Yahûdîlik-Masonluk münâsebeti (2)
2. Fasıl:
Türkiye’deki Mason Obediyansları, İngiltere ve Fransa’daki
ObediyanslaraTâbi Değil mi?
Bir ferd, kendi
kendine Mason olabilir mi?
Masonluk
umdelerine nazaran, lâlettâyîn birisi, kendi kendine, (meselâ Müslümanlığını
ıkrâr eder gibi) Masonluğun bilcümle akîdelerini, esâslarını, aslî
kaynaklarından öğrense ve Mason olduğunu îlân etse, Mason Câmiası
(veyâCâmiaları) onu Mason kabûl ederler mi?
Hayır!
Bir şahsın
(kendi tâbirleriyle) “Cihânşümûl Masonluk (Franc-Maçonnerieuniverselle)”
tarafından “Mason” kabûl edilebilmesi için, illâ ki, bir Mason Mâbedinde
(dîğertâbirle Locasında), o Locanın tâkîb ettiği Rite uygun şekilde ve
vazîfedârlarınnezâretinde “tekrîs” edilmesi (initiation) lâzımdır. (“Sâdece Mason Locaları tekrîs salâhiyetini
hâizdirler.” –Fransa Büyük Locası’nın İnternet Sitesinden-) Hâlbuki bu Locanın
da bir Büyük Locaya tâbi olması, bir Büyük Loca tarafından tanınmış, kendisine
salâhiyet (berâtveyâ “patent”) verilmiş olması şarttır. Kezâ Büyük Loca da,
ancak Cihânşümûl Masonluğun (İngiltere Müttehid Büyük Locası, Fransa Meşrik-ı
Âzamı, Fransa Büyük Locası gibi) birkaç merkezî veyâ lider Büyük Locası
(“Obediyansı”) tarafından tanınmış Masonların teşkîl ettiği Locaların bir
Birliğidir ve ancak o Obediyans tarafından tanındığı zaman Cihânşümûl
Masonluğun sînesine girebilir, mensûbları dahi o Obediyansa tâbi Büyük
Locaların Localarına misâfir olarak kabûlveyâ, îcâbında, o Localara “tebennî”
edebilir…
Osmanlı Masonluğu,
ecnebî Locaların bir yavrusudur
Nitekim
1909’da,Şûrâ-yiÂlî-yiOsmânî; İtalya, Fransa, Belçika, İsviçre, Macaristan
Yüksek Şûrâlarının verdiği müsâade ve salâhiyetle ve onların himâyesi altında
têsîs edilmiş, aynı sene içinde, İtalya, Fransa, İspanya
Obediyanslarınınmüntesibleri tarafından, bu def’a, Meşrik-ı Âzam-ı
Osmânî’yevücûd verilmiştir. (Üstâd-ı Âzam Kemalettin Apak, Ana Çizgilerile Türkiye’deki Masonluk Tarihi -Türkiye Mason Derneği
tarafından Dernek üyelerine mahsus olarak bastırılmıştır-, İstanbul, 1958,
231 s.; ss. 50, 64, 66-67)
Bu
sûretleteşkîl edilen Şûrâ-yiÂlî ve Meşrik-ı Âzam yine onlar tarafından
tanınmış, bu meyânda, Meşrik-ı Âzam, onların beynelmilel birliğine
(AssociationMaçonniqueInternationale’ine) iltihâketmiş, buna mukabil, İngiltere Müttehid Büyük Locası
tarafından tanınmamışlardır.
Binâenaleyh, riâyet ettikleri Rit (Eski ve Kabûl Edilmiş İskoç Riti), muhtelif derecelerin Ritüelleri, Mâbedlerintanzîm, techîz ve tezyîni, bütün merâsimler, tâkîb ettikleri bütün esâslar, Fransa’daki (“Liberal” temâyüllü) lider obediyanslardanıktibâs edilmişti; kendilerine mahsûs hiçbir şey yoktu; Masonluk esâslarına herhangi bir katkıları olmadı. Bu hâl, o günden bugüne aynı şekilde devâm edegelmiştir. Yânîesâsta tam bir tâbiyet, sâdece teşkîlâttamuhtâriyet!
