Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Ağustos 2024

Yahudilik-Masonluk münasebeti (42)

1_fff4b347c52fdb6423e99170725cd6b0.jpg

(https://www.ugle.org.uk/discover-freemasonry/famous-freemasons?page=1#:~:text=Winston%20Churchill,-; 17.7.2024)

İngiltere Müttehid Büyük Locası’nın Sitesinde, “Meşhûr Masonlar” sayfasında, iftihârla afişe ettikleri iki sîmâ: Winston Churchill ve muharrir Arthur Conan Doyle…

***

“esotericfreemasons.com” isimli Farmason Sitesinden

“esotericfreemasons.com” isimli Farmason Sitesinde, kısa bir makâlede, iftihârla, “İngiltere’nin meşhûr Masonları”ndan birkaçı tanıtılıyor. İsmi zikredilenler arasında, Disraeli, Churchill ve Gladstone gibi Siyonist Hareketine destek olmuş Devlet adamları da var:

“İngiltere, uzun zamândır, târihin en meşhûr ve en mükemmel Masonlarının memleketi olmuştur. Farmasonluk, İngiltere’de, başvekîllerden, muharrilerden ilim adamlarına, mûcidlere kadar cem’iyette derin iz bırakan pek çok mârûf şahsıyet yetiştirmiştir. […]

“İngiltere’de, seneler boyunca, kral âilesine mensûb veyâ siyâsetci, muharrir, sporcu pek çok Mason şahsıyet yetişmiştir. Çarpıcı misâller olarak şu isimler zikredilebilir: 1967 ilâ 2002 senelerinde İngiltere Müttehid Büyük Locası Üstâd-ı Âzamı Kent Dükası, eski Başvekîller Benjamin Disraeli ve Winston Churchill. Ayrıca, İngiliz târihinin daha birçok meşhûr sîmâsı: Lord Kitchener, Sir Arthur Conan Doyle, Laurence Olivier, JK Rowling, John Logie Baird, Freddie Mercury, Sir Roger Bannister… […]

“William Ewart Gladstone : 19. asrın sonunda, on iki sene zarfında Başvekîllik makâmında bulunan Liberal bir İngiliz Devlet adamıydı. 1809’da Masonluğa intisâb etti ve Oxford’daki 357 Numaralı Apollo Uniersity Lodge ve Londra’daki 2 Numaralı Lodge of Antiquity Âzâları arasında yer aldı.” (“Famous Freemasons UK”; https://esotericfreemasons.com/; 16.7.2024)

Bu listede, David Lloyd George yer almamış; Farmason olup olmadığını bilmiyoruz; lakin Churchill ve Gladstone kadar Siyonist Hareketine hizmet ettiğini ve yine onlar kadar fanatik Türk düşmanı olduğunu biliyoruz…

2_c5571be1a829e27d929f8e8301a7cad1.jpg

Sir Winston Churchill, Homme d'État britannique, et Bernard Baruch, homme d'affaires, conversant à l'arrière d'une voiture devant la demeure de Baruch.

(https://fr.wikipedia.org/wiki/Bernard_Baruch#:~:text=Bernard%20Mannes%20Baruch%20(%2019%20ao%C3%BBt,Roosevelt%20sur%20les%20sujets%20%C3%A9conomiques.; 19.7.2024)

Woodrow Wilson’dan Truman’a kadar bütün ABD Cumhûr Reîslerine iktisâdî ve siyâsî sâhalarda müşâvirlik yapmış, dünyânın gidişâtında pek müessir olmuş, fevkalâde nüfûzlu Siyonist siyâset ve iş adamı, silâh tüccarı Bernard Baruch (1870 – 1965), Siyonizme büyük hizmetleri dokunmuş, uzun seneler İngiltere Başvekîlliği yapmış Winston Churchill’le bir arada…. (Resim, Baruch’un evinin önünde bekliyen arabanın içinde sohbet ederlerken çekilmiştir.)

***

Siyonizmin hizmetinde bir başka Devlet adamı: Gladstone

William Ewart Gladstone (Liverpool, 29.12.1809 – Hawarden, 19.5.1898), dört def’a Mâliye Vekîlliği ve (1868-1874, 1880-1885, 1886, 1892-1894 senelerinde) dört def’a Başvekîllik yapmış, İngiltere’nin mühim târihî şahsıyetlerinden biridir.

Türk Milletinden nefretini onun kadar keskin bir dille ifâde etmiş bir başka İngiliz Devlet Adamı var mıdır, bilmiyoruz… Bu hissiyâtını, Osmanlı Devleti’ne karşı Nisan 1876’da vukû bulan Bulgar isyânının tenkîlini vesîle ittihâz ederek têlîf ettiği ve 6 Eylûl 1876’da piyasaya çıkan Bulgarian Horrors and the Question of the East (Bulgaristan’daki Dehşetengîz Mezâlim ve Şark Mes’elesi) isimli bir risâleyle ifâde etmiş, isyânın bastırılmasını barbarlık olarak göstermiye çalışmış, bu meyânda, Müslüman Türk Milleti hakkında alabildiğine zâlimâne ve iftirâ mâhiyetinde bir hüküm vermiştir :

“Avrupa’ya ilk def’a girdikleri o karanlık günden beri, hey’et-i umûmiyeleri îtibâriyle, İnsanlık Âleminin en büyük insanlık düşmanı nümûnesi oldular. Nereye gitseler, arkalarında, iz hâlinde, uzanıp giden geniş bir kan hattı onları tâkîb ediyor ve hâkimiyetleri nereye uzansa oraya kadar medeniyet gözden kayboluyordu. Her yerde, kânûna değil, zorbalığa dayalı hükûmetin temsîlcileriydiler. Bu hayâtlarının rehberi, müdhiş bir muktadderât inancı ile, âhirette, şehevî bir cennet ümîdi idi. (Were, upon the whole, from the black day when they first entered Europe, the one great anti-human specimen of humanity. Wherever they went, a broad line of blood marked the track behind them; and as far as their dominion reached, civilisation disappeared from view. They represented everywhere government by force, as opposed to government by law. For the guide of this life they had a relentless fatalism: for its reward hereafter, a sensual paradise.)”

