Ya hayır söyle ya da sus
İnsanı cennete sokacak ve cehennemden uzaklaştıracak şeyler Allah'a ibadet etmek, O'na hiçbir şeyi ortak koşmamak, namaz kılmak, zekat vermek, ramazan orucunu tutmak ve Kabe'yi haccetmektir.
İnsanı hayra götürecek ibadetlerden oruç; kalkandır. Cehenneme karşı koruyucudur ve günah işlemeye mani olucudur. Diğer bir ibadet sadakadır; su ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da hataları söndürür. Bir diğeri ise gece namazıdır; gece karanlığında namaz kılmak da, salihlerin şiarıdır. Bütün bunlarda işin başı İslam'dır. İslam'dan gaye de kelime-i tevhu00eeddir. Bunun "baş" diye isimlendirilmesinde, canlıların başlarına benzetme söz konusudur. Nasıl ki başsız vücut olmaz ise, tevhidsiz İslam da olmaz demektir. İslam'ın direği namazdır. Evleri ayakta tutan direk ise, İslam inancını ayakta tutan da namazdır. Direksiz ev ayakta duramayacağı gibi, namazsız İslam da yaşayamaz. İnsan namazını devamlı kılmakla, dinini de kuvvetlendirmiş olur. İbadetlerin zirvesinde de cihad bulunur. Bu da cihadın zorluğunu ve onun diğer amellere olan üstünlüğünü göstermektedir. Cihad sayesinde insan dinini yüceltir, kuvvetlendirir.
Bütün bu ibadetlerde can damarı dildir. Cehenneme sürükleyen, dillerinin hasadından başka bir şey değildir. İnsanların dilleri yüzünden cehenneme sürüklenecekleri uyarısı; pek çok günahı dilleriyle işlediklerini göstermektedir. Küfür, hakaret, iftira, yalan, gıybet, nemu00eeme vb. pek çok büyük günah "dilin hasadıdır". Bütün bu günahlar dil ile işlenmektedir. Dili yüzünden başına gelebilecek belalardan kurtulmak için de insan diline sahip olmalıdır. Çok sözün yalansız olmayacağı, çok yalanın da çok günah demek olduğu herkesin malu00fbmudur.
"Gösteriş amacıyla laf cambazlığı yapanlar, helak olmuşlardır." "Yüce Allah, sığırların dilleriyle yalandıkları gibi, dilleriyle yalanan belağatçıdan hoşlanmaz." Buyuruyor Yüce Peygamber. Burada maksat; hayra hizmet amacı taşımayan, gereksiz ve zorlama olarak fesahat ve belağat gösterisine kalkışan, laf cambazlığı yapan, lügat paralayan ve bunu da geçim vasıtası haline getiren insanlardır. Burada hayvanların otla beslendiği gibi, o insanların da laf cambazlığı ile beslendikleri şeklinde bir teşbihten de söz edilebilir.
"Kim, insanların gönüllerini kendine bağlamak için güzel konuşmayı öğrenirse, Allah onun ne farzını ve ne de nafilesini kabul eder." Uyarısı her dem kulaklarımızda olmalıdır.
Ancak bu söz İslam adına sarf edilirse karşılığı da İslam adına farklı olacaktır. "Güzel söz ve bağışlama, arkasından incitme gelen sadakadan daha iyidir." Buyuruyor Hz. Resul. Güzel söz, hoş sohbet, candan muhabbet onurluluğun ve erdemliliğin belirtisi olup saygı uyandıran ve insanlarla sağlıklı ve başarılı iletişimi mümkün kılan bir haslettir. Bundan dolayı çirkin ve kaba konuşmadan kendimizi sakındırmak, güzel söz söylemeyi de alışkanlık haline getirmek toplumsal ilişkilerin gerginleşmesine, bireylerarası kin ve nefret beslenmesine imkan vermeyecektir.
Yüce Allah (cc), Kur'an-ı Kerim'de insanlara güzel söz söylemeyi, sözün en güzelini söylemeyi emreder. Güzel bir sözü, kökü yerde sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzetir. O ağaç, Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. Kötü bir sözü, gövdesi yerden koparılmış, o yüzden ayakta durma imkanı olmayan kötü bir ağaca benzetir.
Güzel söz ve tatlı dil karşısında yumuşamayan, halim-selim bir ruh haline bürünmeyen insan çok azdır. Bundan dolayıdır ki atalarımız "tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır" demişlerdir. Yunus Emre sözün önemini "söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı" dizelerinde zikretmiştir.
Bir günah, yapılan bir ibadetin iptaline sebep olmaz; aksine bir hayır, işlenen bir günahın affına vesile olabilir. Burada yasaklanan, batılın güzel sözlerle süslenerek insanların kandırılmaya çalışılmasıdır. Çünkü bu yolla batılın hak, hakkın batıl gibi gösterilmesi söz konusudur.
Mü'min Ya Hayır Söyler, Ya Susar. Allah'a ve ahiret gününe inanan, komşusuna eziyet etmez!Allah'a ve ahiret gününe inanan, misafirine ikram eder! Allah'a ve ahiret gününe inanan, ya hayır söyler, ya da susar!
Resulüllah, mü'minin üç özelliğine dikkat çekmektedir:
Biri, komşulara güzel muamele ve onlarla iyi geçinme tabiatı.
Diğeri, misafirlere ikramda bulunmak. Cömertlik ve iyi geçinmek.
Üçüncüsü de sadece dil ile alakalı bir ölçüdür; ya hayır söylemek, ya da susmak!
u00c2demoğlunun söylediği her söz, onun lehine değil aleyhinedir; yalnız ma'ru00fbfu emretmesi, münkerden men etmesi veya Allah'ı zikretmesi müstesnadır.
Dilin belasından emin olmamız ümidiyleu2026