Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Yahûdilik-Masonluk münâsebeti (62)

Herbert Samuel’in, Weizmann’ın Siyonizme dâir taleblerini “fazla temkînli” veyâ “mütevâzı” bulacak kadar “ateşli bir Siyonist” olduğu tesbîtinde bulunan, Yehuda Reinharz’dır. Chaim Weizmann, 1983’te neşredilen Ağustos 1898 – Temmuz 1931 devresine âid Mektublar ve Evrâklar’ından naklettiğine göre, Samuel’le, onun Hükûmet Âzâsı olduğu 1915 senesinde görüşen Weizmann, ona, Filistin’de, Yahûdilerin ekseriyette olacağı ve bizzât idâre edecekleri bir arâzî elde etmek peşinde olduklarını, bu arâzî Monako büyüklüğünde dahi olsa, ona râzı olacaklarını îzâh ediyor.

Siyonizmle ittifâk hâlinde faâliyet gösteren iki Farmason Devlet Adamı: Paul Cambon ve Edward Grey

Paul Cambon (Pâris, 20.1.1843 – a.y., 29.5.1924), yukarıda kendisinden bahsettiğimiz vechiyle, 4 Haziran 1917 târihli bir mektubla, Hükûmeti nâmına, Siyonist Lideri Nahum Sokolow’a, Filistin’de bir Yahûdi Devleti’nin têsîsini destekleme taahhüdünde bulunan ve o esnâda Fransız Hâriciye Vekâleti Müsteşârı olan Farmason Jules Cambon’un ağabeyidir ve Jules Cambon, Cambon – Grey Mutâbakatı imzâlandığı zamân Müsteşârlık mevkiini muhâfaza ediyordu. (J. Cambon’un Müsteşârlığı, 1915 ilâ 1920 senelerindedir.)

1890 ilâ 1898 senelerinde Fransa’nın İstanbul Büyük Elçisi olan Paul Cambon, 1898 ilâ 1920 senelerinde 22 sene Fransa’nın Londra Büyük Elçiliğini deruhde ederek bir rekor kırmış, bu fevkalâde mühim mevkii işgâl ederken, Fransa-İngiltere münâsebetlerinde olduğu gibi dünyâ siyâsetinde de müessir olmuştur.

Jules Cambon’un Masonluğunu gün ışığına çıkaran Lucien Sabah (yukarıda çalışmasına atıfta bulunmuştuk), Paul Cambon’un Masonluğuna dâir de bir makâle neşretmiş bulunuyor: “L'ambassadeur Paul Cambon était-il franc-maçon? (Büyük Elçi Paul Cambon, Mason muydu?)”, BIDERM, n° 35, 1985 (Yine aynı müellifin şu makâlesinden naklen: “La franc-maçonnerie et l’antisémitisme”, Revue des Etudes Juives –Yahûdi Tedkîkleri Mecmûası-, Janvier 1996, tome 155, fasc. 1-2, p. 4; http://hiram3330.i.h.f.unblog.fr/files/2016/02/franc-maconnerie-et-antisemitisme-albert-pike-kkk-et-bnai-brith-juif1.pdf; 17.8.2024) Lucien Sabah’ın bu husûsta mühim bir mesnedi, onun, Farmason Devlet Adamı Jules Ferry’nin (La Seine –günümüzde Pâris-Vâlisi iken) Kâtibliğini yapmış olmasıdır. (Fransa Masonluğunun kendisiyle çok iftihâr ettiği –Laiklik ve sömürgecilik şampiyonu- Jules Ferry, La Clémente Amitié ve Alsace-Lorraine Localarının Âzâsı idi. –Henry Coston, La Franc-Maçonnerie au Parlement, Paris: Documents et Témoignages, 1970, p. 125-)

Paul Cambon’un uzun seneler Londra Büyük Elçiliği yapması gibi, Edward Grey de (Fallodon, 25.4.1862 – a.y., 7.9.1933) uzun seneler (Aralık 1905 – Aralık 1916) İngiliz Hâriciye Vekîlliği yapmıştı. Târihin perde-arkasına dâir ciddî makâleler neşreden Mind Map Channel Sitesi, 7 Mayıs 1915’te Alman denizaltısı U-20 tarafından batırılan Lusitania transatlantiğinin, Almanya’nın îkâzına aldırmıyarak, Amerika’dan İngiltere’ye silâh ve mühimmât taşıdığını, batırıldığı gün, İngiliz harb gemileri tarafından korunmadığını, böylece batırılan gemide ölen 1.195 kişiden 120’sinin Amerikalı olduğunu ve bunun da Amerika’nın Almanya’ya harb îlân etmesinde mesned olarak kullanıldığını îzâh eden “RMS Lusitania” başlıklı makâlesinde, o esnâda Hâriciye Vekîli sıfatıyle bu hâdisenin mes’ûlleri arasında saydığı Edward Grey’in Apollo Locası Âzâsı olduğunu kaydediyor… (https://www.mindmapchannel.com/rms-lusitania.html; 17.8.2024)

