Yahûdilik-Masonluk münâsebeti (48)
Siyâsetten san’atlere, ilim dünyâsına kadar her sâhada, Yahûdilerin, nüfûs oranlarına nisbetle fevkalâde yüksek oranda bir “meşhûrlar” kadrosuna sâhib olmalarının sırrını da burada aramak lâzımdır. Şöyle ki: Onlar, sâdece, insanlarını iyi yetiştirmek ve her birini hayât boyu desteklemiye devâm etmekle iktifâ etmiyor, aynı zamânda, onların her fırsatta reklamını, propagandasını yapıyor, onların, faâliyet gösterdikleri sâhalarda en yüksek mevkilere ulaşmasını, başkalarının önüne geçmesini sağlamak için her vâsıtayı kullanıyorlar…
Bu sûretle kısaca tanıttığımız Jules Cambon’un Hâriciye
Vekâleti Müsteşârı (Secrétaire général du
ministère des Affaires étrangères) sıfatıyle, Siyonist Lideri ve bizim de
işbu araştırmamızda istifâde ettiğimiz iki cildlik History of Zionism : 1600-1918 (Siyonizmin Târihi) kitabının
müellifi Nahum Sokolow’a (Polonya,
Wyszogród, 10.1.1859 – Londra, 17.5.1936) yazmış olduğu 4 Haziran 1917 târihli mektub şu yakınlarda gün
ışığına çıkmış bulunuyor. Fransa nâmına Siyonist Projenin tahakkukuna destek
taahhüdünde bulunan mektubu, tam metin hâlinde tercüme ediyoruz:
“Kendi ihtiyârınızla, bana, bütün gayretlerinizi
vakfettiğiniz ve Filistin’de Yahûdi
iskânının inkişâfını istihdâf eden projenizi îzâh etmiş bulunuyorsunuz. Sizin
takdîrinizce, şartlar imkân verdiği nisbette ve dîğer taraftan Mukaddes
Mahâllerin istiklâli têmînât altında bulunacak sûrette, İsrâil Oğullarının nice
seneler evvel kovulduğu topraklarda, Îtilâf Devletlerinin himâyesi
vâsıtasıyle Yahûdi milliyetinin tekrâr
doğmasına yardım edilmesi, adâletin ikâmesi ve yapılmış haksızlığın telâfîsi
demek olacaktır. (Vous avez bien voulu
m’exposer le projet auquel vous consacrez tous vos efforts et qui a pour objet
de développer la colonisation israélite en Palestine. Vous estimez que si les
circonstances le permettent et l’indépendance des Lieux Saints étant assurée
d’autre part, ce serait faire œuvre de justice et de réparation que d’aider,
par la protection des puissances alliées, à la renaissance de la nationalité
juive, sur cette terre d’où le peuple d’Israël fut chassé il y a tant de
siècles.)
“Haksız yere tecâvüze mârûz kalmış bir milleti müdâfaa etmek
için bu harbe girmiş olan ve Hakkın zorbalığa galebe çalması için mücâdeleye
devâm eden Fransız Hükûmeti, zaferi, Îtilâf Kuvvetlerinin zaferine bağlı olan
Dâvânız için ancak muhabbet besliyebilir. (Le
gouvernement français, qui est entré dans cette guerre pour défendre un peuple
injustement attaqué, et qui continue la lutte pour assurer la victoire du droit
sur la force, ne peut qu’éprouver de la sympathie pour votre cause, dont le
triomphe est lié à celui des alliés.)
"Bu zarf içinde size böyle bir têmînât vermekle
bahtiyârım. (Je suis heureux de vous
donner sous ce pli une telle assurance.)”
