Dolar (USD)
34.53
Euro (EUR)
36.11
Gram Altın
2960.22
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Eylül 2016

'Y NESLİNİN' İŞ HAYATINDAN BEKLENTİSİ

Dünya genelinde yaklaşık 3,5 milyar insan internete giriyor. Bunun sonucunda; nerede yaşarsanız yaşayın, tüm gelişmelerden ve yeniliklerden kolayca haberdar olabiliyorsunuz.

İnsanın dünyası hayal edebildiği kadardır derler. Her şeyi görünce doğal olarak elimizdekilerle yetinemiyoruz. Sahip olduklarımızın değil olamadıklarımızın peşinden gidiyoruz.

Son zamanlarda kullanılan "eskiden her şey daha güzeldi" lafının anlamı aslında "eskiden daha iyisini hayal edemiyorduk"tur.

Artık insanları mutlu etmek çok zor.

Özelikle 80 sonrası doğan Y nesli dediğimiz genç kuşak için. Bu neslin karakteri daha özgür ve bağımsız. Dayatmaya gelemiyorlar.

Bir yerde okuduğuma göre; "Y" harfinin okunuşu "vay", yani why, Türkçesi "neden" anlamına geliyor.

Sorguluyorlar, neden diye soruyorlar, akıllarına yatmıyorsa yapmıyorlar.

Peki bu eğilim iş hayatına nasıl yansımakta?

2000'den önce iş başvuru formunda "Neden bu işi istiyorsunuz" sorusunun cevabı "Bu kuruma faydalı olacağıma inanıyorum" iken, şimdi ise "Bu kurumun bana çok şey katacağıma inanıyorum"a dönüştü.

Bilinçli işverenler artık çalışanlarını verilen işi sorgusuz sualsiz yapan robotlar olarak görmüyorlar.

Özellikle hizmet sektöründe müşteri memnuniyetinden önce çalışanlarının memnuniyeti geliyor.

Değişen İK profilini anlayan şirketlerde, personele verilen eğitimler için yapılan harcamaların, işletme bütçesi içindeki payı da gün geçtikçe artıyor.

Yeni mezun olan gençler iş ararken maaş kriterini ilk sıraya koymuyorlar.

Çünkü "ne iş olsa yaparım abi" dönemi kapandı.

"Her işi yapabilen aslında hiçbir iş yapamaz" demektir.

Devir uzmanlık devri.

İleride refah düzeyi yüksek bir yaşam ve saygın bir statü kazanmak için bir konuda uzmanlaşmış olmak şart.

'Emek verdiğine değer verirsin' mantığıyla işverenler, şirket içi eğitimler için katlandığı maliyetten sonra çalışanının işten ayrılmasını istemiyor, işten atılmalar biraz da zorlaşıyor.

Ancak ülkemizde ne yazık ki bu şirketler azınlıkta.

İşgücü Araştırması 2015 yılı sonuçlarına göre Türkiye'de toplam çalışan sayısı 26 milyon 621 bin kişi olarak tahmin ediliyor.

Başka bir araştırmaya göre ise Türkiye'de her yıl çalışanların yüzde 20'si başka bir iş arıyor.

Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK) verilerine göre; Türkiye genelinde genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı %17,4.

Verileri alt alta koyduğumuzda şu sonucu çıkarabiliriz.

Türkiye'nin en önemli ekonomik sorunu işsizliktir.

Ancak bu sorunun çözümünde sadece hükümetin izlediği politikaların yeterli olmasını beklemek yanlış olur.

Neden üniversite mezunu gençler iş bulamıyor, ya da iş beğenmiyor?

Bulanlar ise neden yeni bir iş arıyor?

İşverenlerle çalışanların arasındaki diyalog kopukluğu giderilmeli.

Beklentiler ve talepler açıkça konuşulmalı.

Belki herkesi memnun etmek mümkün değil ama en azından bir orta yol bulunmalı.

[email protected]