1_059f064e3dcc91b43cea5952ca1d21a7.jpg

Osmanlı İmparatorluğu’nun –16 Mayıs 1916 Cambon / Grey Mutâbakatı’na nazaran- sömürgeci Devletler arasında taksîmini gösterir bir başka harita… Harita, Prof. Henry Laurens’ın gâyet câlib-i dikkat şu makâlesinde mündericdir: “Les ravages d’une guerre arbitraire: Comment l’Empire ottoman fut dépecé (Keyfî Bir Harbin Tahrîbâtı: Osmanlı İmparatorluğu Nasıl Lime Lime Edildi)?”, Le Monde diplomatique, avril 2003, pp. 16-17; https://www.monde-diplomatique.fr/2003/04/LAURENS/10102#nh6/www.monde-diplomatique.fr; 16.8.2024)

Bize “Medeniyet” ve “İnsan Hakları” dersi vermiye kalkışanlar, bunlardır!

Dîğer taraftan, nasıl oldu da onların lokması hâline geldik? Çünki asırlardır derin uykulardayız: Hakîkat aşkı yok, Tecrübî İlim Zihniyet ve Usûlünün rehberliği yok, Kur’ân-ı Hakîm üzerinde tefekkür yok, her işimizde Allâh Rızâsını gözetmek yok, teşkîlâtlı tesânüd ve mücâdele yok, dünyâyı tanıma ve îmâr azmi yok, yüzümüze gülüp arkamızdan kuyumuzu kazanlardan haberimiz yok, hamiyet yok, Îmân heyecânı yok! Ya ne bekliyorduk?

***

İngiltere’nin “ateşli Siyonist” bir Devlet Adamı: Sir Herbert Samuel

Yukarıda Sir Herbert Samuel’den (Liverpool, 6.11.1870 – Londra, 5.2.1963) bir nebze bahsetmiştik. Dünyâ Siyonist Teşkîlâtı’nın Reîsi Chaim Weizmann’ı dahi fazla temkînli bulacak kadar “ateşli bir Siyonist (an avid believer in Zionism)” olan Samuel (https://en.wikipedia.org/wiki/The_Future_of_Palestine; 27.6.2024), İngiltere siyâsî hayâtının nüfûzlu bir şahsıyeti idi. Siyâsî hayâtının mühim safhaları şunlardır:

- Liberal Parti’den Meb’ûs: 5.11.1902 – 14.12.1918; 30.5.1929 – 14.11.1935;

- Herbert Henry Asquith Hükûmetinde Mahallî Hükûmet Hey’eti –Local Government Board- Reîsi: 11.2.1914 – 25.11.1915; Posta –Haberleşme- Vekîli –Postmaster General-: 14.2.1910 – 11.2.1914; 26.5.1915 - 18.1.1916;

- Filistin ve Ürdün Vâlisi (Yüksek Âmiri -High Commissioner for Palestine and Transjordan-: 1.7.1920 – 30.6.1925;

- H. H. Asquith Hükûmetinde Dâhiliye Vekîli: 12.1.1916 – 7.12.1916; Ramsay MacDonald Hükûmetinde Dâhiliye Vekîli: 26.8.1931 – 1.10.1932;

- Liberal Parti Umûmî Reîsi: 4.11.1931 – 26.11.1935.