Bu mektuba meselâ şu Sitelerden ulaşılabilir:
- (https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/2/2c/Cambon_Letter.jpg; 22.7.2024);
- (https://en.wikipedia.org/wiki/Cambon_letter; 22.7.2024);
- (https://monbalagan.com/36-chronologie-israel/139-1917-4-juin-lettre-de-jules-cambon-a-sokolov.html; 22.7.2024)
Nahum Sokolow’un şahsında bütün Siyonist Âlemine hitâben
kaleme alınmış bu Mektub da, Lord Walter Rothschild’in şahsında aynı Câmiaya
hitâb eden Balfour Beyânnâmesi’yle aynı şeytânî mantığı kullanıyor. İkincisini
yukarıda değerlendirmiş olduğumuz için, bu mektubun da pek süflî ve Münâfıkça
muhâkemesi üzerinde durmayı zâid addediyoruz…
(https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/2/2c/Cambon_Letter.jpg; 22.7.2024)
Fransız Hâriciye Vekâleti Müsteşârı Jules Cambon’un, Siyonist Lideri Nahum Sokolow’un şahsında Siyonist Âlemine hitâben kaleme alınmış ve Hükûmeti nâmına, Siyonist Hareketine destek taahhüdünde bulunan 4 Haziran 1917 târihli mektubu… Siyonist Emperyalizminin bütün müttefîkleri, bir buçuk asırdır icrâ edilmekte olan Filistinli jenosidi cürmünün ortaklarıdır…
Amerikan Devlet
Adamlarının Siyonizme desteği
Mason
Devlet Adamlarının Siyonizme desteğine İngiltere ve Fransa’dan sonra-
Amerika’dan da iki misâl vereceğiz: Woodrow Wilson ve Solomon Truman…
Bu iki misâl, dünyâ çapındaki Yahûdi kudretinin sırrına mütedâir aşağıdaki îzâhatımız dikkate alınarak değerlendirilirse, daha iyi anlaşılacaktır.
Dünyâ çapındaki
Yahûdi kudretinin sırrı: Teşkîlâtlı tesânüd
Amerika’ya Yahûdi göçü, 19. asırda iyice hızlandı ve bu asrın sonlarında orada büyük bir Yahûdi Cemâati teşekkül etti. Benzerini başka hiçbir millette göremediğimiz Yahûdi tesânüdü burada da kendisini gösterdi: Bir taraftan, her mahalde Hahamlık etrâfında, dîğer taraftan da bütün memleket sathına, hattâ bütün dünyâya yayılan Bene Berit gibi, Dünyâ Siyonist Teşkîlâtı gibi teşekküllerin bünyesinde teşkîlâtlandılar. Öyle ki biz, -Yahûdiler misâli- dünyânın muhtelif memleketlerine dağılmış olup da onlar gibi hem bulundukları memlekette beşikden mezara kadar teşkîlâtlanmış, hem de bütün gurbet milletdaşları arasında sıkı râbıta ve tesânüdü têmîn eden, hepsini bir arada tutan, kendilerine müşterek, toplu hareket imkânı veren beynelmilel cem’iyetlere sâhib bir ikinci millet bilmiyoruz! (Varsa, öğrenmek isterdik!) Böylece bir memleketteki Yahûdiliğin gücüne bütün dünyâ Yahûdiliğinin gücü zammolmakta, ayrıca, büyük nüfûz kazandıkları memleketin gücünü, îcâbında, bir başka memleketin Yahûdi Cemâati lehinde kullanabilmektedirler. Muhakkak ki dünyâ çapındaki Yahûdi kudreti, bu sıkı tesânüd zihniyetinin ve teşkîlâtlılığının netîcesidir ve bu hâl, Yahûdilerin, cüz’î fireler hâric, hiçbir milletin sînesinde erimemesinde pek mühim bir âmildir.
Yahûdi
“meşhûrlar”ın oranı nîçin çok yüksek?
