Vücut kamerasıyla seyir zevki artacak mı?
Sporu çok seviyoruz. Özellikle futbol için ayrı bir parantez açmakta yarar var. Spor ve medya ilişkisi ise günümüzün bir gerçeği durumunda… Spor müsabakalarını sahadan olduğu kadar ekrandan izlemek de ayrı keyif… Teknolojinin gelişimi ve farklı kamera açılarının ortaya çıkması bu zevkin katlanmasına sebep oluyor… Peki ya gelecekte kameralar sporculara takılsa ve onların gözünden müsabakaları izlesek nasıl olur? Gelin bugün bu konuyu masaya yatıralım…
Köln ve Milan maçı ne anlama geliyor?
Geçtiğimiz hafta Köln ve
Milan kulüpleri arasındaki hazırlık maçında vücut kamerasının denenmesi
teknolojik dönüşümün spor ayağını gözler önüne sermiş oldu. Müsabakanın
futbolcunun gözünden izlenmesine olanak sağlayan görüntüler sosyal medyada
yoğun bir ilgiye sahne oldu. Medya ve iletişim teknolojilerindeki değişmeler ve
gelişmeler artık birçok spor dalında etkisini hissettiriyor. Yayınların daha
kapsamlı bir hale gelmesine sağlayan, görsel zevki ön plana çıkaran bu
teknolojiler izleyicilerin farklı deneyimler yaşamasına da olanak tanıyor.
Futbol aynı zamanda görsel bir şov!
Çizgi kameraları, VAR
sistemi, maçın kuş bakışı izlenmesine imkan sağlayan örümcek kamera ve uçan
kameralar görsel şov ve estetik açısından önemli bir avantaj sunuyor.
Seyircilerin gelecek yıllarda arttırılmış ve sanal gerçeklik gözlükleriyle
adeta sahada yer alarak müsabakayı seyredecek olması da yakın gelecekte sporun
müsabakalarının farklı boyutlara ulaşacağını açık bir şekilde gösteriyor.
İzleyicilerin farklı kamera
açılarından istediğini tercih edecek olması ve adeta bir yönetmen gibi
tercihlerini belirleyebilmesi günümüzde bizlere uzak bir durum değil. Fakat bu
işin iki ayağı söz konusu... Seyirci açısından büyük avantaj sağlayan bu
teknolojiler, sporcular açısından ciddi tehlikeleri beraberinde getiriyor
olacak. Her sporun bir doğası ve ruhu
vardır.
Vücut kamerası sporcuları nasıl etkiler?
Sporcular kendi işlerine
odaklandıkları esnada kafasını meşgul edebilecek etkenlerden psikolojik olarak
etkilenebilmekte ve baskı hissedebilmektedirler. Bir hazırlık maçında bu
durumun yoğun bir şekilde hissedilmesi söz konusu olmayabilir, ancak futbol
açıdan değerlendirdiğimizde Şampiyonlar Ligi finali oynayacak bir takımın
futbolcularının hissedeceği duygu ve baskı bir değildir. Kameranın futbolculara
takılacak olması, her hareketin izleneceğinin bilinmesi ister istemez
sporcularda bir otokontrol ve baskı mekanizmasının ortaya çıkmasına neden olacak,
psikolojik olarak kendini maça verememe durumuyla karşı karşıya
kalınabilecektir.
Aynı zamanda sosyal medyanın etkisiyle birlikte, bu görüntülerin paylaşılması ve taraftarlardan, izleyicilerden gelebilecek olası eleştiriler sonraki maçlarda sporcunun zihninde yer edecek, sporcu mental olarak kendini baskı altında hissedebilecektir. Bu açıdan bakıldığında gelecekte bu sistemin yaygınlaşması izleyiciler açısından izleme keyfini arttıracak olsa da sporcular açısından tam tersi bir durumun meydana geleceğini öngörebilmek mümkündür