Herbert Samuel’in, yukarıda işâret ettiğimiz gibi, Weizmann’ın Siyonizme dâir taleblerini “fazla temkînli” veyâ “mütevâzı” bulacak kadar “ateşli bir Siyonist” olduğu tesbîtinde bulunan, Yehuda Reinharz’dır. Chaim Weizmann, The Making of a Statesman (C. W., Bir Devlet Adamı Nasıl Yetişti?) ünvânlı kitabın (Oxford University Press, 1993) müellifi olan Reinharz’ın, Weizmann’ın 1983’te neşredilen Ağustos 1898 – Temmuz 1931 devresine âid Mektublar ve Evrâklar’ından naklettiğine göre, Samuel’le, onun Hükûmet Âzâsı olduğu 1915 senesinde görüşen Weizmann, ona, Filistin’de, Yahûdilerin ekseriyette olacağı ve bizzât idâre edecekleri bir arâzî elde etmek peşinde olduklarını, bu arâzî Monako büyüklüğünde dahi olsa, ona râzı olacaklarını îzâh ediyor ve: “Yeter ki orada bir kumarhâne yerine, bir üniversitesi olsun!” diyor. Samuel, onun bu tasavvurunu “pek mütevâzı bularak” îtirâz ediyor, ona büyük düşünmesini tavsıye ediyor: Filistin’de büyük işler başarılmalıdır. Ben de bu uğurda çalışacak, askerî vazıyet belli olunca Yahûdilerin harekete geçmesini bekliyeceğim. Yahûdilerin fedâkârlık yapması şarttır ve şahsen, ben de buna hazırım. Yahûdilerin, Filistin’de, demiryolları, limanlar, bir üniversite, pek çok mekteb inşâ etmeleri lâzım. Orada “Mâbed” tekrâr inşâ edilebilir ve o, Yahûdi ittihâdının bir timsâli olur. İlh…

(https://fr.wikipedia.org/wiki/Herbert_Samuel; 24.4.2024;

https://en.wikipedia.org/wiki/The_Future_of_Palestine; 27.6.2024)

Balfour Beyânnâmesi’nin hazırlanmasında têsîri olanlardan biri de, İngiltere Siyonist Kongresi Âzâsı Herbert Samuel idi. (“Herbert Samuel” bahsinde, Wikipedia’nın bilhassa yukarıdaki Sitelerine istinâd ediyoruz.)

Kezâ, “Lloyd George” bahsinde, Siyonizm âşığı bu şahsıyetin, 11 Nisan 1931 akşamı, Londra’daki Savoy Hotel’de Siyonistlere hitâb ederken, Samuel’i Filistin Mandasının Vâlisi tâyîn etmek sûretiyle Siyonizm dâvâsına yaptığı büyük hizmetle nasıl övündüğünü görmüştük… Fransız Müellifi Yüzbaşı Roger Lambelin’in Filistin’de şahsen müşâhede ettiği vechiyle (ki bundan yukarıda bahsetmiştik), Samuel, Filistin’i “diktatörce” idâre etti ve orada, Yahûdi Devleti’ne hazırlık mâhiyetinde pek çok icrââtta bulundu. Bu cümleden olarak ilk icrâatlarından biri, 8 Temmuz 1920’de, yânî Filistin’de vazîfeye başlamasından bir hafta sonra, tedhîşçi faâliyetleri sebebiyle 15 sene hapse mahkûm olmuş Vladimir Jabotinski’yi hapishâneden tahliye ettirmesi oldu…

(https://fr.wikipedia.org/wiki/Vladimir_Jabotinsky; 18.4.2024)

1929’da Dünyâ Siyonist Teşkîlâtı’nın İcrâ Hey’eti olarak têsîs edilen ve 1930’dan îtibâren Filistin’deki Yahûdilerin fiilî Hükûmeti hüviyetiyle faâliyet gösteren Yahûdi Ajansı’nın müessislerinden biri de oydu. (https://fr.wikipedia.org/wiki/Agence_juive; 19.8.2024) Kezâ, Almanya’yı terk etmek zorunda kalan Yahûdiler için tertîb edilen yardım kampanyalarında da faâl bir rol aldı.

Hâtırasını yaşatmak için, İsrâil’de, Taberiye’deki bir mahalleye “Kiryat Şmuel” ve mukaddes Karmel Dağı’ndaki bir başka mahalleye “Ahuzat Herbert Samuel” isimleri verilmiştir.

Herbert Samuel’in Muhtırası: “Filistin’in İstikbâli”

Herbert Samuel’in “Filistin’in İstikbâli” başlığını taşıyan Muhtırası, kendisinin, Herbert Henry Asquith Hükûmetinde Mahallî Hükûmet Hey’eti Reîsi olarak bulunduğu Ocak 1915’te kaleme alınmış, mezkûr Başvekîl ile Hâriciye Vekîli Edward Grey’e takdîm edilmiş ve derhâl (Siyonizm âşığı) Mâliye Vekîli Lloyd George’un harâretli desteğini kazanmıştır.

