Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Kasım 2018

Vizyon Belgesi ve Okul Müdürleri

23 Ekim’den beridir eğitim camiasında sular durulmuyor. Açıklanan Vizyon Belgesi’ni beğenmeyip burun kıvıranlara, küçümseyenlere, hafife alanlara inat, o günden bugüne dek üniversitelerde, eğitim kurumlarında, konferans salonlarında işin ehli olan, alanında uzman kişiler tarafından Vizyon Belgesi geniş katılımcılarla birlikte tartışılıyor, konuşuluyor. Bu belge eğitim kültürü ile ilgilenen her kesimin gündemine öyle bir girdi, pir girdi ki, uzun bir süre daha gündemde kalacak ve tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu sürece katkı sunan İl/ilçe Milli Eğitim Müdürlerini anmadan geçemeyeceğim. Alanında uzman kişileri eğitim kurumlarında eğitimcilerle buluşturup Vizyon Belgesini enine boyuna değerlendirmeye açmaları, sürece büyük bir katkı sunması adına takdire şayan bir çaba.

Onlarca önemli konuyu içerisinde barındıran ve ilk günden beridir tartışılan Vizyon Belgesi’nin önceki dönemlerde açıklanan stratejik planlardan, “yol haritaları”ndan farkı nedir? sorusu bende büyük bir merak uyandırdı. Önce 2015-2019 Stratejik Planını inceledim, daha sonra ise 2023 Vizyon Belgesini…

İnsanın mutluluğu, refahı, huzuru ön plana çıktığı çok açık bir şekilde görülüyor. Hatta önceki dönemlerde “sağlıklı, başarılı bireyler yetiştirmek” söz konusu iken bu dönem işin içine mutlulukta eklenip “sağlıklı, başarılı ve mutlu bireyler yetiştirmek” asıl hedef haline getirilmiş.

“İnsan yaşadığı yerin suyuna benzer,
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer,
Suyunda yüzen balığa,
Toprağını iten çiçeğe…” der Edip Cansever. Şair bu şiiri ile insanın girdiği ortamın rengine büründüğüne dikkatleri çeker. Şairin bu şiiri aklıma geldikçe Vizyon Belgesi de düşüyor zihnime. Ve aklıma şu soru geliyor: Eğitim kurumlarında suyun yerinin, toprağın renginin, çiçeğin kokusunun belirlenmesinde en önemli aktör kim oluyor sizce?

Hiç düşündünüz mü; Öğretmenler neden bir okula tayin götüreceği sırada fiziki koşulları, bulunduğu bölge, öğrenci profili gibi kıstaslar yerine okul müdürünün kim olduğu, nasıl biri olduğu araştırıyorlar? Bir kurumda öğrenciler değişince mi, öğretmenler değişince mi, okul müdürü değişince mi o okulun rengi daha çok değişiyor? “Bir okul, müdürü kadardır” sözü elbette ki büyük bir gerçeklik. Okul müdürlerinin tutumu, yaklaşımı, bakış açısı bir okulun değişimi ve dönüşümü için en etkili, en kritik, en önemli husustur.

Bir okulda, öğrenciler değişince stabil kalan birçok şey olur. Keza her sene birçok öğretmen gelir gider, yani öğretmen kadrosu değişir, yine bir çok şey stabil kalır, çok az şey değişir. Ama bir okulda, okul müdürü değişince, beraberinde birçok şey değişir. İl/ilçe müdürleri değişince de evet birçok şey değişir ama bu değişim daha çok il/ilçe genelidir. Okul bazlı, öğrenci/öğretmen merkezli değişimler daha çok Okul Müdürleri marifetiyle veya okul müdürlerinin tutumuyla gerçekleşir.

Dikkat ettiniz mi? Vizyon Belgesini en çok tartışan, en çok gündemine alan, irdeleyen, inceleyen okul müdürleri oldu.
İl/İlçe müdürleri bu konuda çalıştaylar düzenlerken, seminerler verirken okul müdürlerinin katılımını zorunlu kıldı. Akademisyenler bu konuyu en çok okul müdürleri ile tartışmaya, müzakere etmeye başladı. Eğer Vizyon Belgesi amacına, hedefine ulaşsın isteniyorsa okul müdürleri ile ilgili daha detaylı bir çalışma yapılmalı.

Nitekim Vizyon Belgesi’nde “En kritik aktör okul yöneticisidir. Yönetici hem okulun mevcut kapasitesini yok edebilecek hem de çok sınırlı imkânlardan hayal ve hayat üretebilecek kişidir” denilmekte.

Müdürü mutlu olmayan bir okulda ne sağlık ne başarı ne mutluluk söz konusu olur. Eli güçlendirilmeyen bir müdür güçlü bireyler de yetiştiremez.