrusu, 1909’dur. Sforza, 1908 ve 1909’daki hâdiseleri birbirine karıştırmıştır. Zîrâ İttihâdcı İhtilâlinin ilk merhalesi olan 1908’de, Kânûn-i Esâsî tekrâr mer’iyete konulmuş, İhtilâlin 31 Mart tertîbiyle başlatılan ve –Mustafa Kemâl’in koyduğu isimle- “Hareket Ordusu” mârifetiyle yürütülen ikinci merhalesinde ise, Abdülhamîd Han hal’edilmişti…]

“Mahmûd Şevket, ateşli bir milliyetcilik havası içinde darbeye karâr verilen Selânik şehri Jön-Türklerinin irâdesini îfâ eden bir âletti. Çok def’a damarlarında Yahûdi kanı dolaşan ve o nisbette milliyetci olan Türklerin Ege’deki bu alaca liman şehrinde doğmuş bulunan Mustafa Kemâl, o zaman sâdece yirmi sekiz yaşındaydı; fakat sür’atle, yeni fikirlerin zâbitler arasındaki en belâgatli ve faâl propagandacılarından biri oldu. Herhâlde genc yaşına rağmen Mahmûd onu bunun için Erkân-ı Harbiye Reîsi seçmiş veyâ seçmek mecbûriyetinde kalmış olmalıdır. Mahmûd, Jön-Türk Localarının merkezî grupuna mensûb değildi; Kemâl’i seçmekle, İttihâdcılara, Harekete sadâkatine dâir bir têmînat vermiş oluyordu. (Mahmoud Chewket avait été l’instrument de la volonté des Jeunes-Turcs de Salonique, la ville où le coup avait été décidé dans une fièvre ardente de nationalisme. Moustapha Kemal n’avait alors que vingt-huit ans; mais, né lui-même dans ce port bigarré de l’Égée où les Turcs étaient d’autant plus nationalistes qu’ils avaient souvent du sang juif dans les veines, il devint rapidement un des plus éloquents et des plus actifs propagandistes des nouvelles idées parmi les officiers. Voilà pourquoi Mahmoud le choisit, ou dut le choisir, malgré son jeune âge, comme chef d’état-major. Mahmoud n’appartenait pas au groupe central des ‘loges’ des Jeunes-Turcs; en nommant Kemal il donnait un gage de sa fidélité au mouvement.)” (Sforza 1931: 343-344)

Filhakîka, daha evvel nüfûs istatistikleriyle îzâh ettiğimiz gibi, Selânik, câhil, yoksul, zavallı bir hâlde olan ve Kale civârına sıkışmış bulunan (Kâzım Nâmi Duru’nun tâbiriyle) “asıl Türkler”in değil, “damarlarında Yahûdi kanı dolaşan ve o nisbette milliyetçi olan Türklerin”, yâni Sabataîlerin şehriydi…

“Sevr Muâhedesi”nin tiyatro olduğunu gösteren sâir vâkıalar 7

Sforza’ya göre, Yunan Ordusu, Lloyd George’un teşvîkiyle Anadolu’yu işgâle kalkışmasa, “Kemalist Türkiye” olmazdı

Pek mâhir bir diplomat olan Kont Sforza, Les Bâtisseurs de l’Europe moderne (Asrî Avrupa’nın Bânîleri) kitabında (Pâris: Gallimard, 1931), diplomatik bir dille, dîğer tâbirle, dolaylı ifâde ile, îmâen, ârif olanın anlıyacağı bir üslûbla, İtalyan Sefâreti’nde Maslahatgüzâr iken, 1909’da, Hareket Ordusu günlerinde, pek muhtemelen Madam Corinne’in evinde tanıdığı, hep sitâyişle bahsettiği, Îtilâf Kuvvetlerinin işgâli altındaki İstanbul’da himâyesi altına aldığı, Anadolu’ya geçip “Laik ve Avrupacı bir Devlet”, -kendi anlayışlarına muvâfık- bir “Cumhûriyet” kurmak için teşvîk ettiği ve bu uğurda sonuna kadar kuvvetle, netîce aldırıcı vâsıtalarla desteklediği Mustafa Kemâl’in Mason ve Sabataî olduğunu kaydettiği gibi (pp. 343-344), onun Osmanlı’yı toptan tasfiye ederek “Laik, Avrupacı, Kemalist Türkiye”yi kurabilmesinde başlıca muvaffakıyet âmilinin, (Siyonizme hizmetleriyle iftihâr eden, kısaca Siyonist işbirlikcisi olan) Lloyd George’un teşvîkiyle, Yunanistan’ın Anadolu’yu işgâle kalkışması olduğuna da dikkat çekiyor:

