Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

​Yahûdîlik-Masonluk münâsebeti (15)

1_26b24bd892991c1773c5ab5fdee5a813.jpg

(La Vérité israélite, 1861, V. cild, kapak ve s. 73: Av. Joseph Cohen, “La F-M et le judaïsme”)

Avukat Joseph Cohen’in –bir “Haham ve edebiyâtçı cem’iyeti”nin desteğiyle- neşrettiği haftalık La Vêrité israélite mecmûasının V. cildinin kapağı ile, aynı cildde, “Farmasonluk ve Yahûdilik” başlıklı makalesinin ilk sayfası…

***

Aynı gaye için çalışan Masonlar, Yahûdilerin muâvinleri

“Evet! Farmasonlar, bütün dünyâda, her gün, Yahûdiliğin, bütün milletler arasında havârîliğini yaptığı ve dâvâsını güttüğü eserin bir benzerini inşâ etmekle meşgûldürler. Bu noktada, her şeyde de olduğu gibi, Allâh’ın âşikâr ve mûcizevî icrââtına hayrân kalmalıyız! Kudüs düştüğünden beri, O, İsrâiloğullarına, gölgede veyâ parlak güneş altında, gönüllü olarak veyâ kendilerine rağmen onlara destek olan, yollarında yürüyen, -doğrudan işçileri olmaksızın- Sînâ Hakîkatinin, muzaffer gayesine ulaşmak için kat’etmesi elzem olan arâzîyi hazırlıyan, ona yol açan pek çok ve harâretli yardımcılar verip durmaktadır. Ayrıca ve bâhusûs, İsrâiloğulları, her tarafta tahkîr edildikleri, zulüm gördükleri, yasaklarla çevrelendikleri zaman kendilerine kardeşçe ellerini uzatan, onları bağırlarına basan, tehlikelere karşı himâye eden, hoşgörüyle karşılıyan, haklarına sâhib çıkan, böylece, onlara ancak sefîl bir nankörlüğün unutturabileceği hizmetlerde bulunan bu dîndâr kardeşler için dâimâ pek büyük şükrân ve muhabbet hisleri beslemelidir!

“Evet! Ey İnsanlık Mâbedinin yorulmaz işçileri, ey Âlemlerin Ulu Mîmârının sâdık hizmetkârları, izzet size, şükrân size! İsrâiloğulları, sizde, bütün yeryüzüne dağılmış, kendileri gibi, insanların ıslâhına, Âdem oğullarının birliğine, bir sulh ve kardeşlik rûhuyle, bütün milletlerin, kubbesi altında, aynı kanûna, aynı îmâna, aynı Allâh’ın hükmüne tâbi olacağı, artık birbirine kopmaz bağlarla bağlanacağı o mukaddes Mâbedin inşâsına çalışan kardeşler, dostlar görmektedir!”

Mtüfekkir Haham Elie Benamozegh’in tesbîti: Yahûdilik, İnsanlık Âlemini, kendi riyâseti altında, “Nûh Dîni”nde birleştirmek istiyor

Benzeri tesbît ve fikirler, Livornolu Haham ve Mütefekkir Elie Benamozegh’de de (1823 - 1900) müşâhede ediliyor. İsmi bile gayet mânîdâr olan Israël et l’humanité. Étude sur le problème de la religion universelle et sa solution (İsrâiloğulları ve Beşeriyet; Cihânşümûl Dîn Mes’elesi ve Buna Dâir Hâl Çâresi Hakkında Tedkîk) kitabının (Préface: Aimé Pallière, Avant-propos: Alfred Lévy, Paris: Éd. Ernest Leroux, 1914, XLI+735 p.) müellifi Benamozegh’in bu eserindeki başlıca müddeâsı, Yahûdiliğin, kendi riyâseti altında, bütün insanları –Mûsevîlik veyâ Yahûdilikde değil- “Nûh Dîninde” (noahisme veyâ noachisme) birleştirme emelinde olduğudur:

“Bir Cihânşümûl Dînin inşâsı, Yahûdiliğin nihâî gayesidir.” (Benamozegh 1914: 11)

Mesîhciliğin mânâsı

Yahûdi Mesîhciliği de (le messiansime juif), Allâh’ın Beşeriyete rehber olmak üzere seçtiği Yahûdi milletinin liderliğinde bütün milletlerin bu Cihânşümûl Dîni kabûl etmesini, bu sûretle bütün dünyâda sulh ve saâdetin hüküm sürmesini têmîn etmekdir.

Kitabın mütâlaasıyle hemen farkediliyor ki mezkûr “Nûh Dîni”, Masonluğun “Cihânşümûl Dîn”inden, yânî bütün insanların arasında müşterek olan bâzı ahlâkî değerleri esâs alan, Zâtî Allâh’ı, Vahyi, Âhireti reddeden, Cenneti dünyâda gerçekleştirmek iddiâsında bulunan, mücerred bir Beşeriyet mefhûmunu en yüce değer olarak kabûl ederek Beşeriyetperestlik (Humanolâtrie) dalâletine sapan Laik, yânî dünyevî dînden başka bir şey değildir…

Masonluk, Kabbala Bâtınîliğinin bir eseridir ve “Haggada”nın izlerini taşır

Müellif, doğrudan Yahûdilikle Masonluğun münâsebetinden bahsettiği pasajlarda ise, Masonluğun, Bâtınî cephesiyle, Kabbalaya dayandığı tesbîtinde bulunuyor. İddiâsınca, İnsanlığın “Nûh Dîni” istikametinde bir dînî istihâle geçirmesinde, Kabbala, söz sâhibi olacaktır:

“Muhakkak olan bir şey varsa o da, Mason ilâhiyâtının (théologie) esâsta teozofiden başka bir şey olmadığı ve onun da Kabbala teozofisiyle oldukça uyuştuğudur. Dîğer taraftan, Mîlâdî birinci asra âid haham âbideleri derinlemesine tedkîk edildiğinde, ‘Haggada’nın, yüksek bir zümreye mahsûs bir ilmin avâmî şekli olduğuna ve tekrîs usûlleri bakımından Masonluk müessesesiyle çarpıcı benzerlikler arzettiğine dâir birçok delîle ulaşılmaktadır. [“Haggada”: Mısır’dan Hurûc’u anlatan ve Hamursuz Bayramında okunan metinler…] Yahûdiliğin felsefî Masonluk, Teozofi ve umûmî olarak Sırlarla münâsebetini incelemek zahmetine katlanacaklar, emîniz, Kabbalayı küçümseme tavırlarından az-çok vazgeçmek zorunda kalacaklar ve Kabbala ilâhiyâtının istikbâlin dînî istihâlesinde bir rolü olabileceği düşüncesine karşı yüzlerinde beliren istihzâ tebessümü kaybolacaktır.” (Benamozegh 1914: 70-71)

Masonluktaki bütün kadîm têsîrler, aslında, Yahûdi kaynaklıdır

Bu noktada, daha evvel neşredilmiş bir tesbîtimizi de burada tekrâr etmek isteriz:

Masonlukta mevcûdiyetini müşâhede ettiğimiz, Kadîm Mısır, Yunan ve Orta-Şark’tan gelen bütün felsefî ve Bâtınî têsîrler, yânî Hermetizm, Gnoz, Pitagorizm, Yeni-Eflâtunculuk, Teozofi, Müneccimlik, Simyâ, Sihir, Okültizm, Johanitizm (Yahûdi Saül –nâmıdîğer Pavlos- tarafından têsîs edilmiş, fakat bilâhare Yahûdilikden epeyce uzaklaşmış Hıristiyanlık dîninin kabûl ettiği dört İncil’den biri ve o zaman Yahûdi nüfûzu altındaki İskenderiye’de Yahûdilerin en çok têsîri altında kalarak yazılmış İncil olan Yohanna İncili’ne izâfe edilen cereyân), Hümanizm (Beşeriyetperestlik), Vahdet-i Vücûd (Panteizm), Tabîatperestlik, Dehriye, Karmatîlik, Rose-Croix (ki Mason müellifi Serge Hutin’in ifâdesine göre, esâs fikirlerinden birisi şudur: “İnsan, Allâh olabilir ve olmalıdır!” -Hutin 1960: 59-), v.s. gibi cereyânlar, hep Yahûdilik vâsıtasıyle Masonluğa ulaşmıştır ve Yahûdiliğin izini taşırlar… (Masonluk Hakkında Yesevîzâde’yle Mülâkat, İstanbul’da Hasan Hüseyin Ceylan tarafından dört ayda bir neşredilen Risale-Dış Politika mecmûası, Ekim 1988, sayı 3, s. 194. Bu mülâkatımız bir hayli tahrîf edilerek ve budanarak neşredilmiştir…)

İsidore Epstein’ın kaleminden (Masonî ve Marksist Mesîhciliğin de ilhâm kaynağı olan) Yahûdi Mesîhciliği

Benamozegh’in noktainazarına, çok îtibâr edilen bir başka hahamın eserinde de rastlıyoruz. Bu, (iktibâsta bulunacağımız kitabı têlîf ettiği esnâda) Londra’daki Yahûdi mektebi Jew’s College’in en yaşlı hocası, 36 cildlik Bâbil Talmudu’nun İngilizceye mütercimi, ayrıca daha birçok kitabın müellifi olan Dr. İsidore Epstein’dır (Litvanya, Kovno, 7.5.1893 – Londra, 13.1962). Fransızcaya Le Judaïsme ismiyle tercüme edilen, Guide juif de France (Fransa Yahûdi Rehberi) tarafından da okunması tavsıye edilen eserinde (Paris: Éditions Payot, 1969, 310 p.) en fazla Mesîhciliği îzâh eden kısımlar dikkatimizi çekiyor. Bu pasajlarda, Benamozegh’in îzâhatındaki “Nûh Dîni”, Masonluktaki “Cihânşümûl Dîn” hedefleri yine karşımıza çıkıyor ve bu meyânda Marksist Mesîhciliğin (Cihânşümûl Komünist Cem’iyeti hedefinin) ilhâm kaynağı da farkediliyor… Bâzı pasajları hülâsaten naklediyoruz:

“İşâya ve Mika Nebîler müjdelemişlerdir ki bir gün gelecek, Kudüs, bir cihân krallığının merkezi olacak ve Arzın bütün milletleri, oraya akıl danışmıya ve tâkîb edecekleri yolu öğrenmiye koşacaklar… Böylece Benî İsrâil, Siyon’a tekrâr yerleşip dünyâ adâlet krallığının çekirdeğini teşkîl edecek ve dünyânın dîğer milletleri onun etrâfında toplanacaklar…” (p. 45)

[Marksizmdeki “târihin zarûrî akışı” fikri:] “Mezâmir’e göre, bütün beşer târihi, Mesîhî Krallığın tahakkuku istikametinde gelişmektedir.” Ve bu krallık bir yeryüzü cenneti olacaktır. (p. 63) Benî İsrâil ise, bizzât Allâh tarafından, bu krallığın têsîsini têmîn etmekle vazîfelendirilmiştir (p. 64) ve o, Allâh’tan başka hiç kimseye ve Onunkinden başka hiçbir kanûna boyun eğmez; bilakis bütün insanlar, İsrâil’in şahsında temsîl edilen İlâhî Krallığa boyun eğmekle mükelleftirler. (p. 65)

DEVAM EDECEK