Ya Birlik Ya Cehennem
Nasreddin Hoca alışverişe çıktığı bir gün gevezenin teki yolunu keser ve der ki:
- “Hocam, biraz evvel nar gibi kızarmış, harika bir tepsi baklava götürdüler.”
Hoca hiç oralı olmadan;
- “Bana ne?” der.
- “Hocam, baklava tepsisini sizin eve götürdüler ama” der geveze.
Hoca birden tersleyerek, adama der ki;
- “Sana ne?”
Bireysel yaşamın mahremiyeti vardır. Her insanın buna özen göstermesi görgü gereğidir, ahlak gereğidir.
Toplumsal yaşamın ise mahremiyeti değil, bütün bireylere müspet ya da menfi yansıması vardır, etkisi vardır.
Hangi insan çevre kirliliğine bana ne diyebilir? Çevreyi kirleten hangi insan bundan sana ne diyebilir? Çevre sorunlarından tutunuz da siyasi sorunlara, dini meselelere, terör belalarına, iktisâdi problemlere kadar her konuda yapılanlar; kişiyi, toplumu, kurumları, ülkeleri, kıtaları ve nihayet bütün dünyayı etkiler.
Ülkenin geleceği; ya birlikten geçecek, güven içinde, karnı tok, huzurlu bir hayat herkesi kuşatacak ya da birlik olmazsa cehennemden geçecek.
Bu değerlendirme neresinden bakarsanız bakın insanlara oldukça ağır gelecek hatta o kadarı da olmaz dedirtecek görüşler.
Birlik, her sorunun gerçekten çözümü mü?
Birlik olmazsa insanların hayatının cehenneme döneceği karamsar bir görüş mü, yoksa kaçınılmaz bir gerçek mi?
İnsanları, toplumları, devletleri etkileyen, hayatları cehenneme çeviren tüm sorunları çözmenin yolu elbette ki birlik kurmaktan geçer. Yeryüzünde bütün toplumsal ve kurumsal sorunlar, birliklerle çözülür.
Birlik, bir ülkeyi hem madden zengin hem de her açıdan güçlü hale getirir. Dünyanın en zengin, en güçlü ülkesinin zenginlik ve güç faktörü, tamamen birliğinin diğer dünya ülkelerinden daha üstün nitelikli ve nicelikli olmasından başka bir şey değildir.
Her bir birlik/kurum ister devlet kurumu olsun ister devlet dışı bir kurum olsun, kuruluş amacı daima bir toplumsal ve/veya kurumsal meseleyi çözmektir.
Birlikten anlamamız gereken şey toplumsal bilinç ve eylem, kurumsal bilgi ve uygulamalardır. Birlik, her türlü sorunun çözüm yeri, geleceğin garantisidir. Birlik endişeleri de giderir, kuşkuları da giderir. Birlik huzur da getirir, mutluluk da getirir. Yeter ki siz nefsiniz yerine aklınızı hâkim kılın.
Bugüne kadar yazdıklarımızla birlik konusuna sadece kısa bir giriş yapabildik. İlerideki birçok makalemizde de yine birlik konusunu siyasi, dini ve sosyal açıdan ele almaya devam edeceğiz. Birlik olursa ne kazanırız, olmazsa ne kaybederiz tartışmalarını elden geldiğince açıklamaya çalıştık.
Okuyucularımızdan beklentimiz, bu konuları sindire sindire okumaları, düşünmeleri, müzakere etmeleri hem kendilerine hem içinde bulundukları topluma ve ülkeye müspet kıymet kazandırmaları.
Umarız, hepimizin çabası ülke birliğine bir katkı sağlar.
“Aziz okuyucularımıza bilgi notudur: Bu makaleye kadar ve bundan sonra fırsat bulup okuyabileceğiniz birlik ile alakalı yayınlanacak diğer makaleler, 2016 yılının Nisan ayında “Türkiye’nin Geleceği: Ya Birlik Ya Cehennem” dosyası olarak Mümin Özcan Hoca ile beraber çalışarak, Mustafa Sadrettin Hocanın destekleri ile tamamladığımız bir tetkik dosyasıdır. O zamanlar bu çalışmayı yayına alabilme gayretini neticeye kavuşturamamış idik. Ancak bu mecrada yayınlatabilme için Milat Gazetesi namına Sayın Ali Adakoğlu, Ahmet Zeki Gayberi, Bülent Çolakoğlu Beylere ve diğer çalışma arkadaşlarına şükranlarımızı sunarken siz aziz okuyuculara da muhabbet ve hürmetlerimizi bildirmekten bahtiyar oluruz. Bugüne kadar olan makaleleri baştan itibaren tekrar okuyabilme imkânı yakalayabilmeniz dileğimizle… Selametle kalınız.”