“Mustafa, on iki sene sonra, 40 yaşında, Şefti. Bütün Türk askerî kuvvetlerinin kendisine dîndârâne itâat ettiği bir Şef… Üç sene sonra ise, Türkiye Cumhûr Reîsi! Bir ihtilâl devrinde bile parlak bir kariyer! (Douze ans plus tard, à quarante ans, Moustapha était le chef, le chef religieusement obéi, de toutes les forces militaires turques, et, trois an après, Président de la République turque. Une belle carrière, même en époque révolutionnaire.) [Kont Sforza, buradaki “on iki sene sonra, 40 yaşında” hesâbını –sehven- 1908 senesine göre yapıyor; doğru târih, -onu Hareket Ordusu Erkân-ı Harbiye Reîsi iken tanıdığı- 1909’dur. Bu meyânda, Mustafa Kemâl’in hakîkî doğum târihinin -1880 veyâ 1881 değil- 1877 olduğunu unutmamak lâzım…]

“Lâkin Türk diktatörü, cür’etkâr cevvâliyet ve [onu dengeliyen] mâkûl ihtiyâtlılık gibi ne kadar çarpıcı vasıflara sâhib olursa olsun, Kemâl’in iyi tâlihinin hakîkî fâillerinin hakkını teslîm etmek lâzım: Harb sonrasında İngiltere’nin Türkiye’de tâkîb ettiği siyâset olmasaydı, Kemâl ve dostları, kat’iyen Sultan Mehmed’i hal’edip Memleketten kovmıya ve –bütün sulh muâhedelerinin en gayrimâkûlü olan- Sevr Muâhedesini boşa çıkarmak için Ankara’ya yerleşmiye karâr veremezlerdi. Filhakîka, Kemâl’in, siyâsî tâlihinin Mekke’si sıfatıyle, Başvekîl Lloyd George’un ikâmet ettiği [Londra’da] Downing Sokağı 10 Numaraya [İngiliz Başvekîlinin İkâmetgâhına] doğru tâzîmen eğilmesi îcâb eder. (Mais pour frappantes que soient certaines qualités d’énergie téméraire et de courageuse prudence du dictateur turc, il faut rendre justice aux auteurs véritables de la fortune de Kemal: sans la politique britannique en Turquie après la guerre, jamais Kemal et ses amis ne se seraient décidés à déposer et chasser le Sultan Mehemed d’abord, et à s’installer à Ankara ensuite, pour y préparer la destruction du traité de Sèvres, le plus insensé de tous les traités de paix. C’est vraiment vers le 10, Downing Street, où Lloyd George habitait comme Premier Ministre, que Kemal doit s’incliner comme vers la Mecque de sa fortune politique.)” (Le Comte Sforza, Les Bâtisseurs de l’Europe moderne –Asrî Avrupa’nın Bânîleri-, Paris: Éditions Gallimard, 1931, p. 344)

Kont Sforza bu pasajda da diplomattır: Osmanlı ve “Müstakbel Türkiye” hakkında kendisiyle aynı emelleri besliyen Mustafa Kemâl’in Anadolu’ya resmî vazîfeyle gönderilmesindeki ve sonraki muvaffakıyetindeki şahsî hissesini es geçerek, Yunanlıların Anadolu’ya tecâvüzüne şiddetle muhâlif olduğunu, bu tecâvüzün münhasıran –gûyâ Yunan hayrânı- Lloyd George’un teşvîkiyle vukû bulduğunu iddiâ ediyor, büyük resmi saklıyor… Hâlbuki, 1919 Mayıs’ının ilk günlerinde Yunan tecâvüzünü karârlaştıran, Pâris Sulh Konferansı’ndaki dört Devletin temsîlcilerinden (W. Wilson –ABD-, D. Lloyd George –İngiltere-, G. Clemenceau –Fransa- ve V. E. Orlando -İtalya-) meydana gelen “Âlî Hey’et”tir… Onların karârından az bir zamân sonra ve İngiliz, Amerikan, Fransız harb gemilerinin himâyesi altında, Yunan Ordusu, 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkarma yaparak Garbî Anadolu’nun işgâline başlamıştır…

Vâkıa, kendisine, Nisan 1917 Saint-Jean-de-Maurienne Mutâbakatıyle -Antalya, Konya dâhil- bütün Cenûbî-Garbî ve Garbî Anadolu vâdedilen İtalya, ilkin, İzmir ve havâlîsinin Yunanistan’a verilmesine îtirâz etmiş olabilir. (Nisan 1917 Saint-Jean-de-Maurienne Mutâbakatı hakkındaki başlıca kaynaklarımız: Anne-Lucie Chaigne-Oudin, Henry Laurens, 16.7.2014; https://www.lesclesdumoyenorient.com/Entretien-avec-Henry-Laurens-En-lien-avec-l-actualite-en-Irak-la-question-des.html; 1.10.2024 ve https://fr.wikipedia.org/wiki/Accords_de_Saint-Jean-de-Maurienne; 1.10.2024. Ayrıca, daha evvel neşrettiğimiz Cambon – Grey Mutâbakatı haritalarının da Saint-Jean-de-Maurienne Mutâbakatına tevfîkan hazırlanmış olduğunu hatırlıyalım…) Lâkin, bütün Anadolu’da başlıyan isyân ve mukâvemet hareketi, Emperyalistleri Anadolu’nun kısm-ı âzamını istedikleri gibi dilimleme hırslarına gem vurmak mecbûriyetinde bırakacak, realite karşısında yeni bir strateji tâkîbine icbâr edecekdi. Nitekim, bu strateji veyâ siyâset, aynen, Kont Sforza’nın da kitablarında müdâfaa ettiği siyâsettir. Şöyle ki:

1917 Cambon - Grey ve Saint-Jean-de-Maurienne Mutâbakatlarına muvâfık olarak Anadolu paylaşılmış, sâdece Orta Anadolu ile şimâlinde küçük bir Türk Devleti kurulmuş olsaydı, Siyonist Emperyalizminin ve müttefîklerinin emelleri tahakkuk etmiş olacak mıydı? Çünki en büyük emelleri, Hilâfet müessesesiyle berâber Osmanlı’nın ve Millî Kültürün toptan tasfiyesi idi. Kurulacak küçük Türk Devleti, Osmanlı’nın, Hilâfetin ve Millî Kültürün devâmını sağlamıyacak mıydı? Nasıl bir bahâneyle Devletimizi “Osmanlı” ve “Hilâfet” hüviyetinden kurtarıp Laik, Avrupacı bir Devlet hâline getirebileceklerdi? “Hilâfet” ki başta Hindistan Müslümanları olmak üzere Müslümanların mühim bir kısmı nezdinde büyük kıymeti hâizdi ve Siyonist Emperyalizmi ile müttefîklerinin bir kâbûsuydu… (Hatırlıyalım ki başta Hind Müslümanları olmak üzere dünyânın her tarafındaki Müslümanlar esâs îtibâriyle Müslümanlık gayreti ve Hilâfetin muhâfazası için, İstiklâl Harbimizi kuvvetle desteklemişler, bu meyânda, Harbin finansmanı için, yine evleviyetle Hind Müslümanları, - peyderpey, 17 def’ada ve yekûn olarak- 781.470.-TL = 122.000 İngiliz Lirası gibi büyük bir mâlî yardımda bulunmuşlar, lâkin Mustafa Kemâl, o büyük meblağı -kendi şahsına hediye mâhiyetinde gönderildiğini iddiâ ederek- zimmetine geçirmiş ve onunla İş Bankası’nı kurmuş, çiftlikler, emlâk, v.s. satın almış, Türkiye’nin bir numaralı zengini ve sermâyedârı hâline gelmiştir. –Tafsîlât için: “Ayasofya Câmii’ne ‘Bizans Müzesi’ Hakâretinin Sahîh Târihçesi”, Yeni Söz, 27-30.3.2023/138-141-)

Binâenaleyh daha büyük menfâatler için Anadolu’yu doğrudan sömürge yapma ihtirâslarından vazgeçmeleri ve canlarını yakan Müslüman kıyâmını başka bir mecrâya dökmeleri lâzımdı… Bunun için kendilerine bir piyon ve o piyonu alt edecek bir “kahraman”, bilâhare efsâneleştirilerek “mâbûd” derecesine çıkarılacak, otoritesi kat’iyen tartışılamıyacak, kara dediği kara, ak dediği ak kabûl edilecek kadar yüceltilecek birisine ihtiyâcları vardı…

İşte muhâkememizin bu noktasında, Kont Sforza’nın tesbîti büyük kıymet kazanıyor:

“Harb sonrasında İngiltere’nin Türkiye’de tâkîb ettiği siyâset olmasaydı, Kemâl ve dostları, kat’iyen Sultan Mehmed’i hal’edip Memleketten kovmıya […] karâr veremezlerdi…”

Bu hükmün daha doğru ifâdesi, “karâr veremezlerdi” değil, “muvaffak olamazlardı” şeklindedir; çünki onlar, buna tâ Selânik günlerinde karâr vermişlerdi; lâkin bu hedefe ulaşabilmek için (Mustafa Kemâl’in “Millî Sırr”ına muvâfık olarak) müsâid zemîn lâzımdı…

Onlara bu zemîni hazırlıyan, bu planlı fırsatı veren nedir? Siyonist işbirlikcisi Lloyd George İngiltere’sinin Türkiye’de tâkîb ettiği siyâset! Yânî peşînen mağlûb olmıya mahkûm Yunan Ordusunun Garbî Anadolu’yu istîlâya teşebbüs etmesi…

1_ae39ae7120985dd2b1cf7adf36d9fa52.jpg

Solda: “Carta dei territori rivendicati dalla Grecia in occasione delle conferenze di pace di Parigi nel 1919.” 1919 Pâris Sulh Konferansı’na Venizelos tarafından verilen ve Yunanistan’ın toprak taleblerini gösteren harita…

(https://it.wikipedia.org/wiki/Carlo_Sforza#:~:text=Carlo%20Sforza%20(Lucca%2C%2023%20settembre,al%201951%20della%20Repubblica%20Italiana.; 29.9.2024)

Sağda: “Une version des revendications grecques, tenant compte des ambitions italiennes au sud de Smyrne.” Yine Yunanıstan’ın toprak talebleri haritasının İtalya’nın Anadolu’daki hissesini dikkate alarak tâdil edilmiş şekli… (https://fr.wikipedia.org/wiki/Guerre_gr%C3%A9co-turque_(1919-1922)#cite_ref-KinrossKinross1965298_55-1); 1.10.2024)

***