(Tesviye,
Nisan 1994, sayı 11, ss. 20-21)
Şükrü Kaya (İstanköy, 1882 – İstanbul, 10.1.1959) nâmına,
Türkiye Büyük Meşrik’ı tarafından, İstanbul (onların dilinde “Konstantinopl”)
Meşrikı’nde, 30 Haziran 1926’da tanzîm edilmiş “Üstâd” derecesi icâzetnâmesi(“diploma”sı)…
-Profiline bakılırsa- muhtemelen Sabataî olan bu Kemâlperestsiyâsetci, Celil
Layiktez’in (Thèselaïque) Neşriyât
Müdürlüğünde intişâr eden Mason mecmûasıTesviye’nin
aynı sayısının 19. sayfasındaki bilgiye nazaran, 11 Mayıs 1924’te, Resne Locası’nda
tekrîs edilmiştir. Üstâd-ı Âzam Kemalettin Apak ise, ona, 1929’da, 33’üncü
Derecenin tevcîh edildiğini kaydediyor. (Apak 1958: 59) İcâzetnâme üzerindeki Fransızca notta, iki
Yarımküre üzerine yayılmış Mason Âlemine, işbu vesîkayaistinâden, onun “Üstâd
Mason” olarak tanınması ve yardıma ihtiyâc duyduğu hâllerde imdâdına koşulması
çağrısında bulunulmakta, Türkiye Büyük Meşrikı de, bütün dünyâ Masonlarına
karşı mütekabil taahhüdde bulunmaktadır. (Par
la présentenousinvitonsfraternellementtouslesmaçonsréguliersrépandus sur
lesdeuxHémisphères de reconnaître le FrèreChukru Caya possédantrégulièrement le
degré de Maître3edegréécossais et de luiprêtersecours en cas de
besoin de l’aider et protégerfraternellementpromettant de notrepart la
réciprocitéenverstoutfrère maçon muni de documentsémanant de
PouvoirsMaçonniquesreconnus et réguliers. (àl’Orient de Constantinople, le 30
juin 1926.)
Bu misâlde de müşâhede edildiği vechiyle, bir ferd, Masonluğa
intisâb etmekle (tekrîs edilip sonra da muhtelif Dereceler ihrâz etmekle),
âdetâ Beynelmilel Mason Devletinin tâbiiyetine geçmiş oluyor ve Mason Mâbedinin
bulunduğu her mahalde oranın Mason otoritesinden müzâheret görüyor… Şu hâle
bakılarak, Masonluğun, (kendi tâbirleriyle) “dînler üstü bir dîn olduğu” gibi,
“hükûmetler üstü bir hükûmet de olduğu” söylenemez mi?