Beaşvekîl H. H. Asquith de, halefi Lloyd George kadar fanatik bir Türk düşmanıydı. Herbert Samuel’in Hâtırât’ında naklettiğine göre, Türkiye’ye harb îlân edildikden birkaç gün sonra, Hükûmette Filistin mes’elesi müzâkere edilirken, Asquith, “Türk İmparatorluğu’nun paramparça edilmesinin bir harb hedefi hâline geldiğini” beyân ediyor… (Prime Minister H. H. Asquith announced that the dismemberment of the Turkish Empire had become a war aim.) Kezâ, o akşam, Londra Belediye Reîsinin verdiği ziyâfet esnâsında îrâd ettiği nutukta, “Osmanlı’nın artık sâdece Avrupa’da değil, Asya’daki hâkimiyetinin de ölüm çanları çalıyor! O çanları çalan, biz değiliz, bizzât Osmanlı Hükûmetidir! (It is the Ottoman Government, and not we who have rung the death knell of Ottoman dominion not only in Europe but in Asia.)” diyor. (https://en.wikipedia.org/wiki/The_Future_of_Palestine; 27.6.2024; Jonathan Schneer, The Balfour declaration: The Origins of the Arab-Israeli Conflict, A and C Black, 2011, pp. 145-’ den naklen)

“Osmanlı’nın artık sâdece Avrupa’da değil, Asya’daki hâkimiyetinin de ölüm çanları çalıyor”… Türklüğü Avrupa’dan sürdükleri gibi, şimdi Asya’dan da sürecekler… Anadolu, Sûriye, Filistin, Irak lokma lokma yutulacak, Türkler, “medenîleşmek” şartıyle, Dâhilî Anadolu’da küçük bir Devlet kurabileceklerdir… Evet, Grey ve Cambon, daha Harbin başında Hükûmetlerinin karârlaştırdıkları siyâsete tercüman olmaktan başka bir şey yapmadılar!

Herbert Samuel de, Muhtıra’sını, bu siyâsete muvâfık olarak kaleme alıyor… Onun en büyük mes’elesi, Filistin’de bir Yahûdi Devleti’ne götürecek adımların atılması olduğu için, Muhtıra’sında bu mes’eleye ağırlık veriyor; uzun uzun Filistin’de bir İngiliz manda idâresinin têsîsinin Büyük Britanya İmparatorluğu’na sağlıyacağı avantajları sayıp döküyor… Böylece İngiltere, bütün Siyonist Âleminin sempatisini kazanır ve İngiltere’ye minnetdâr kalır imiş… İngiltere, “târihî rolüne uygun olarak, geri kalmış memleketleri medenîleştirme vazîfesini îfâ etmiş” olurmuş, v.s., v.s…

Muhtıra’ya nazaran, Cihân Harbi, Filistin’in statüsünü değiştirmek için büyük bir fırsattır. [Zâten onun planlanmasının başlıca sebeblerinden biri bu değil midir?] Hemen ilk merhalede müstakil bir Yahûdi Devleti kurulması mahzûrludur. Filistin’in İngiliz İmparatorluğu’na dâhil edilmesi, bütün dünyâda, Siyonist Hareketinin idâreci ve tarafdârları nezdinde en makbûl hâl çâresi olacaktır. (The memorandum began by noting that the outbreak of World War presented an opportunity for a change “in the status of Palestine”. He noted that it would likely be too early for an independent Jewish state, and that incorporation into the British Empire would be the solution “which would be much the most welcome to the leaders and supporters of the Zionist movement throughout the world”.) [Onlara, büyük nüfûzları altındaki İngiltere gibi bir Devletin himâyesi lâzım! Başka türlü, Filistinlilerle nasıl başa çıkabilirler?]

Siyonistler, orada, kat’iyen bir Fransız mandası istemezler. (French annexation was considered “unwelcome to the Jews”) Mâmâfih, [parça parça edilecek Osmanlı İmparatorluğu’nun] Sûriye vilâyetinin Fransa tarafından ilhâk edilmesi, büyük avantaj sağlıyacaktır; zîrâ, Türk Devletine komşu olmaktansa, bir Avrupa Devletinin hâkimiyeti altındaki Devlete komşu olmak evlâdır… (I also said it would be a great advantage if the remainder of Syria were annexed by France, as it would be far better for the state to have a European power as neighbour than the Turk.) (https://en.wikipedia.org/wiki/The_Future_of_Palestine; 27.6.2024)

Sykes – Picot Müzâkerelerine, Cambon – Grey Mutâbakatı’na, Mondros’a, Sevr’e, Lozan’a giden vetîre böyle başladı…