Yahudileşme zaafımız
Kur’ân-ı Kerim’de Yahûdileşen İsrailoğulları üzerinde ısrarla durulmuş, onları zillete uğratan suçlar açıklanmıştır. Yahûdileşmeyi İsrailoğulları’ndan bağımsız olarak lânetli işler anlamına kullanabiliriz. İsrailoğulları’nı Yahûdi’leştiren günahlar Müslümanları da kuşatır olmuştur.
Günün ayeti
“Musa halkına şöyle demişti: Ey kavmim! Allah’ın size bahşettiği nimetleri hatırlayın; O, aranızdan peygamberler çıkardı, sizi melikler yaptı, kendi kendinizin efendisi kıldı, dünyada başka hiç bir (topluluğa) vermediği nimetleri size verdi.” (Maide 20)
Günün hadisi
“İsrailoğulları’na “Beyti’l Makdis kapısından secde ederek giriniz ve ‘Hıtta-Hata ettik ya Rabbi, affet bizi!’ deyiniz.” (Bakara,58) denildi. Ancak onlar bunu değiştirdiler ve kalçaları üzerinde emekleyerek girdiler. Hıtta yerine ‘Arpadaki tane’ dediler.” (Buhari)
Bismillahirrahmanirrahim…
İnsanlık tarihinin bilinmesi gereken özünü özet
açıklamalarla sunan Allah’ın Kitabı Kur’ân-ı Kerim‘de bu özün yansıtıldığı
büyük topluluklardan biri de İsrailoğulları’dır. İsrailoğulları, Allah’ın
yücelttiği muhteşem bir topluluktu. İsrailoğulları, Allah’ın lütfettiği
ihtişamlarını koruyamamışlar, inkârları, isyanları ve ifsadları sebebiyle ilâhî
lanet ve gazaba, zillet ve meskenete mahkûm edilmişlerdir. Tarihî verilerin
doğruladığı ilgili Kur’ân ayetlerine göre; onlar, Allah’ın yardımından yoksun
bırakılmışlar, inanç ve ahlâk çöküntüsüne uğramışlar, parçalanmışlar, esarete
düşmüşler, yoksulluk ve zillet içinde sürünmüşler ve âhiret azabına da müstahak
olmuşlardır.
İsrailoğullarının Yahudileğe düşüşü
Kur’ân-ı Kerim; ilâhî zillet ve azaba uğratan kötü
amellerini dile getirirken, İsrailoğulları’nı genelde Yahûdiler olarak
anmaktadır. (Maide 18, 64/ Nisa 161, 162/ Tevbe 30,31/ Bakara 113/ En’am 146.
Ayrıca bak. Mevdudi T. Kuran 1/325, Nisa 46.)
Allah'ın ve yasalarını tanımamak
a.) Kur’ân-ı Kerim’in Bakara Sûresi’nin 61. ve Âl-i İmran
Sûresi’nin 21. âyetleri İsrailoğullarının Allah’ın lanetine uğramalarının ana
sebebi olarak, Allah’ın âyetlerini yalanlamalarını, Allah’ın insanlar
üzerindeki hakimiyetini tanımamalarını, haksız yere peygamberlerini ve adâlete
çağıranları öldürmelerini göstermektedir. Devrimiz İslâm ülkelerinde bu azim
suç, Allah ve Peygamber hakimiyeti dışlanarak ve laik rejimler, ilâhî yasaların
üzerine çıkarılarak işlenmektedir. Kur’ân-ı Kerim, bu ana sebebi açıklamakla
yetinmemekte, bu temel sebeple irtibatlı diğer suçlarını da açıklamaktadır. Bu
suçları şöylece özetleyebiliriz.
Haramları helalleştirme
b.) Tevbe Sûresi’nin 31. âyetinde Yahûdiler’in, Allah’ın
helâl kıldıklarını haram, haram kıldıklarını da helâl kılan, dinî ve gayr-i
dini önderlerine uyarak, onları ilâhlaştırdıklarını
Beşeri tanrılaşmanın özü olan bu büyük suç, İslâm
ülkelerinde ilâhî yasakları çiğneyen ilahiyatçılar, önderler ve parlamentolar
aracılığıyla irtikap edilmektedir.
Putçuluk
c.) Bakara Sûresi’nin 54. âyetinde ve benzeri âyetlerde Yahûdiler’in, kendi elleriyle yaptıkları buzağı putuna taptıkları ve bu putu Allah’a ortak koştukları beyan edilmektedir.
Tarihi Yahûdiler’in işlediği bu suç, devrimiz İslâm
ülkelerinde daha bir geliştirilerek, itikadî putperestlik şeklinde ve de
nefisler, şehvetler, mallar, hacerî ve mâdenî putlar ilahlaştırılarak icra
edilmektedir.
Faizcilik…
d.) Nisâ Sûresi’nin 160 ve 161. âyetlerinde Yahûdiler’in
zillete uğratılmasına sebep suçlar olarak; zulmetmeleri, men edildikleri faizi
almaları, insanları Allah’ın yolundan alıkoymaları ve haksız yollarla
insanların mallarını yemeleri gösterilmektedir? Maide Sûresi’nin 41 ve 42.
âyetlerinde ise aşırı yalancılıklarına ve doymaz bir şekilde haram
yiyiciliklerine işaret olunmaktadır.