Dîğer taraftan, gûyâ “Dînsizliği ve Allâh’sızlığı reddettiğini”
iddiâ eden Muntazam (İMBL’na tâbi) Masonluğun, Şükrü Kaya gibi şahsıyetlereiftihârlasâhib
çıkması vâkıasına dahi hassaten dikkat etmek lâzımdır. O Şükrü Kaya ki, “Büyük
Şef”inâmına, Meclis Kürsüsünden, “Dînlerin,
işlerini bitirmiş, vazîfeleri tükenmiş, yeniden uzviyet ve hayâtiyetbulamıyan
müesseseler olduğunu”îlân etmişti…
Kemalist Totaliter Rejimin belli başlı
sîmâlarından biri, Mustafa Kemâl’in değişmez Dâhiliye Vekîli olan Şükrü Kaya,
“Ebedî Şef”inin ölümünde ona halef olmıya çalışmış, lâkin İnönü’nün önüne
geçememişti… (Tafsîlât için Yeni Söz,
19.1.2019/122’ye mürâcaat)
***
Türkiye’deki mevcûd Büyük Localar da,
Avrupa’daki lider Localardan berât alarak masonîmeşrûiyet kazanmışlardır
“Masonîİntizâm” bakımından
Türkiye’deki büyük Localardan (daha kalabalık olan) birincisi (Hür ve Kabul
Edilmiş Masonlar Büyük Locası –HKEMBL-), (ikinci grupun “dogmatik” olarak
tavsîf ettiği, birinci grupun “Anne Loca” telakki ettiği) İngiltere Müttehid
Büyük Locası’na (İMBL) tâbi olduğu gibi, Özgür Masonlar Büyük Locası (ki
1967’de GrandeLoge de France’tan ve 1989’da Grand Orient de France’tan “patent”
almıştır) ile Kadın Masonlar Büyük Locası da Fransa’nın “Adogmatik” veyâ
“Liberal” Masonluğuna tâbidir, yânî onların tesbît ettiği esâslarariâyet
ettiklerini isbât ederek onlardan “patent” almış, onlar tarafından tanınmış ve
onlarla iş ve güc birliği yaparak onlar tarafından 22 Ocak 1961’de têsîs
edilmiş CLIPSAS’a (Centre de Liaison et
d’InformationdesPuissancesMaçonniquesSignataires de l’Appel de Strasbourg:
Strazburg Çağrısını İmzâlıyan Mason Teşkilâtlarının İrtibât ve Bilgilendirme
Merkezi’ne) dâhil olmuşlardır. (CLIPSAS Sitesine nazaran, ÖMBL, 28 Nisan 1989’da,
KMBL, 21 Mayıs 1993’te…) (Şu husûsu da tasrîh edelim ki 1966’da têsîs edilen
Türkiye Büyük Mason Mahfili, 1993’te, ismini Özgür Masonlar Büyük Locası olarak
değiştirmiştir. TârihîTürkcemiz noktainazarından nesebi gayri sahîh bir kelime
olan “Öz-gür”, Kemalist Uydurma Dilde –farklı mânâ ve kullanıştaki- “Hür” ve
“Serbest” kelimelerimizin her ikisinin birden mukabilidir; “Liberal” mukabili
değildir…)
HKEMBL Masonları, 1970’te nîçin çok
sevinmişlerdi?
Kullandığımız “tâbiyet” kelimesinin
ne kadar yerinde olduğu, uzun seneler, İMBL’nin kapısını aşındırıp onların
dikte ettiği sûretteNizâmnâme ve Ritüellerini tâdîl eden, “Muntazam Loca”
menşêi olarak Mısır Obediyansına tâbi Resne Locası’nı ileri sürerek
“meşrûiyetiniisbât” eden HKEMBL, 11 Eylûl 1970 târihli bir mektubla, İMBL
tarafından tanınıp onun câmiasınakabûl edilince, Büyük Üstâd Hayrullah Örs’ün
taşkın bir sevincle kaleme aldığı aşağıdaki mesajdan anlaşılabilir:
“Kardeşlerim,
“Bugün, dünyaca muntazam
sayılmalarını isteyen Büyük Locaların aşmak için çok uğraştıkları en büyük
merhaleyi iyi niyetimiz, sebatımız ve istisnasız bütün kardeşlerimizin yılmak
bilmez tutumları ile aşmış bulunuyoruz.
“İngiltere Büyük Locasının bir Büyük
Locayı muntazam olarak tanımasının ne demek olduğunu size uzun boylu açıklamam
gerekmez. Bu işin bundan 253 sene önce kurucusu olmak sıfatiyle İngiltere Büyük
Locası, Masonluk göğünde kutup yıldızı gibi[dir,] şaşmaz bir yol gösterici
gibidir. Büyük Loca olarak kurulan her müesseseyi kolay kolay tanımaz. Hele
gayrimuntazam Localarla ilişkisi olan veya kökenini bunlara bağlayan Büyük
Locaları asla. Bizim iyi niyetimizin sonucu olarak bu iş de tamamlanmış oldu.
