Vicdanı satılık emekli yok!
7’li masanın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bay Kemal Sözü” başlığıyla verdiği vaatleri devam ediyor. İki de bir çıkıp vatandaşa “Bay Kemal Sözü” diye vaatlerde bulunan Kılıçdaroğlu böylelikle yeni seçmen avlama derdinde.
Doğrusu seçim dönemleri vaatlerin ucuzlaştığı süreçlerdir. Lakin ülkemizdeki seçimlerde kimileri için yapamayacağı vaatlerde bulunmak bir fanteziye dönüştü. Sayın Kılıçdaroğlu'nun vaatleri de bu minvalde değerlendirilmeli. Çünkü;
Bay Kemal –ki bu lakabı ona takan Cumhurbaşkanı Sayın R. Tayyip Erdoğan artık “BAY BAY KEMAL” demeyi uygun görüyor- hiçbir vaadini tutmuş değil. Önceki dönemlerde belediyeleri kazanmaları halinde yapacaklarına dair verdiği sözler çöpe atıldı. Dolayısıyla verdiği vaat ve sözleri tutmayı aklından geçirmeyen Kemal Beyin şimdiki vaatlerinin inandırıcı olması beklenemez.
Ama biz yine de önce 2019 mahalli seçimlerinde de benzeri sözler veren Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözünde durup durmadığına, “Bay Kemal Sözü”nün bir karşılığının olup olmadığına bakalım:
Kemal Kılıçdaroğlu, “Namus sözü veriyorum, hiçbir belediye çalışanı işten çıkartılmayacak, söz!” demişti. Peki, CHP mesela İstanbul Büyükşehir Belediyesini kazandıktan sonra neler yaşandı?
Tabi ki Kılıçdaroğlu sözünü tutmadı ve binlerce belediye çalışanı sorgusuz, sualsiz gece yarısı telefonlarına gönderilen mesajlarla işten kovulduklarını öğrendiler. Partiden de kimse çıkıp, Sayın Genel Başkanım, siz bu insanlara namus sözü verdiniz ama binlercesini de işten de çıkarıyorsunuz, diyecek kadar namuslu çıkmadı.
Keza Kemal Kılıçdaroğlu, “İstanbul’da öğrencilere toplu taşıma bedava olacak” demişti namus sözü vererek.
Sonuç?
Kimseyi işten çıkarmayacağız konusundaki namus sözünü tutmama ilkesizliği bu konuda da kendini gösterdi. İşin daha üzücü yanı, öğrencilerden taşıma parası %400 oranında zamlı alınıyor…
Ankara Büyükşehir Belediyesi için de aynı namus sözü veren Kılıçdaroğlu Ankaralıların gözünün içine baka baka namus sözünü ayaklarının altına aldı.
İşte bu namus sözünün hiçbirisini tutmayan Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı seçimlerine 40 gün kala emeklilere bayramda 15 bin tl vereceğinin sözünü vermiş hem de “Bay Kemal sözü” diyerek. Kılıçdaroğlu, “Sevgili halkım bugün hepinize değil 15 milyon emekliye sesleneceğim. Devlet emeklileri yıllardır yoksulluk altında yaşamaya mahkûm etti. Adına yaşamak denirse tabi. Yıllarca bu ülkeye çalışmış, prim ödemiş, değer kazandırmış insanlarımız ekonomik baskıyla evlere kapatıldı…” dedi ve ardından da bayram ikramiyesi olarak 8500 tl vereceğini, iki bayram için de 15000 tl olarak hesaplara yatırılacağını söyledi.
Biz bu yazımızda Bay Kemal sözünü dikkate almayacağız, Bay Kemal’in söz verdiği emeklilerin bu söz karşısında nasıl bir tepki vermeleri gerektiğini anlatacağız.
Bay Kemal bu ülkede son 20 yılda enflasyona ezdirilmeyen çalışan ve emeklinin haklı olarak son yıldan şikâyetçi olmalarını fırsat bilip emekliye seçim rüşveti teklif etti:
Her emekliye bayram ikramiyesi 8500 tl olacak, dedi. Yani Bay Kemal, emeklilerin para karşılığında vicdanlarını cüzdanlarına değişeceğini zannediyor. Bir emekli olan Bay Bay Kemal’in geçmişte ve el an vicdanını hangi dünyevi menfaatler karşılığında satmış olduğunu bilemeyiz tabi.
Bay Kemal’in bu sözünü tutup tutmayacağını bir tarafa bırakalım, ama yaptığı bu teklif ahlaksızlığın şahıdır, çok ayıp, utanç vericidir. Bir emeklinin “bu rüşvetten dolayı” gidip sandıkta Kılıçdaroğlu’na oy vereceğini düşünmek büyük bir kusurdur. Kılıçdaroğlu kendi yaşantısından esinlenerek satılık oy devşirme yolunu seçti. Oysa bu milletin çalışanı da emeklisi de vicdanı bellediği oyunu satmaz.
Bunu bari öğrenin artık!