Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.66
Gram Altın
2410.15
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Nisan 2020

Ya İlahi…

Ya İlahi senden başkasına açılır bir hal değil bu hal. Öyle yitik bir kimsesizlik yaşıyoruz ki. Öyle biçareyiz, öyle bir dardayız ki şu dünya denilen handa. Öyle bir derdin pençesindeyiz ki, gönlün kapısında in cin…

Ya İlahi, pişmanlıklarımızı sana döküyoruz, nedametimiz ancak sana açıla, bizim bile yüzleşmeye çekindiğimiz günahların affı için senin kapındayız. Yine bir mağfiret deminde yine heybemizde günah, inanıyormuş gibi yaptığımız bu inancının vebali için yine sende, yine senin dergâhındayız…

Herkesin içinde her şeyle birlikte olduğumuzun düşüncesindeyken bu yalnızlık neye, bu mutsuzluk niye. Öyle bir kimsesizlik ki bu bizim yaşadığımız, tam manasıyla bir azap demi, dardan da öte… Öyle öylesine kimsesiziz ki, yetimlerin yetimliğinden de daha yitik…

Şahdamarımızdan da bize daha yakın olan seni, maddenin esaretinde nasıl unutmuşuz, cehlimizde nasıl boğulmuşuz. Kurtlar sofrasında, günah deryasında nasıl yoğrulmuşuz. Üç kuruş dilenenleri dilenci görmüşüz, senin ‘‘ol’’ demen yeterken, biz senden başka herkese dilenmiş, dilencilerin şahı olmuşuz…

Ya İlahi… Ya İlahi, kapından başka yere bizi sürmeyesin, sana meyleden izden başka izde süründürmeyesin, dergâhından gayri muhtaç etmeyesin, makamından öte başka yerlere göndermeyesin, başka yerler gördürmeyesin, sana ithafın dışında harfler ve şiirler ördürmeyesin, sana hasretten başka sılalara gözümüz yaşını döktürmeyesin, bize kendinden başka hiçbir şey bildirmeyesin, sana ve sana âşık olanların aşkından başka aşk tattırmayasın, senin mutlak İlahlığından başka hiçbir şeye taptırtmayasın, ruhumuza mayaladığın sevdandan başka gönlümüze sahte sevdalar yaklaştırmayasın, aşkının şarabından gayrı tek bir lezzet dahi tattırmayasın, senin aşkının hasretine yana yakıla divane olan gönlün gözlerinden ebeden yaşlar akıtasın…

Ya İlahi, gönlümüzün mülkünden, ömrümüzün ülküsünden kendi nurunu eksiltmeyesin, nabız denilen melekede, hissinden başka hissiyat hissettirmeyesin...

Ya İlahi, ya Rabbelâlemin, ya erhamerrahimin ve ekremel ekremin, cemalinin ve celalinin yüceliğini, gönlümüzün bütün dehlizlerine dost diye tanıtasın, yâr diye yazdırasın…

Ya İlahi… İki cihan serveri, aşk ülkesinin o izzetli ve şerefli eri, ‘‘ümmetimmm ümmetimmm” diye, yana yakıla derdimize düşen o aziz neferi, o muazzez habibin, o müzeyyen efendimiz, o ak ü pak olan nebimiz, o yüce, o kutlu Peygamberin, Peygamberimiz Ahmed Mahmud Muhammed Mustafa’nın muhabbetinden başka yer dilemiyoruz, nasip et o yâri, o yeri…

Ya İlahi, sadece senden eman diliyoruz, emin eyle bizi, imtihan karşısında metin eyle bizi, zulüm karşısında çetin eyle bizi, her hal ve şart karşısında affeyle, affınla gark eyle bizi. Ya İlahi, eyy Rabbimiz sanadır meylimiz, temayül edesin bize, biz kullarınız, halk (yarattın) ettin bizi, cemalini görmeye hak edesin bizi, Ramazanlar, Ramazanlara sakladığın müjdelerin sırları hatırına… Senin hatırına ya İlahi…