Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Yahûdilik-Masonluk münâsebeti (53)

HerbirYahûdi, mümâsili şekilde cemâatdaşlarında da mevcûd bulunan kendi kâbiliyetlerini, mezîyetlerini, kuvvetini onlarınkilerle birleştirmekte ve bu sebeble de zarûrî olarak hedefe rakîblerinden evvel varmaktadır. Yahûdiler, paramparça ve birbirleriyle devâmlımücâdele hâlindeki burjuvazinin içinde, onların aksine, birbirleriyle mütesânid bir cemâatteşkîl etmektedirler ki muvaffakıyetlerinin sırrı da işte budur!

“Yahûdicemâattesânüdü” hakkında Bernard Lazare’ınîzâhatı

Araştırmamızın “Yahûdi Kaynaklarına Nazaran Yahûdilik-Masonluk Münâsebeti” başlıklı 5. Fasl’ında, oldukça objektif bir Yahûdi araştırmacı olan Bernard Lazare’dan ve 1894’te neşrettiği YahûdiAleyhdârlığı; Târihi ve Sebebleriünvânlı çok kıymetli bilgiler ve tahlîllerihtivâ eden eserinden bahsetmiş, Masonluğun menşêindekiYahûdileredâirîzâhatta bulunduğu pasajları da tercüme etmiştik. Yukarıdaki “dünyâyı saran Yahûdi kudretinin sırrının teşkîlâtlıtesânüd olduğuna” dâir muhtasar îzâhatımızın mesnedi, araştırmacı sıfatıyle şahsî müşâhedelerimizdenmâadâ ve bilhassa, Yahûditeşkîlâtrûhunu ve onun, bu sâyede rakîblerinegâlib gelmesi vâkıasınıtârihîsebebleriyleberâber dört başı mâmûr şekilde îzâh eden Bernard Lazare’ın mezkûr kitabıdır. Zâten Siyonist Devlet’in nasıl kurulabildiğini târihîsafahâtı ve perde-arkası cephesiyle îzâh eden işbu araştırmamızı dikkatle mütâlaa eden her okurumuz, bizim ve Lazare’ıntesbîtlerinin ne kadar isâbetli olduğunu anlamakta müşkilât çekmez, zannediyoruz…

Lazare’ın mezkûr kitabındaki alâkalı bahsin tamâmının tarafımızdan yapılmış tercümesini, -rızâmız ve haberimiz olmadan Eylûl 1989’da Araştırma Yayınları tarafından neşredilmiş- Yahûdilik ve Dönmeler ünvânlı kitabımıza (ss. 487-500) dercetmiştik. Burada da, “YahûdiMes’elesi”ni kavramakta anahtar (veyâanahtarlardan biri) vasfını hâiz o metnin en mühim kısımlarını -bâzı ufak tefek tashîhlerleberâber- tekrâr okurlarımızın ve bilhassa Araştırmacıların dikkat nazarlarına sunuyoruz:

“Nîçin daha fazla ağırlığa sâhibler?

“…Gerek Garbî Avrupa’da, gerekse Amerika Birleşik Devletleri’nde, iki milyon Yahûdi, burjuva sınıfına mensûb bulunmaktadır. Hâlbuki, yüz sene evvel hiçbir şey ifâdeetmiyen bu iki milyon Yahûdinin bugün [1894] büyük kıymeti hâiz olduğu inkâr edilemez. Filhakîka, inkişâfları, zenginlikleri, vazıyetleri îtibâriyle, kemmî ehemmiyetleriyle pek de mütenâsibgörünmiyen bir mevki işgâl ediyorlar. Nüfûsuntamâmına nazaran bir avuc oldukları hâlde öyle bir ictimâî seviyede bulunuyorlar ki her tarafta göze çarpıyorlar ve pek kalabalık oldukları zannediliyor. Aslında, umûmiyetle köylerde oturmadıkları ve muayyen bir büyüklük derecesine ulaşmış şehirlerde yaşadıkları için, umûmî olarak yapıldığı gibi, onları yekûn nüfûslamukâyese etmemek lâzımdır; şâyed doğru istatistikî mûtâlarasâhib olmak isteniyorsa, onları kendi sınıflarına, yânîticârî, sınâî ve mâlî burjuvaziye göre mütâlaa etmek îcâb eder. Mâmâfih, mukâyese, Yahûdiler ile burjuvalara inhisârettirilse dahi, yine de Yahûdilerin lehine olmaktadır.

“Pekâlâ, nîçinYahûdiler daha fazla ağırlığa sâhibdir?

“Birkaç Yahûdi, iktisâdî hâkimiyetlerine (suprématieéconomique) zihnî üstünlüklerini (supérioritéintellectuelle) sebeb olarak göstermekden hoşlanırlar… Bu, doğru değildir veyâ en azından, evvelâ bu ‘üstünlük’den ne kasdedildiğihusûsundamutâbık kalmak lâzımdır. Sermâyenin işletilmesi (l’exploitationducapital) ve sermâye tarafından istismâr (l’exploitation par le capital) üzerine müesses bu burjuva cem’iyetinde, yânî altının kuvvetinin hâkim olduğu, hava oyunu (agio) ve ihtikârın (spéculation) hüküm sürdüğü cem’iyette, muhakkak ki Yahûdi muvaffak olmıyaherkesden daha fazla müstâiddir. Bezirgânlık yapması, her ne kadar kendisini rûhen alçalttıysa da (dégradé), dîğer taraftan da, çağlar boyunca, onu, yeni ictimâîteşkîlâtlanmada hâkim hâle gelen birtakım vasıflarla techîz etti.

