Vurun milletin vekiline!
Türkiye, çok partili hayata geçtiği günden bu yana medya, omuzu kalabalık darbeci paşaları değil, hep milletin vekillerini eleştiri odağına oturtmuştur.
Bütün mizah dergileri yıllarca milletvekillerine söverek tüm malzemelerini Meclis'ten seçmiştir.
Hakeza Levent Kırca gibi komedyenler de senelerce 'Olacak O Kadar"da filan hep milletin vekilleri ile 'alay' etmiştir. Ben 'alay' diyorum siz anlayınu2026
Medyanın, ülkenin sahilleri veya ormanları gasp edilerek yapılan "sosyal tesislerde" atanmışların yaptığı beleş tatil keyfine ya da bürokrasinin VİP yurtdışı gezilerine laf ettiklerini göremezdiniz.
***
Varoşlardaki bakkalda dahi 1 milyon lira olan bir kutu kolanın bir askeri lojmanın kantininde 25 kuruşa satılmasını medyamız hiç garipsemezdi. Belki de çoğunun ailesinde illa ki bir "paşa babanın" olmasından kaynaklanıyordu ama laf etmezlerdi işte!
Cumhurbaşkanı'ndan bile üç-dört kat fazla maaş alan sivil ve asker bürokratlara ses çıkarmayan medya, milletvekili maaşlarına en küçük bir zamda ayağa fırlardı; "Meclis babalarının çiftliği değil, milletin vergisiyle alıyorlar o maaşları" diye.
Medya, milletin kendisine direkt olarak sövemediği için milletin seçtiği vekillere küfredip durdu yıllarca!
***
Bir milletvekili arkadaşım daha kredisi bitmeyen aracını satmak zorunda kaldığını söylemişti. Çünkü düğün, sünnet gibi davetlerde 'çeyrek' takınca vatandaşın şaşırdığını, mecburen 'yarım' veya 'tam' altın takma zorunluluklarının olduklarını söylemişti.
Hele Doğu bölgelerinden milletvekillerinin, TBMM'ye kadar gelip de bir yemek yemeden memlekete dönen seçmenlerinin vekilleri ne kadar "ayıpladığına" bizzat ben şahidim.
***
Gelelim son günlerin popüler konusuna. Meclis'teki 4 parti, yeni ve sivil bir anayasa için uzlaşamazken kendi özlük haklarını düzenleyen kanun için hemen uzlaşıverdi.
Tabi bu durum sosyal ve konvansiyonel medyada büyük gürültü kopardı. Partilerin aynı duyarlılığı yeni anayasa konusunda da göstermesini beklemek hakkımız.
Vekillerin maaşlarının artması, sağlık konusunda şartlarının iyileştirilmesi vs. iyi şeyler. Milletin iradesinin temsilcisi olan halkın vekillerinin durumu ne kadar iyileşse millete hizmet verirken kafalarındaki dertler o kadar azalır. Dolayısıyla medyanın tutumunu bu noktada "yılların alışkanlığı" olarak görüyorum.
***
Yeni teklifteki maddelerin hepsine eyvallah. Fakat şu maddeler nedir Allah aşkına?
"Milletvekillerinin araçlarına trafikte ceza kesilmeyecek", "Vekil araçlarına, ambulans, itfaiye ve takipteki polis araçları gibi geçiş üstünlüğü tanınacak", "Milletvekilleri ve aileleri, ömür boyu kırmızı pasaport hakkından yararlanabilecek."
Demokrasi nedir? Cumhurbaşkanının aracı da olsa "cinayet girişimi" sayılan kırmızı ışıkta geçmeye ceza kesebilmek değil midir?
Sınıf ayrımcılığına varacak denli rahatsız edici "geçiş üstünlüğü" nedir peki?
Bir vekil "Polis bana ehliyet sorduğunda rencide oluyorum" demişti.
Bu maddeler de milleti rencide eder aman dikkat!