Daha 1956 yılında, dünya intizamsız Büyük Locaları listesinde adının yanında
‘menşei belli olmayan ve egemenliği bulunmayan bir kurul’ kaydını gördüğümüz
Büyük Locamız için bu, gerçekten sevinçli bir durumdur.” (Mimar Sinan, 1971/10: 4-5)
İşte bu vâkıaları bu sûretletesbît
edip “karaya kara, aka ak diyerek” “tâbiyet” tâbirini kullanmak, ÖMBL’ye
nazaran, “hezeyân” oluyor! Siz mi “akl-ü-hikmeti”, “müsbet ilmi”, “nefse
hâkimiyeti”, “fazîleti” “rehber edinmişsiniz”!
Masonluktaki Yahûdi-Siyonist
nüfûzveyâtêsîrine geçmeden evvel, bir nebze de, “Mason Akâidi” üzerinde durmak,
onun “içyüzünü” keşfetmek lâzımdır; zîrâ “Yahûdi-Siyonist têsîri”ni inkâr
etmeleri, “Hâricîler”e yönelik propagandalarında îlân ettikleri
dîğerbâzıakîdeleri gibi, ikiyüzlülükdenibârettir.
3. Fasıl:
Mason Akâidinin İçyüzü
Masonlar, “Hâricî” efkârıumûmiyeye
kendilerini nasıl takdîm ediyorlar?
Mason Akâidini keşfetmek için
mürâcaat edilecek belli başlı kaynaklar; (temâyülleri ne olursa olsun bütün
Masonların Kitâb-ı Mukaddes’i mâhiyetinde olan ve en mühim akîdesi 1.
Maddesinde mündemic bulunan) AndersonNizâmnâmesi, Chevalier de Ramsay’nin
Nutku, İMBL’ninLandmarkları, Muhtelif Derecelerin Ritüelleri, Mason Hatîblerin
Localardaki Nutukları, Mason Müelliflerin metin (kitab, ansiklopedi, makale,
v.s.) hâlindeki îzâhat ve tefsîrleri ile Gayr-i Mason (“Hâricî”)
Mütehassısların neşriyâtıdır. Bunlar tedkîk ve üzerlerinde teemmül edildiğinde,
kendilerini, meselâ şu sûrettetakdîm ettikleri görülüyor (bir fikir vermek
için, beyânlarından sâdece üç kısa nümûne zikredeceğiz):
• 1. misâl: 1960-62 Devresi Üstâd-ı
Âzamı Kemalettin Apak’tan:
“Masonluk ferden ve müştereken
içtimaî terakkiye hizmet eden bir teşekküldür. Gayesi insanlığın fikrî ve
içtimaî tekâmülüdür. Hürriyet, Müsavat ve Uhuvvet Masonluğun yolunu aydınlatan temel
umdelerdir. Müsamaha, kendi nefsimize ve karşımızdakine saygı ve tam bir vicdan
hürriyeti esas düsturlarımızdır. Cehalet, hurafe ve her türlü taassupla
mücadele hedeflerimizdir. Fazileti, hak ve adaleti, akl-ü-hikmeti, ilm-ü-irfanı
tebcil ederiz. […]
“Masonluk metafizik telâkkileri
tamamen mensublarının şahsî takdir ve kanaatlerine bırakıp bu hususta hiç bir
münakaşaya yer vermemekle beraber, kâinatın yapıcısı ve yaratıcısı bir Nâzımın,
bir Yüce Mimarın, bir SaniiÂzamı Kâinatın, bir Hâlikın ezelî ve ebedî varlığına
ve vahdetine inanır ve bu inanışa samimî imanı olmayanları ve münkirleri
kat’iyen içine almaz. […]
“Velhasıl iyi bir Mason olmak; iyi
bir aile reisi, iyi bir vatandaş, iyi ve mütekâmil bir insan, Allahını bilen ve
ona inanan bir iman sahibi olmak demektir.” (Apak 1958: 226-227, 228)
Masonluk
(ve Yahûdilik) hakkındaki araştırmalarımızda, esâsîtibâriyle, doğrudan kendi
kaynaklarına mürâcaat ediyoruz. (Aslında, her dînî, fikrî, siyâsî, v.s.
cereyanın tedkîkinde de doğru usûl budur: Evvelâ tedkîkmevzûu tarafa söz vermek
îcâb eder. Bittabi, onları tenkîdî zihniyetle mütâlaa etmek lâzımdır.)
