Whatsapp Türkiye'de yenildi
2021’in başlarında dünyada yaygın kullanılan WhatsApp mesajlaşma uygulaması kullanım koşullarını değiştiren bir güncelleme yaparak kişiler hakkında veri toplamayı gündeme aldı.
Daha sonra tüm dünyadan ardı sıra bu düzenlemeye tepki yağmaya
başladı.
Hatta yargı devreye girdi.
Türkiye’de de Rekabet Kurulu konu hakkında bir karar verdi
ve WhatsApp’ı haksız buldu.
İsmi Meta olarak değiştirilen Facebook’un ana şirketine
bağlı olan WhatsApp yönetimi Rekabet Kurulu’nun bu kararına itiraz etti.
İtiraz sonucunda çıkan kararda mahkeme Rekabet Kurulu’nun
kararını haklı buldu.
Ankara 4.İdare Mahkemesi, 13 Aralık’ta aldağı karar ile
“Facebook'un Türkiye’de Whatsapp kullanıcılarının verilerinin 8 Şubat 2021
tarihinden itibaren başka hizmetler için kullanılmasına yönelik getirdiği
koşulları durdurması ve bu koşulları kabul eden veya bilgilendirmeyi alarak
kabul etmeyen tüm kullanıcılara Facebook'un veri paylaşımını içeren yeni
koşulları durdurduğunu anılan tarihe kadar bildirmesi“ne yapılan itirazı
reddetti.
Mahkeme, gerekçede WhatsApp kullanıcılarının Facebook
tarafından sunulan koşulları kabul etmeleri hâlinde diğer grup şirketlerinin
(Facebook vs.) verileri eline geçirerek bunu kullanmaya başlayacağına vurgu
yapıyor.
Kararın uygulanmasına izin verilmesi daha sonra geri alınsa
bile telafisi mümkün olamayacak bir durum meydana getiriyor.
WhatsApp’ın isteğini kabul ederek 8 Şubat 2021 tarihe kadar
onay verenler için ise geçici tedbir kararı alınmasında hukuka ayrılık
olmadığını belirten Mahkeme, gerekirse süreçle ilgili yeniden karar
verebileceğini de ayrıca kayda geçirdi.
Hukuk kararlarının vatandaşı koruyacak ölçekte alınması çok
kıymetli.
Buna rağmen serverları (bilgilerin depolandığı merkezler) yurt
dışında bulunan şirketlerin verileri nasıl kullandığı ise tek taraflı olarak
beyanlarından ibaret bir konu.
Hatırlayalım, WhatsApp Krizi döneminde herkes iletişim
güvenliğini birincil mesele hâline getirmişti.
Konuşmaların içeriğindeki gizliliği bozabilecek bir adımın
getirdiği rahatsızlığı hepimiz kemiklerimizde bile hissettik.
Ama uzmanların başka beyanları da vardı.
Yazılım dünyasında hiçbir şeyin garantisi yok.
KRİPTO PARALARIN
GELECEĞİ
Güven, savunma ya da bağımsızlık dijital dünya için geçerli
akçe değil.
Tam da bu sebepten kripto paralara yaklaşım da her zaman
için büyük bir şüphe barındırıyor.
Faizlerin eksilere indirildiği bir dönemde zenginlerin
finansal piyasalardan kazanç elde etme aracı hâline gelen kripto paralara
ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok sert açıklamları oldu.
Erdoğan, sınırlayıcı nitelikteki yasa tasarısının Meclis’te
kanunlaşacağını da söyledi.
Dünyada 2,5 trilyon doları geçen bir Pazar hâline gelen
kripto paraların dayandığı tek gerçek arkalarında şirketlerin vaat ettiği güven
ve kopyalanamaz şifreleme sistemleri ile çalınmama garantisi.
FED’in faiz artışıyla birlikte finans piyasalarından daha
güvenilir paralar kazanacağına inanan sermaye sahiplerinin tercihleri kripto
paraların geleceğini belirleyecek en önemli konu olacak.
Mart ayında başlaması muhtemelen faiz artırımları ile kripto
paralarda kalmayı tercih edenlerin sayısındaki fazlalık küresel sistemin ne
derece bağımsızlığı talep ettiğini de ortaya koyacak.
Her şeye rağmen AB’nin 2024 yılında yapacağı düzenlemeye
kadar kripto paralar için kapıları çok kapatmamakta fayda var.