(Gladstone, William Ewart, Bulgarian Horrors and the Question of the East, London: J. Murray, p. 9; https://fr.wikipedia.org/wiki/William_Ewart_Gladstone; 21.7.2024)

Bu pasajın sonundaki “Bu hayâtlarının rehberi, müdhiş bir muktadderât inancı ile, âhirette, şehevî bir cennet ümîdi idi.” cümlesine ayrıca dikkat etmek lâzımdır: “Mukadderât inancı” ve “şehevî cennet ümîdi” ifâdelerinden vâzıhan anlaşıldığı vechiyle, bahis mevzûu olan, Câhiliyet devrinin “Türkler”i de değil, Osmanlı Türkleri, daha doğrusu Müslümanlarıdır!

Esefle okuduğumuz bu insâfsız satırlar, -gûyâ Beşer Kardeşliği dâvâsı güden- Beynelmilel Masonluk Mâbedinin güzîde bir sâlikinin kaleminden çıkmıştır!

Üstelik, en insanlık dışı usûllerle dünyânın pek büyük bir bölümünü müstemlekeleştirerek “üzerinde güneş batmıyan bir İmparatorluk” kurmuş, birçok beldede jenosid cürmünü irtikâb etmiş, müstemleke statüsüyle iliklerine kadar sömürdüğü milletlerin –medeniyet yarışında- asırlarca geri kalmasına, bugün dahi sefâlet ve ıztırâb içinde yaşamasına sebeb olmuş, yânî evvelâ kendisini sîgâya çekmesi gereken bir Devletin en üst seviyedeki bir idârecisinin kaleminden!

Dîğer taraftan, bunun makyavelik bir strateji de olduğu meydandadır: Zîrâ tasfiye edip mülkü üzerine konmak istedikleri Osmanlı’yı alabildiğine insanlık dışı bir çehreyle takdîm etmeleri lâzımdır ki kendilerini, vicdânî hisleri körelmemiş insanlar önünde haklı çıkarabilsinler! Nitekim, asırlarca merhametsizce talan ettikleri memleketlerin insanlarını da “hayvan derekesinde mahlûklar” olarak göstermemişler miydi? “Vahşîler”e medeniyet götürdüklerini iddiâ etmemişler miydi?

İşte ezmek, yok etmek, doymak bilmez bir iştihâyle varını yoğunu ele geçirmek için ihtirâsla yanıp tutuştuğu Türklere karşı bu derece süflî bir kîn besliyen bu Farmason Devlet Adamı da, Siyonizme karşı gâyet mültefitti. Bunu “Amazon” Sitesinde satılan bir elektronik kitabın takdîminden anlıyoruz. Herzl ile Gladstone, Siyonizm mes’elesi hakkında mektublaşıyorlar ve Farmason Devlet Adamı, Siyonizmin Liderine, Filistin’de bir Yahûdi Devleti’nin kurulmasına tarafdâr olduğunu yazıyor (o Devlet ki kurulmasının, ancak oranın yerli Müslüman halkına karşı jenosid siyâseti tâkîb edilmesiyle mümkün olabileceği âşikârdır):

“İngiltere’nin Başvekîllerinden William Ewart Gladstone (1809 – 1898), Siyonist Hareketi hakkında bir görüş beyân eden ilk Gayr-i Yahûdi şahsıyetlerden biridir; o, Herzl’in suâllerine cevâben, Filistin’de bir Yahûdi Yurdu fikrini destekliyebileceğini yazmıştır. ((William Ewart Gladstone (1809-1898), the former Prime Minister of Great Britain, was one of the first non-Jewish people to express an opinion of the Zionist movement. In reply to Herzl’s questions, Gladstone wrote that he could support the idea of a Jewish homeland in Palestine.) […]

“Gladstone bir Yahûdi Yurdu fikrine tarafdâr olduğu hâlde, pek çok Avrupalı Yahûdi buna muhâlifti. Herzl’in Siyonizm teklîfi, İngiltere’deki birçok mârûf Yahûdi tarafından mahkûm edilmiştir. Birçok haham, Kitâb-ı Mukaddes’in, Yahûdilerin ancak Mesîh’in zuhûrunu tâkîben Şark’taki bir vatana dönebileceklerini beyân ettiğini ileri sürerek Siyonizme muhâlefet etmiştir. (While Gladstone was amicable to the idea of a Jewish homeland, many European Jews were not. Herzl’s Zionist proposal was condemned by many prominent Jews in England. Many rabbis opposed Zionism, declaring that Jewish scriptures stated that Jews could only return to a homeland in the Levant after the prophesied arrival of the messiah.)” (Herzl Defends Zionism, Kindle Edition, 22.4.2015; https://www.amazon.com/s?i=digital-text&rh=p_27%3AThe+New+York+Sun&s=relevancerank&text=The+New+York+Sun&ref=dp_byline_sr_ebooks_1; 21.7.2024)