Bunlardan, işbu çalışmada da istifâde ettiğimiz altısı: 1) Prof. Daniel
Ligou’nunidâresi altında, Dictionnaireuniversel
de la franc-maçonnerie, Paris: Éd. deNavarre, 2 tomes, 1974. (Bütün
dünyâdaki her çeşid Mason cereyanını oldukça objektif bir şekilde îzâh eden
büyük emek mahsûlü bir eser. Türkiye ile alâkalı madde, MehmedFuad Akev
tarafından yazılmıştır. Eserde, dünyâ çapında mârûf Mason şahsıyetlere de yer
verilmiştir ki bunlardan biri de, Mustafa Kemâl’dir…) 2) Prof. Daniel Ligou, La Franc-Maçonnerie, Paris:
PressesUniversitaires de France, Coll.: DocumentsHistoire, 1977, 200 p. (Çok
titiz çalışan bir Mason müellif olan Ligou’nun Masonluğa dâir bir vesîka
derlemesi…) 3) Üstâd-ı Âzam Kemalettin Apak, Ana ÇizgilerileTürkiyedeki Masonluk Tarihi, İstanbul, 1958, Nâşiri
ve Matbaası mechûl, 13,5x19,5 cm, 231 s. (Türkiye’deki Masonluk târihi hakkında
ilk mürâcaat edilecek eserlerden birisi… Lâkin bilhassa Osmanlı devriyle
alâkalı kısımda, ciddî hatâlarmevcûd. Bunlar, Angelo İacovella, Paul Dumont
gibi Mason arşivlerine girererek çalışabilen araştırmacıların eserlerine
mürâcaat edilerek tashîh edilebiliyor.) 4) Paul Naudon, Histoiregénérale de la franc-maçonnerie, Éd. Office duLivre,
imprimé en Italie, 20x26 cm, 252 p. (Pek mârûf bir Mason müellifin, renkli resimli, bol vesîkalı çok alâka çekici
bir eseri…) 5) Macit Erbudak, Sahir Erman, Mukbil Gökdoğan, Hayrullah Örs, Ziya
Umur, Masonluk Üzerine, İstanbul:
Yenilik Basımevi, 1976, 38 s. Metin, burada görülen 20. sayfada, “Büyük Üstad
Nafiz Ekemen” imzâsıyle sona eriyor…) 6) Dünyada
ve Türkiye’de Masonluk, “Yayınlayanlar: Faruk Ülkü ve A. Semih Yazıcıoğlu”,
İstanbul: Başak Yayınevi, Çınar Matbaası, 1965, 351 s. (Metnimizde, ismini DTM şeklinde kısaltarak atıfta
bulunduğumuz kitab, bilâhare Türkiye Büyük Mason Mahfili’niteşkîl edecek
Masonlar arasında yer alan ve Masonluğa derinlemesine vâkıf bir Mason hey’eti
tarafından têlîf edilmiştir. Dili, tek tük Uydurmaca kelimeler hâric,
TârihîTürkcedir. Mâmâfîh, gözden kaçan bir hayli imlâ hatâsı ve kusûrlu
cümleleri de muhtevîdir. Tenkîdî Zihniyetle mütâlâa edildiğinde, Masonluk
hakkında fevkalâde öğreticidir. Yazık ki “Öz-gür Masonlar”, bu kitabda
kullandıkları güzel dile sâdık kalmamışlardır!)
***
DEVAM
EDECEK