Şu husûs
dahi hâssaten vurgulanmıya değer:
Siyâsetten
san’atlere, ilim dünyâsına kadar her sâhada, Yahûdilerin, nüfûs oranlarına
nisbetle fevkalâde yüksek oranda bir “meşhûrlar” kadrosuna sâhib olmalarının
sırrını da burada aramak lâzımdır. Şöyle ki: Onlar, sâdece, insanlarını iyi
yetiştirmek ve her birini hayât boyu desteklemiye devâm etmekle iktifâ etmiyor,
aynı zamânda, onların her fırsatta reklamını, propagandasını yapıyor, onların,
faâliyet gösterdikleri sâhalarda en yüksek mevkilere ulaşmasını, başkalarının
önüne geçmesini sağlamak için her vâsıtayı kullanıyorlar…
Bilakis,
bizim gibi gâfil milletlerin insanları ise, çok dezavantajlı bir vazıyette
bulunuyor, büyük işler başarmıya müstâid nice insanımız, desteklenmedikleri
için, âdetâ daha yumurtada heder olup gidiyor, nice kâbiliyetli ve –bütün
imkânsızlıklara, engellemelere rağmen- kendi kendine muvaffakıyetli işler
görmüş insanlarımız da tanınmadan, eserlerini daha ileriye götürecek nesiller
yetiştirme imkânlarından mahrûm bulunarak, mânevî vârissiz, bu dünyâdan göçüp
gidiyorlar; öyle ki onlar sanki hiç yaşamamışlardır!
Acabâ tasmalı olan, İsrâil mi, Amerika mı?
Dîğer taraftan, evet, içimizde, maskeli-maskesiz
Siyonistler de, Siyonizmin tasmalıları da var; hem de zannedildiğinden çok
fazla!
***
Amerika, âdetâ bir Siyonist
müstemlekesi
Velhâsıl,
her yerde olduğu gibi Amerika’da da -ve dünyânın her tarafındaki Gurbet (Diaspora) Yahûdileriyle irtibât ve
tesânüd hâlinde- teşkîlâtlanan Yahûdi Cemâati, kısa zamânda, orada büyük bir
nüfûz elde etti ve Amerika’nın, Amerika vâsıtasıyle de dünyânın gidişâtına
têsîr etmiye başladı. Amerikan Hükûmetinin 20-21. asırlarda Siyonist Hareketine
büyük desteğini bu vâkıayı dikkate alarak değerlendirmemek, herhâlde, realiteyi
tahrîf etmek mânâsına gelir.
Nitekim,
yukarıda, Churchill’in, bir Amerikan Yahûdi gazetesinde neşrettiği makâlede,
Amerika’daki büyük Yahûdi nüfûzunun nasıl hem efkârıumûmiye, hem de Hükûmet
üzerinde müessir olarak Amerika’nın 1. Cihân Harbine girmesini sağladığına,
böylece Filistin’deki Siyonist Devlet’in de önünü açtığına dâir îzâhatını
okumuştuk; ki ABD’nin 2. Cihân Harbine girmesinde de aynı kuvvetin müessir
olduğu âşikârdır…
Wilson ve
Truman ile aradaki ve sonraki –tâ günümüze kadarki- Amerikan Cumhûr
Reîslerinin Siyonizme desteğinin umûmî
îzâhı bu çerçevede yapılmalıdır. Başka âmillerden de bahsedilebilirse de,
onlar, -bizim araştırmalarımıza nazaran- tâlî ehemmiyettedir.
Bu noktada, şu can alıcı suâle cevâb vermemiz elzem oluyor:
Siyonizm nedir?
Siyonizm, dar mânâda, Filistin’de bir “Yahûdi Devleti” kurmayı ve kurduktan sonra da, onu, (genişleterek) yaşatmayı istihdâf eden fikrî bir cereyân ve harekettir… Bu, Siyonizmin oldukça sathî bir târifidir. Mes’eleyi etrâflı bir şekilde müzâkere edince, Siyonizmin çok daha derin ve vahîm bir mânâsı olduğu anlaşılıyor.