Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.03
Gram Altın
3001.25
BIST 100
9422.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
08 Ocak 2020

Virüs ile Ejderha’nın güç mücadelesi

Amerikalılar Çin’i ejderhaya benzeterek şöyle derler: ‘’Çin ejderha gibi sinsice bekler fırsatı bulduğunda hepimizi yutacaktır’’ Ortalama her Amerikalının zihninde Çin algısı böyledir. Trump’ın Çin’e karşı başlattığı ticaret savaşın perde arkasında da bu anlayış vardır.

Çin hakkındaki okumalarımız genel olarak Batı kaynaklı olduğu için Çinlilerin Amerika hakkında ne düşündüğünü hep merak ederdim. Tevafuk eseri Nijerya’nın Lagos eyaletinde tanıştığım An-wen isminde Çinli bir profesörden Çin hakkında epey bilgi edinmiştim. Aynı otelde kaldığımız iktisat profesörü An-wen Afrika üzerinde araştırmalar yapıyordu.

Söze şöyle başlamıştım: ‘’Sayın An-wen filozof Konfüçyüs hakkında güzel şeyler okumuş ve çok etkilenmiştim. Ayrıca Çin medeniyetinin bilim dünyasına çok değerli katkılar yaptığını da biliyorum. Pusula, barut, kâğıt gibi pek çok icat yapmışken nasıl oldu bilim Batı’ya geçti?’’

An-wen, gülümseyerek: ‘’Konfüçyüs ve Çin tarihi hakkında bilgi sahibi olmanıza sevindim. 1800 ile 1950 arasındaki dönem Çin’in en karanlık dönemidir. Çin halkı, asla unutamayacağı çok acı günler yaşadı. İngilizler, ülkedeki afyon yasağını bahane ederek Çin’e saldırdı. Üç yıl süren Afyon savaşları Çin’i oldukça sarsmıştı. Daha sonra Japonya karşısında yenilen Çin özgüvenini kaybetmişti. 1841 yılının Ocak ayında Hong Kong İngiliz hâkimiyetine girdi ve tam 156 yıl sonra, 1997’de Çin Hong Kong’u geri aldı. Çin sadece Hong Kong’u geri almakla kalmadı aynı zamanda özgüvenin geri aldı.’’

An-wen söylediği her şeyi not aldığımı görünce, tane tane konuşmaya devam etti: ‘’156 yıllık karanlık dönem Çin’i geri bırakmıştır ama şimdi Çin her alanda gelişiyor.’’ Dedi. Ben de ‘ABD hakkında ne düşünüyorsunuz?’ An-wen özetle şöyle cevapladı: ‘’ABD bir virüs gibidir. Hukuk ve demokrasi gibi kavramları kullanarak ülkelerin siyasi istikrarını bozuyor.’’

Daily China sitesinde 07-08-2017 tarihinde çıkan bir yazının özeti şöyleydi: ‘’ABD ne yaparsa yapsın Çin kendi halkının refahı için her yerde olacaktır. Çin savaş sevmeyen bir millettir ama yeri geldiğinde kendi çıkarı için ölümü göze almak bahasına mücadele etmekten geri durmayacaktır.’’

Geçtiğimiz günlerde Umman denizinde İran, Çin ve Rusya’nın katılımıyla ortak savaş tatbikatı yapıldı. Tatbikat An-wen ile yukarıda alıntıladığım yazıyı doğrular nitelikteydi. ABD bu tatbikatı kendisine karşı yapıldığını düşündü. Nitekim Bağdat’ta ki suikast tatbikattan hemen birkaç gün sonra gerçekleşti. ABD’nin düzenlediği suikast, İran’la birlikte Çin ve Rusya’ya da mesaj verdiğini düşünüyorum. Bir de ABD’de 3 Kasım’da gerçekleşecek olan seçimleri unutmamak lazım tabi.

Dünyadaki rekabetin bir tarafını ‘’Virüs’’ diğer tarafını ‘’Ejderha’’ ile ifade edilen güçler arasında geçiyor. ’Virüs’ ile ’Ejderha’ ‘nın bölgedeki derin etkilerini anlamak için sadece Süleymaniye’ye yapılan suikasta odaklanma yerine bütüncül bir bakışla fotoğrafın tamamını görmek lazım.