Ya açıklamasaydı
Polis müdürü, çete lideri Serdar Sertçelik'e: "Bize Temiz Eller Operasyonu'nu sizin ellerinizle başlattığınız (“başlatıldığı” olmalı) haberini verdiler. Oradan pay biç sen. MHP ile ilgili de patlat, geç"diyor.
“Temiz eller”…
17-25 Aralık’ın adı da “Büyük Yolsuzluk Operasyonu” idi.
Kumpasların alt yapıları, aylar, yıllar, asırlar öncesinden hazırlanıyor.
Kıvama geldiği kanaatine vardıklarında da düğmeye basıyorlar.
Ankara merkezli son olayın da bu açıdan değerlendirilmesi gerekiyor.
Gazze’deki soykırımla da doğrudan ilişkili bu olay…
İsrail ve azmettiricileri Türkiye’yi yine içe döndürmeye çalışıyor.
Gündem değiştiriliyor…
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisî’nin helikopter “kazasında” ölmesi vb…
Büyük kumpasın birer parçaları….
Mesela…
29 Aralık 2023’te Riyad’da Süper Kupa maçının iptal edilmesi…
Arabistan’da “Ne mutlu Türk’üm diyene!” pankartının açılmak istenmesi normal bir durum mudur?
Cumhurbaşkanı’nı bu olayın içinde gösterme çabası da kumpastır.
Maçı iptal ettiren, rakip takım yöneticilerini tehdit etti.
Hakkında suç duyurusu bulunuldu.
Şu ana kadar herhangi bir işlem yapılmamasıyla elektronik kelepçeli çete liderinin yurt dışına kaçırılmasında yardım ve yataklık edenler hakkında hiçbir işlem yapılmaması aynı.
Riyad kumpasını harlayan, darbe şakşakçısı Basın Duayeni’nin son Ankara’daki kumpasta da adının geçmesi, hakkında açılan babalık davasında daha numuneler alınmadan raporun yazılması neyin nesidir?
28 Şubatçıların salıverilmeleri?..
Hapishanelerde yaşlı olarak sadece onlar mı var?
Bebek katili de 75 yaşında…
N’olacak şimdi?
Şimdi o da raporla serbest kalabilir mi?
Tam da Türkiye, terörün kökünü kurutmak için operasyona hazırlanıyor, Barış Yolu Projesi ile bölgenin kalkınması için anlaşmalar yapıyor, soykırımcı İsrail’in yargılanması için Uluslararası Adalet Divanına delilleri sunuyor ve davaya taraf oluyorken çeteler eliyle “temizlik” adını verdikleri kirli bir kumpasın hedefi haline getiriliyor.
Gezi Darbe Girişimi’nin yapıldığı günlerde de Türkiye, lMF’ye borcunun son taksitini ödemiş, enflasyon da yüzde 4 veya 5 idi.
İstanbul Taksim’de toplantılar yapan zevat, aynı günlerde Tahrir’de de toplantılar organize ediyordu.
“Mursi gitti, sıra Tayyip’te” sloganları atılıyordu.
Riyad’da Ankara kumpasının da fitilini ateşledikleri düşünülemez mi?
Atatürk üzerinden yeniden rejim tartışmaları çıkarılmak istendiği toplumun değerlerine saldıran cemaat- tarikat konulu dizilerden de anlaşılmakta…
Her şeyi kullanıyorlar.
Öyle ki İstanbul’da öğrencisi tarafından şehit edilen okul müdürü üzerinden yabancı düşmanlığı da körüklenmekte…
Unutulmamalıdır ki 15 Temmuz’da Köprü’nün kapatıldığı dakikaya kadar Türkiye’nin gündeminde sığınmacıların maaşa bağlandığı, sınavsız üniversiteye kayıt yaptırdıkları, hastanelerde öncelikli oldukları yalanları vardı. Bu yalanları Yurtta Sulh Konseyi, darbe gerekçesi yaptı.
Rejim krizinin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli üzerinden alevlendirilmesi çabasıyla Riyad ve Ankara kumpası aynı planın parçaları…
17-25 Aralık, Gezi ve 15 Temmuz’da neyi hedefledilerse Ankara’daki kumpasta da hedef aynı…
Kumpasta adı geçenleri bu derece cüretkâr kılan nedir?
Ya kumpası elektronik kelepçeli firari sanık açıklamasaydı?..