Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
34.84
Gram Altın
2435.65
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE


Vücut kamerasıyla seyir zevki artacak mı?

Sporu çok seviyoruz. Özellikle futbol için ayrı bir parantez açmakta yarar var. Spor ve medya ilişkisi ise günümüzün bir gerçeği durumunda… Spor müsabakalarını sahadan olduğu kadar ekrandan izlemek de ayrı keyif… Teknolojinin gelişimi ve farklı kamera açılarının ortaya çıkması bu zevkin katlanmasına sebep oluyor… Peki ya gelecekte kameralar sporculara takılsa ve onların gözünden müsabakaları izlesek nasıl olur? Gelin bugün bu konuyu masaya yatıralım…

Köln ve Milan maçı ne anlama geliyor?

Geçtiğimiz hafta Köln ve Milan kulüpleri arasındaki hazırlık maçında vücut kamerasının denenmesi teknolojik dönüşümün spor ayağını gözler önüne sermiş oldu. Müsabakanın futbolcunun gözünden izlenmesine olanak sağlayan görüntüler sosyal medyada yoğun bir ilgiye sahne oldu. Medya ve iletişim teknolojilerindeki değişmeler ve gelişmeler artık birçok spor dalında etkisini hissettiriyor. Yayınların daha kapsamlı bir hale gelmesine sağlayan, görsel zevki ön plana çıkaran bu teknolojiler izleyicilerin farklı deneyimler yaşamasına da olanak tanıyor.

Futbol aynı zamanda görsel bir şov!

Çizgi kameraları, VAR sistemi, maçın kuş bakışı izlenmesine imkan sağlayan örümcek kamera ve uçan kameralar görsel şov ve estetik açısından önemli bir avantaj sunuyor. Seyircilerin gelecek yıllarda arttırılmış ve sanal gerçeklik gözlükleriyle adeta sahada yer alarak müsabakayı seyredecek olması da yakın gelecekte sporun müsabakalarının farklı boyutlara ulaşacağını açık bir şekilde gösteriyor.

İzleyicilerin farklı kamera açılarından istediğini tercih edecek olması ve adeta bir yönetmen gibi tercihlerini belirleyebilmesi günümüzde bizlere uzak bir durum değil. Fakat bu işin iki ayağı söz konusu... Seyirci açısından büyük avantaj sağlayan bu teknolojiler, sporcular açısından ciddi tehlikeleri beraberinde getiriyor olacak. Her sporun bir doğası ve ruhu vardır.

Vücut kamerası sporcuları nasıl etkiler?

Sporcular kendi işlerine odaklandıkları esnada kafasını meşgul edebilecek etkenlerden psikolojik olarak etkilenebilmekte ve baskı hissedebilmektedirler. Bir hazırlık maçında bu durumun yoğun bir şekilde hissedilmesi söz konusu olmayabilir, ancak futbol açıdan değerlendirdiğimizde Şampiyonlar Ligi finali oynayacak bir takımın futbolcularının hissedeceği duygu ve baskı bir değildir. Kameranın futbolculara takılacak olması, her hareketin izleneceğinin bilinmesi ister istemez sporcularda bir otokontrol ve baskı mekanizmasının ortaya çıkmasına neden olacak, psikolojik olarak kendini maça verememe durumuyla karşı karşıya kalınabilecektir.

Aynı zamanda sosyal medyanın etkisiyle birlikte, bu görüntülerin paylaşılması ve taraftarlardan, izleyicilerden gelebilecek olası eleştiriler sonraki maçlarda sporcunun zihninde yer edecek, sporcu mental olarak kendini baskı altında hissedebilecektir. Bu açıdan bakıldığında gelecekte bu sistemin yaygınlaşması izleyiciler açısından izleme keyfini arttıracak olsa da sporcular açısından tam tersi bir durumun meydana geleceğini öngörebilmek mümkündür