Bu suçların İslâm ülkelerinde faiz kurumlarıyla, içki, kumar
ve fuhuş işletmeciliğiyle, gayr-i âdil ücret sistemleriyle ve dini hayat
üzerinde oluşturulan vahşi baskılarla işlenegeldiği ise bilinen gerçektir.
Günahlardan men etmemek
e.) İsrailoğulları’nın bir suçları da, birbirlerini
imânsızlıktan, ahlâksızlıktan ve haksızlıklardan men etmemeleri, men
ettiklerinden ise bizzat kaçınmamaları, üstelik günahlar ve tecavüzler üzerinde
yardımlaşmalarıdır.
Maide Sûresi’nin 79. ve Bakara Sûresi’nin 85. âyetinde
açıklanan bu Yahudileştirici suçlar, İslâm ülkelerinde (Hakk’a çağırma ve
batıllardan sakındırma) görevine ilgisiz kalınarak, temel hak ve hürriyetler
çiğnenirken sessiz durularak ve koparılan irtica yaygaralarına destek çıkılarak
işlenmektedir.
İlahi hükümleri gizlemek
f.) Nisâ Sûresi’nin 46. âyetinde Allah’ın helâl ve haram
hükümlerini değiştirmeleri, Bakara Sûresi’nin 159. âyetinde ise bazı şerîat
hükümlerini insanlardan gizlemeleri, İsrâiloğullarının lanete uğramalarına
sebep suçları olarak açıklanmaktadır. Yahudi bilginlerinin makamları ve
çıkarlarını korumak için işlediği bu gerçekleri gizleme ve zulme sessiz kalma
şeklindeki azim suç, devrimiz İslâm ülkelerinde bilginler, müftüler, vaizler ve
profesör unvanlı ilâhîyatçılar tarafından bolca işlendiği, cümlenin malumudur.
Savaştan kaçmak
g.) İsrailoğulları’nın pek büyük bir isyanı da, üzerlerine farz kılındığında, silahlı savaştan yüz çevirmeleri, korkaklığı özellik haline getirmeleridir. (Bakara 253)
Devrimiz Müslümanlar’ının cihad rûhundan yoksunluğunu,
kişisel ve toplumsal haklarını korumadaki duyarsızlıklarını, bu suçun yansıması
olarak değerlendirebiliriz.
Namazı terketmek
İsrailoğulları’nın içki-zina türünden şehvetlere dalmak ve
namazı terk etmek gibi biz Müslümanlar arasında da yaygınlaşan daha nice
suçlar-günahlar işledikleri, Kur’ân’ımızda açıklanmaktadır. (Meryem 59)
Kur’ân penceresinden bakıldığında Yahudileşmenin doğuracağı
zilletlerin ard arda gelmeye başladığı da bir gerçektir. Belalar şiddetlenmeden
tövbe etmeliyiz. İslâmı öğrenme ve öğretme, yaşama ve yaşatma çalışmalarımızı
artırmalıyız.
Yazımızı bir âyetle bitiriyorum: “Hiç şüphesiz Allah tövbe edenlerin imânlarını pekiştirip, hayırlı ameller yapanların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır. Engin merhamet sahibidir.” (Furkan 70)
Günahkarlar çoğunluktaydı
Hz. Musa (as) ve Hz. Muhammed (sav) dönemi Yahûdilerini, Allah’ın öfkesine ve zillete uğratan suçlar hiç şüphe yoktur ki, onların bütünü tarafından işlenmiyordu. Günümüz İslâm dünyasında olduğu gibi suçlular-günahkârlar çoğunluktaydı. Azınlıkta olan imânlılar ve faziletliler de belaları önlemeye yetmiyordu. Açıkça görüldüğü üzere ibret alabilmemiz için Kur’ân-ı Kerim’de Yahûdileşen İsrailoğulları üzerinde ısrarla durulmuş, onları lanete ve zillete uğratan suçlar açıklanmıştır. Kur’ân âyetleri ışığında açıklamaya çalıştığımız suçlar, yalnızca İsrailoğulları’nın lanetlenmesine sebep olan suçlar değildir. Helâke uğrayan her toplum, bu suçlar sebebiyle helâk olmuştur. Kıyâmet gününe kadar azaba uğrayacak her toplum da bu suçlar sebebiyle helâke uğrayacaktır.
Yahudileşen Müslümanlar
Yahûdîleşen Müslümanların zillet’e ve azaba uğraması da kaçınılmazdır. Allah’ın kanunlarını çiğnemede, eşyayı putlaştırmada, Allah’ın son Peygamberi’nin hayat önderliğini dışlamada, faizcilik ve batıl yollarla insanların mallarını yemede, Allah yolundan alıkoymada, şehvetlere dalıp namazı terk etmede, Allah’ın yasalarını gerçek muhtevası içinde açıklamamada ve bâtıllardan sakındırmamada Yahûdileşen İsrailoğulları’nı izleyen Müslümanların onların akıbetine uğramaları kaçınılmazdır. Allah âdildir. Yeryüzünde azgınlaşan ve Allah ve ahlâk tanımazlığı yaygınlaştıran her topluma azap kamçısını şaklatır. Zillet damgasını vurur. Ne var ki azap kamçısı bazen harpler, bazen zelzeleler, bazen iç bünye anarşileri, bazen alkol-eroin ve AİDS felâketleri şeklinde indirilebilir.