Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Aralık 2014

Yağmurdan kaçarken doluya yakalanılmasın

Geçen hafta internetten, Paralel yapıdan boşalan kadroları doldururken dikkatli olunması gerektiğini belirten bir iki yazı okudum. O yazılarda, Paralel yapıyı bitirirken, yeni Paralel yapılar oluşturulmasın deniliyordu.

Bu uyarıyı önemsediğim için, konuyla alakalı bende birkaç kelam etmek istiyorum. Maalesef ama maalesef, ülkemizde hak edenin göreve getirildiği bir sistem hala kurulamadı. Kişiler işe alınırken, illa şunun adamı, şuranın mensubu gibi krıterlere bakılıyor. Kriter liyakat olmayınca, sonuç işte böyle oluyor.

Hadisi Şerif'te "Akıllı ve olgun Mü'min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz" diye buyruluyor. AK Parti İktidarı, on üç yıllık görev süresince, atama ve görevlendirme işlemlerinde epey tecrübe sahibi oldu. Yapılan yanlışlarda, doğrularda hepsi ortada duruyor. Eğer geçmişteki hatalara tekrar düşülürse, hem Hadisi Şerife muhalefet edilmiş olunur, hemde yağmurdan kaçarken doluya yakalanılır.

Konu açılmışken, aşağıdaki olayı okuyarak çok eski zamanlarda görevlendirme ve atama işlemlerinde krıter neymiş bir bakalım. Yalnız olayı anlatmaya geçmeden önce, aşağıdaki örneğin günümüzle hiçbir alakasının bulunmadığını özellikle belirtmek isterim. Baştan söylemiş olayım, kimse üzerine alınmasın.

Efendim, çok eski devirlerde Padişahın biri tatile çıkmaya karar vermiş. Tatile çıkarken, tahtını vezirleri arasından sınavla tesbit edeceği birine bırakacakmış. Emekli Vezirin Kahyası, Efendisinin Padişahlık sınavına katılması için çok ısrar etmiş. Kahyasının ısrarına dayanamayan Emekli Vezir, bu sınava katılmayı kabul etmiş.

Neyse Efendim, lafı çok fazla uzatmadan sınav anına geçelim. Padişah sınava katılan Vezirlerine, "Benden vekalet aldığınızda ülkeye neler kazandıracaksınız?" diye sormuş. Padişahın bu sorusuna, Vezirlerinden biri "Ülkemizin topraklarını şu kadar arttıracağım" diyerek yanıtlamış. Diğeride "Halkımızın mutluluğu için şunları şunları yapacağım" demiş. Emekli Vezir ise, "Ben her gün sarayı gül suyuyla yıkayacağım. Cariyelerin üzerlerine şu takıları, şu kıyafetleri alacağım" diye yanıtlamış.

Bu cevaplarla Emekli Vezirin Padişahlık sınavını kaybettiğini sanan Kahyası, "Aşk olsun Efendim, şu fakir Kahyanıza ahir ömründe Padişah hizmetkarlığını çok gördünüz" diye serzenişte bulunmuş. Kahya Efendisine serzenişte bulunurken, sınavın sonucu açıklanmış ve Padişahlık vekaletinin Emekli Vezire verildiği söylenmiş. Bu nasıl oldu? sorusuna Emekli Vezir, "Padişahımız Efendimize binilecek bir eşek lazımdı, bende kulaklarımı gösteriverdim" demiş.