Yahûdiyi asrî cem’iyette muvaffakıyete götüren şahsî kâbiliyetler

“Yahûdi, soğuk ve hesâbcı (froid et calculateur), cevvâl ve esnek, sebâtkâr ve sabırlı, ferâsetli ve dakîktir (lucide et exact). O, bütün bu vasıfları, düka sarrafı (lesmeneurs de ducats) ve kaçakçı (lestrafiquants) olan ecdâdındantevârüs etti. Ticâretle, bankacılıkla iştigâl ettiği zamân, ecdâdından gelen asırlık terbiyesinden istifâde ediyor. Bu terbiye, boş gurûrun aksine, onu daha zekî (plusouvert) kılmamış, sâdece, bâzı işlere karşı daha kâbiliyetli hâle getirmiştir.

“Sınâîmücâdelede, umûmiyetle, ferd olarak rakîblerinden daha kâbiliyetlidir ve başka her şey müsâvî olmak şartıyle (touteschoseségales), onun muvaffak olması îcâb eder; çünki daha iyi silâhlara sâhibdir. Ayrıca, muvaffak olmak için hîle yapmasına da lüzûm yoktur veyâ daha doğrusu, söylemek istediğim, etrâfında bulunanlardan daha fazla hîle yapmasına lüzûm yoktur; zîrâhusûsî ve irsî kâbiliyetleri zafere ulaşması için kâfîdir.

“Ne var ki bu şahsî kâbiliyetler de onun hâkimiyetini îzâhakifâyet etmez. Nitekim nesiller boyunca ticâret yapan pek çok Hıristiyan da vardır ve burjuvazinin bir kısmı Yahûdilerinkilere çok benziyen birtakım vasıflar tevârüs etmiştir; öyleyse Hıristiyan burjuvazisinin Yahûdilere üstün gelmesi iktizâ ederdi… Hâlbuki öyle değil! İşin aslı şu ki hem Yahûdi seciyesinden, hem de muâsır milletlerin bünyesinden (constitution) ileri gelen daha başka sebebler bulunmaktadır. Şöyle ki:

Gayr-i Yahûdi müteşebbisler (“burjuvalar”) bölük börçük, Yahûdiler ise, yekvücûddur, teşkîlâtlıdır

“Burjuva cem’iyeti, tamâmen ferdî rekâbet üzerine müessesdir: Günlük hayât kavgaları sâhasında, bize, birbirleriyle kıyasıya mücâdele eden ferdler ve sırf ferdî usûllerle harıl harıl zaferi elde etmiye çalışan münferidvâhidler (unitésisolées) manzarası arzetmektedir. Bu cem’iyette, Darvinvârîhayât kavgası (strugglefor life) hüküm sürmekte, herkese onun rûhu hükmetmekte ve zımnen kabûl edilmektedir ki zafer, rûh ve bedeni ictimâîhayât şartlarına daha mükemmel şekilde intibâk etmiş bulunan daha kuvvetlinin, daha iyi teşkîlâtlanmış olanın olmalıdır! Burjuva sınıfı, bütün tesânüd, ittihâd, îtilâf gayretlerine yabancı kalmakta ve târihçiler, feylesoflar, iktisâdcılar da onun sâdece şahsî gayret sâhibi olduğunu kabûl etmektedir. Sermâyedâr ve mülk sâhibi burjuvazide tesânüdinsiyâkı, sâdece, bütün âzâlarının müşterek düşmanlarına, proletaryaya ve sermâyeyehücûm edenlere karşı harekete geçmektedir.

“Şimdi, [en küçük unsurlarına kadar parçalanmış] bu hodgâmcem’iyetlerde, gâyetteşkîlâtlı (agencé) cemâatlerin, asırlar boyunca teşkîlât (association) şuûruyle yoğrulmuş, birlik-berâberlik hisleri alabildiğine gelişmiş, üstelik bu birlik hâlinin kendilerine têmîn edeceği avantajları da hem cedlerinden, hem amelî olarak gâyet iyi öğrenmiş vatandaşların mevcûd bulunduğunu farzediniz! Bu takdîrde, bu çeşid birliklerin, aynı istikâmette faâliyet gösteren etrâflarındaki parçalanmış ve dağınık ferdlerden daha iyi şartlarda bulunacakları ve kolaylıkla zaferi kazanacakları muhakkaktır. Hâlbuki, asrî Devletlerde Yahûdi burjuvalarının vazıyeti işte tamâmen böyledir! Onlar da, bir Hıristiyan burjuvasıyle aynı malı-mülkü ele geçirmek istiyor, aynı sâhadafaâliyet gösteriyor, aynı ihtirâslarasâhib bulunuyorlar ve yine onun kadar harîs, onun kadar açgözlü, onun kadar zevk-u-sefâ düşkünü, kast (la caste) adâleti olmıyan ve hükmettikleri sınıflara karşı kendilerini müdâfaaetmiyen her çeşid adâlete onun kadar yabancı ve nihâyet, onun kadar ahlâksızdırlar… Burada ‘ahlâksız’ derken, her mes’elede hep sağlıyacaklarımenfâati düşünmelerini ve hayâtlarının tek gâyesininâzamî derecede maddiyât elde etmek olmasını kasdediyorum…

