Dolar (USD)
32.57
Euro (EUR)
35.01
Gram Altın
2438.32
BIST 100
9773.18
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

16 Mart 2020

Virüs Hızla Yayılıyor

Virüs dediğin bulaşır. Ne yaparsan yap. Korunma yolları falan desek de olmuyor, bünyeye yerleşiyor. Toplumsal bir hezeyan yaşadığımızı artık kabul edelim.

1999 Marmara depreminde ilk olarak ortaya çıktı bu virüs. Belki daha önceden de küçük çaplı vardı da bu büyük depremle birlikte ayyuka çıktı diyebilirim. Birileri can derdindeyken bir kısım adı esnaf olan ama ruhu satılmış kişiler fırsatçılığa soyunmuştu ve insanların temel ihtiyaç malzemelerini 3-5 kat fazla fiyatlarla satarak kendileri için krizi fırsata çevirmişti.

İnsanlar yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli olan ne varsa fiyatlarının bir anda uçmasına böylelikle şahit olmaya başladık.

Daha sonra ahlak sınırları daha da çökmeye başladı. Ramazan fırsatçıları diye bir alçak zümre ortaya çıktı. Bir anda ramazanla birlikte temel gıda maddelerinin fiyatlarının artmaya başladığını gördük. Tam tersinin olması gerekirken fiyatlarının artıyor olmasına da yavaş yavaş alıştı herkes.

“Komşusu açken tok yatılmaz.” düsturunun yerini tıka basa dolan erzak dolapları ve derin dondurucular almaya başladı.

15 Temmuz gecesi de aynı şey yaşandı. Önce bankamatik kuyrukları uzayıp gitti. Daha sonra evlere yığınaklar yapıldı gerekli gereksiz her şey ile. Darbe olacak, memleket alt üst olacak, canlar gidecek ama olsun. Bazılarının erzak deposu dolu ne de olsa.

Şimdi yine aynı şeyleri yaşamaya başladık. Corona virüs tehlikesinin ülkemizde de olduğu açıklaması ile birlikte marketler doldu taştı. Doktorlar neyi tavsiye ettiyse onun fiyatı arttı. Kolonyanın kokusuna tahammül edemeyenler kutu kutu kolonya yığdı evine. Temizlik maddelerinin fiyatları kat kat arttı.

Bütün virüsler temizlenir. Dünya ve ülkemiz ne tehlikeler atlattı, biliyoruz. Bu virüs de geçecek. Geriye beyinlere yapışıp kalan ahlaksızlık virüsü kalacak. Bu virüsün geçeceğine olan inancım maalesef yok. Çünkü her felaketten sonra daha da büyük bir hızla çukura doğru yuvarlanıyoruz.

Bu virüs salgınının arkasından küresel bir ayak oyunu çıkabilir ve bu bizi hiç şaşırtmaz. Çünkü bunu defalarca yaptılar. Önce virüs çıkıyor; hastalıklar, ölümler derken korku ve panik havası her yere sistemli şekilde yayılıyor. İnsanların yaşam mücadelesi had safhaya ulaşıyor. Sonra bir ilaç firması bu virüsün aşısını buluyor. Geriye bu ilacı dünyaya dağıtmaya kalıyor ki o en kolayı. Ölüm korkusunun hakim olduğu bünyeler “önce sağlık” diyerek şifaya ulaşmak için tedaviye başlıyor.

Trump; ilaç firmasının adını vererek başlatılacak çalışmalardan bahsetti bile.

Bunun için insanların ölümünü göze alabilir mi bazıları? Bundan yana en küçük şüphe duymamak gerek. Virüs böyle bir şeydir. Ahlakı ele geçirirse her şey mübah olur bir anda.

Söylenen söz çok net. Temizlik. Bol bol temizlik. Öyle alengirli şeylere gerek yok. Elini yıkayacaksın. Hem de Türk usulü. J

Dr. Mehmet Öz, Amerika’da katıldığı bir tv programında Türk usulü el yıkamayı anlatıyor. Programın yapımcısı da hayatında ilk defa görmüş gibi Öz’ü şaşkınlıkla taklit ediyor.

Çağdaş, modern dünyanın temizlikle imtihanı olacak bu virüs. Tuvaletlerinde çeşme bulunmayan çağdaş dünya şimdi taharet musluğu siparişi veriyor. Siparişlere yetişilemiyor diye haberler çıkıyor. İngiltere’de bir markette kadınlar tuvalet kâğıdı için birbirlerine giriyor. Virüs her yerde.

Ülke olarak tedbirleri zamanında alarak bu virüse karşı kendimizi korumaya çalışıyoruz. Umre’den gelen binlerce kişi risk altında ama onlarla temasta olanlar da aynı risk grubunda. Sadece umreden gelenler değil yurtdışından gelenlerin tümü aynı riske sahip. Birçok sanatçı İtalya’dan, Yunanistan’dan, Kıbrıs’tan gelip alemlere akmaya devam ediyor. Onları da gündeme getirmekte fayda var. Elbette umreden gelenlerin daha fazla gündemde olmasının sebebi, sayının büyüklüğü. Tedbir almak gerek, hem de hayatın her noktasında.

İlk birkaç gün AVM’lerin hiç olmadığı kadar tenha olduğu söyleniyor. Olması gereken de bu. Tatilde değiliz. Bunu unutmamak gerek.

Birkaç gündür gelen mesajlar var. Sağlık Bakanlığından geldik diyerek evlere girip soygun yapmak isteyenlerden bahsediliyor. Ahlaksızlık virüsü kol geziyor. Dikkat etmek gerek. Çünkü bu ahlak yoksunu virüslerin aşıları yok ve hiç olmayacak. Çünkü herkesin şifası kendi vicdanında gizli.