Yahudi Garkad da kurtaramayacak
Son sözü başta söyleyeyim. Dünyadaki birçok, terör, tedhiş, sabotaj, kundaklama vs. kalleş ve karanlık eylemlerin arkasında, genelde, Siyonist Yahudi vardır. İslam ümmetinin 57 parçaya bölünmesinde, sonra da bu parçaların daha da ufalanması için yapılan planlarda bunlar vardır. 40-50 yıldır canımızı yakan terörün altında bu melun kavim vardır. Şu anda İslam âleminde ve diğer mazlum coğrafyalarda devam eden işgal, sömürü, katliam ve talanın altında yine bu melun kavim vardır. Oluşturulan dinli-dinsiz onlarca terör örgütü bunların planı ve onların vekâlet ordularıdır. Bunce melaneti bizzat yapan maşaların, rengi, dili önemli değildir. Önemli olan kukla değil, kuklacıdır. Yani bu lanetli kavmin insanlığa operasyon çekmesi, Aksa Tufanıyla başlamadı. Tarih boyu hep vardı ve devam etmektedir.
Suud, BAE ve körfez ülkelerinin
satılmış emir ve sultanlarını, Fetö, Kesnızani, Yakup Kadri ve daha nicelerini
nasıl da kullanıyorlar. FEYÖ PKK DEAŞ vb. zıt kutupları nasıl da birleştiriyorlar…
Çünkü bu kalleş ve sinsi zalimler; siyah-beyaz, dinli-dinsiz, fahişe ve şeyh
görünümlü asla birbiriyle anlaşamaz zannedilen nice zavallıları bir araya
getirip kendi karanlık emelleri için rahatlıkla kullanmaktadır. Çünkü bu melun
güruh, hep böyle yapagelmiş ve sinsilikte öyle uzmanlaşmış ki, kalleşliğin
kitabını yazmıştır.
Biz kendimizi biliyoruz bileli,
özellikle İslam diyarında hep işgal, katliam, sömürü ve talan var. Üçüncü sınıf
sayılan tüm mazlum coğrafyaların da hemen hepsi böyle. Aklıselim her insan da
biliyor ki, dünyanın neresinde savaş, kan, terör, tedhiş, gözyaşı ve figan
varsa, mutlaka orada Siyonist Yahudi ve haçlıların parmağı vardır.
İşte İslam coğrafyası, işte Filistin,
Şam diyarı, Yemen, Libya, Sudan, Irak, Keşmir, Doğu Türkistan ve daha niceleri.
Özellikle 3 ya da 5 saniyede bir insanın, açlık veya susuzluk sebebiyle öldüğü Afrika
ülkeleri. Peki neden? Çünkü paragöz, dünya perest, kapitalist batılılar,
asırlardır onları sömürmekten vaz geçmiyorlar. Sadece Fransa’nın halen Afrika’dan
çaldığı servet, yılda beş yüz milyar Euro. Ya ABD, İngiltere, diğer batılı
ülkeler ve son zamanlarda Çin…
Dünya topraklarının neredeyse
dörtte biri Afrika kıtasında yer almaktadır. Son derece verimli olmasının yanı
sıra altında ve üstünde büyük zenginlikleri de barındıran bu topraklar, dünya
nüfusunun yaklaşık %15’ini üzerinde barındırmaktadır. Kıta ülkeleri genç ve
dinamik bir nüfusa sahiptir. Uygun
eğitimler verilip, uygun envanterle desteklenmesi halinde, belirtilen genç ve
dinamik nüfusun gerek Afrika gerekse dünya ekonomisine oldukça büyük katkılar
sunması kaçınılmazdır.
"Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet
kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler.
Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da taş veya ağaç; 'Ey
Müslüman, Ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki Yahudi’dir, hemen gel de öldür
onu!' diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o,
Yahudilerin ağaçlarındandır.” (Müslim, Fiten, 82)
Ayetlerin “müteşabih”
olanları olduğu gibi hadislerinki de vardır. Yani bazı derin
hakikatleri, farklı manalarda anlaşılmaya müsait, teşbih ve benzetmelerle ifade
etme söz konusudur. İşte bu müteşabih hadislerden birisi de yukarıda bahsedilen
hadistir. Dolayısıyla bu hadisin de değişik şekillerde anlaşılması mümkündür.
Nitekim İslam uleması, bu hadisi değişik şekillerde yorumlamışlardır. İşte bazı
yorumlar:
Tüm dünyada Yahudilere karşı
ciddi bir anti pati oluşacağından herkes her türlü yayın ve basın aletleriyle
Yahudileri ele verip haber verecek ve ortadan kaldırmaya çalışacaktır. Bu
durumun ifrat derecede oluşunu Resulullah (sav) "taşlar ve ağaçlar
bile haber verecek" diye ifade buyurmuşlardır.
Sadık ve mesduk olan Resulullah (sav) böyle haber vermişse,
bu eninde sonunda, gerçekleşecektir. Şimdilerde, nihâî sonlarına kavuşacakları
Arz-ı Mev'ûd'da toplanmaya devam ededursunlar. İnsanlık vicdanında onları mahkûm
edecek kapkara yüzlerini ifşa eden zulümlerine devam ededursunlar. Taş
ve ağacın konuşmasıyla teşbih edilen insanlık vicdanının, onların
aleyhlerine dönmesi tamamlanıncaya kadar… Sonunda mazlumun âhı hedefine
varacak, mazlum vicdanlarda çoktan verilmiş olan hükmün infazı gerçekleşecektir.
Kaynağını hatırlamadığım, şöyle bir kıssa okumuştum. Bir
Yahudi hahamı, bir İslam alimine yukardaki hadisi hatırlatır ve şöyle der:
“İşte biz geldik Filistin’de devletimizi kurduk. Dünyanın en gelişmiş ordu ve silahları
bizde. Biz dünyanın en zengin milletiyiz ve her gün daha güçleniyoruz. Hal
böyleyken siz Müslümanlar bizi nasıl öldüreceksiniz? Müslüman alim cevap verir:
“Siz Filistin’i işgal edip korsan devletinizi kuruncaya kadar, bu hadisi
yeterince anlamamıştım. Çünkü dünyanın her yanında dağınık olan Yahudilerin
öldürülmesi zordu. Ama siz buraya kendi ayaklarınızla gelip toplanmaya
başlayınca, hadisin manası zihnimde tam oturdu.”
Evet bu
nebevi mucize er veya geç gerçekleşecek, Siyonistler ve onların işbirlikçisi
tüm zalimler, elbette hesap vereceklerdir. Ancak bunun zamanı Allah'ın (cc)
takdirindedir. Bizim Mevla’dan niyazımız, zalimlerin hesap vereceği günü
olabildiğince çabuk kılmasıdır. Biz görmesek de ümmetin bizden sonraki nesilleri
bunu göreceklerdir.