“Ama bu günlük mücâdelede, yukarıda gördüğümüz gibi, zâtenferd olarak daha kâbiliyetli olan herbirYahûdi, mümâsili şekilde cemâatdaşlarında da mevcûd bulunan kendi kâbiliyetlerini, mezîyetlerini, kuvvetini onlarınkilerle birleştirmekte ve bu sebeble de zarûrî olarak hedefe rakîblerinden evvel varmaktadır. Yahûdiler, paramparça ve birbirleriyle devâmlımücâdele hâlindeki burjuvazinin içinde, onların aksine, birbirleriyle mütesânid bir cemâatteşkîl etmektedirler ki muvaffakıyetlerinin sırrı da işte budur! Bu tesânüd onlarda daha eski olduğu için daha da kuvvetlidir. Bu hakîkat çok kerre inkâr edilmek istenmişse de aslında inkârı gayr-i kâbildir. Bu tesânüdün halkaları asırlar boyunca birbiriyle kaynaştı ve tatbîki artık tabiî, gayr-i şuûrî bir hâl aldı. (Mais dans cette quotidiennebataille, le Juifquiestdéjàindividuellementmieuxdoué, commenousl’avonsvu, unit ses vertussemblables, accroît ses forces en lesformant en faisceaux, et fatalement il doitarriveravant ses rivauxau but poursuivi. Aumilieu de la bourgeoisiedésunie, dontlesmembressont en lutteperpétuelle, lesJuifssontdesêtressolidaires, voici le secret de leurtriomphe. Cette solidaritéestchezeuxd’autantplus forte, qu’elleestplusancienne; on l’aniéesouvent, et cependant elle estindéniable; lesanneaux en ontétésoudésaucoursdesâges, depuisdessiècles, et la pratique a fini par en devenirinconsciente.)

Yahûditeşkilâtçılığı, iki bin senelik bir vetîreyle, nasıl tekevvün etti?

“Şimdi bu tesânüdün nasıl teşekkül edip devâmlılık kazandığını görelim.”

Metnin devâmında, Bernard Lazare, kâdîm devirden -Kadîm Yunan ve Roma’dan- başlıyarak bütün Orta-Çağ zarfında, teşkîlâtçılığınYahûdilerde nasıl âdetâ bir “ictimâîinsiyâk” hâline geldiğine ve buna âmil olan ictimâî vasata dâirîzâhat veriyor. Bu meyânda, Tasit, Çiçeron, Ernest Renan gibi târihçilere de atıfta bulunuyor. Bütün o uzun asırlarda Yahûditeşkîlâtı, esâsîtibâriyle havra merkezlidir ve havralar da, birbirleriyle, hudûdlar ötesi tesânüd hâlindedirler. Müellifin bu kısımdaki şu tesbîtlerihâssaten dikkate şâyândır:

1_12995d8e5152c24e798f0ec97cf9cff4.jpg

Dünyâ çapındaki Yahûdi kudretinin sırrı: Teşkîlâtlıtesânüd…

Fransa YahûdiCemâatinâmına geniş bir ekip (RogerBerg, ChalomChemouny, Franklin Didi, v.s.) tarafından hazırlanan ve 1971’de, Pâris’deÉditionsMigdal tarafından neşredilen Guide juif de France (Fransa Yahûdi Rehberi) kitabı incelendiğinde, Yahûdiliğin, her memlekette olduğu gibi bu memlekette de beşikden mezara kadar ve hayâtın her sâhasında, ayrıca bütün dünyâYahûdiliğiyleirtibât hâlinde teşkîlâtlanmış olduğu, kezâ hepsinin kalbinin Siyonist Devlet için çarptığı görülüyor… Kitabda, havralar, mahallî dernekler ve –merkezi Pâris’de bulunan- Fransa Yahûdi Dernekleri Federasyonu’nundan (FédérationdesSociétésJuives de France; ki buna 102 dernek dâhildir) mâadâ 180 teşkîlât (târihçeleri, faâliyetsâhaları, adresleri, idârecileri) hakkında muhtasar mâlûmât bulunuyor. Burada, aynı kitabda (ss. 92-93), başında (o zamân) Baron Guy de Rothschild’in (Pâris, 21.5.1909 – Ferrières-en-Brie, 12.6.2007) bulunduğu Birleşik Yahûdiİctimâî Fonu’nun faâliyetsâhalarına ve mâlî yardımda bulunduğu teşekküllere dâir şema görülüyor…

Acabâ bizde bunlardan ibret alacak kadar ferâset var mı?

***