Dolar (USD)
35.22
Euro (EUR)
36.80
Gram Altın
2979.11
BIST 100
9737.9
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Nisan 2022

Will Smith tokadı

Karısı Jada Pinkett Smith'in, saçkıran hastalığı yüzünden, kısa kestirdiği saçlarıyla ilgili yaptığı şaka üzerine Chris Rock'a tokat atan ve ardından da "karımın adını ağzına alma" diyen Will Smith'in davranışı, dünya çapında her kesim tarafından şiddetle kınandı ve hatta Will Smith'in ödülünün geri alınması bile söz konusu.

Will Smith ise yaptığı açıklamada davranışının kabul edilemez ve affedilemez" olduğunu belirtti. Ve yaptığı açıklamada," Jada'nın sağlık durumuyla ilgili şaka benim için çok fazla ve duygusal davrandım" diyerek adeta günah çıkardı. Fakat bu sözleri, davranışının dünya çapında infial yaratmasına engel olamadı.

Kurgu ya da gerçek olayın aslı her ne ise rol model olan sanatçıların, dünya çapında bir popülaritesi olan idol ve ekol olarak kabul gören insanların attığı adım bile hesaplı kitaplı olmalıdır, olmak zorundadır. Anlık bir öfke sonucu atılan veya kurgu, gösterinin bir parçası olan -ben bu ihtimali daha kuvvetli buluyorum-

Bir şiddet hareketinin özellikle genç dimağlar üzerinde yaratacağı tahribat çok fazla. Şiddeti önleme yönünde yapılan çalışmalara ciddi bir baltalama, ket vurma hareketi yaratacaktır.

Topluma mal olmuş insanların duyguları ile hareket etme şansı var mıdır ve yapılan yanlışa yanlış ile karşılık vermek doğruyu doğurur mu?

Neresinden bakarsak bakalım tutulacak bir tarafı olmayan 'ama eşini savundu' romantizmi bile aklayamayacak ve hatta Will Smith tarafından bile "zehirli ve yıkıcı " olarak tabir edilen olayın elbetteki bir yaptırımı olacaktır. Bu davranışın cezasız kalmadığını ispat minvalinde bile olsa, bu elzemdir.

Hele de kurgu ise bu daha da vahim.

Cezalandırılması gereken sadece Will Smith değil, bütün sorumlular olmalıdır.

Öyle ya!!

Sizler yıldızı sönen Oscar Ödülleri Töreni'nin yıldızını, genç nesli zehirleyerek, şiddete, dolayısıyla suça teşvik ederek parlatamazsınız!

RUSYA-UKRAYNA BARIŞINDA TÜRKİYE UMUDU

Rusya ve Ukrayna müzakere heyetleri, İstanbul'da bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisinde başlayan toplantıya, sabah ilk olarak Ukrayna, ardından Rusya heyeti geldi.

Toplantı sonunda Rus heyeti, Ukrayna tarafıyla İstanbul'da yaptıkları görüşmelerin yapıcı geçtiğini belirtti. Ukraynalı müzakereci David Arakhamia da görüşmelerin ardından, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu sekiz ülkeyi garantör ülke olarak görmek istediklerini söyledi.

Rusya, Türkiye'ye Rusya-Ukrayna müzakerelerindeki çabaları için minnettarlığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün Uluslararası platformlarda, iki tarafın da hakkını, hukukunu, hassasiyetini koruyan adil bir yaklaşım sergilediklerini belirtti.

İki heyet arasındaki görüşme dünya basınında da geniş yer buldu. Türkiye'nin üstlendiği misyonun önemi, sık sık vurgulandı. Dünya basınının gözde konusu; Türkiye'nin bu müzakerelerde rolü ve bu rolden kaynaklı olarak dünyanın Türkiye'ye değişen bakış açısı. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'dan da bir açıklama geldi: "Tüm Batı'yı kastederek söylüyorum; artık bizim temennimiz şu, inşallah Türkiye'nin bütün liderlerin gözündeki yeri çok farklı olacaktır. Bunu aldığımız geri dönüşlerle de görüyoruz."

Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın barış için yoğun diplomasi yürütmesi, barış ihtimalini, umutlarını yükseltti.

Türkiye artık coğrafi konumundan dolayı, göz ardı edilemeyecek stratejik öneme sahip olduğu vurgusu yapıldı. Fakat unutulmamalıdır ki bir ülke lideri kadar güçlüdür.

Bu başarıların altındaki imza belli...