VERGİ REFORMU ŞART-2
Geçen hafta kaldığımız yerden devam ediyoruz.
u00b7 Vergi tabana yayılmamıştır.
Esasında yukarıdaki rakamlar; verginin yüzde 70'ini harcama sırasında zengin ve fakirin aynı oranda ödediğini, kalan yüzde 30'un büyük bir kısmını ücretliler ile bir avuç kişi ve şirketin üstlendiğini, dolayısıyla verginin tabana yayılmadığını göstermeye yetmektedir.
Ayrıca ekonominin yüzde 40'ını teşkil eden kayıt dışı faaliyetlerde vergi ve sigorta priminin hiç ödenmediğini hatırlatalım. Yıllardır kira hariç beyanname veren mükellef sayısının yerinde saydığını da vurgulayalım.
u00b7 Mevzuatın sık sık değişmesi.
Her 3 yılda bir çıkarılan af kanunları, karmaşık ve anlaşılmaz vergi mevzuatı vergi sistemimizin sağlıklı işleyişini engellemektedir.
Neticede ekonomik gelişmeye sürdürmek, kamu harcamalarını sağlam kaynaklara dayandırmak, vergiyi tabana yaymak, gelir dağılımını düzeltmek ve adaleti sağlamak için vergi reformu şarttır.
Bu reforma ilişkin bir çırpıda aklımıza gelen önerilerimizi şöyle sıralayabiliriz:
1) Öncelikle vergi idaresinin güçlendirilmesi gerekir.
Bu bağlamda vergi dairesi bölgesinde cereyan eden bütün iktisadi ve ticari faaliyetleri izleyecek donanıma ve yetkiye sahip olmalıdır. Bunun için kamu ve özel kuruluşlardan kendisine bilgi akışı sağlanmalıdır.
Personelin eğitilmesi ve özlük haklarının korunmasına da özen gösterilmeli, tayin ve terfilerinde performansları dikkate alınmalıdır.
2) Etkin ve yaygın bir vergi denetim ağı kurularak zamanaşımı süresi zarfında her mükellefin hesapları incelenebilmeli, bu suretle halen çok düşük seviyede seyreden inceleme oranı yükseltilmelidir.
Bu denetimlerde mutlaka matrah farkı bulmaya odaklanılmamalı, yoruma dayalı tarhiyatlardan kaçınılmalı, mükelleflerde vergi bilincinin yerleşmesine yardımcı olacak şekilde davranılmalıdır.
3) Mükelleflerin hak ve hukukuna saygı gösterilerek gereksiz uygulamalarla mükelleflerin mağduriyetine sebebiyet verilmemelidir.
4) Kişilerin işle ilgisi olsun olmasın belgelemesi ve beyan ettikleri gelirin belli oranını aşmaması kaydıyla her türlü masrafını gider olarak indirebilme imkanı tanınmalıdır.
5) Tasarruf ve harcamaların kaynağı sorgulayacak ve beyan edilen gelirle kıyaslayacak sisteme geçilmelidir
6) Nakit ödemelerde sınır aşağıya çekilmelidir.
7) Vergi mevzuatı basit ve anlaşılabilir hale getirilmeli, kırtasiyecilik azaltılmalı, beyannameler birleştirilmelidir.
8) Katma Değer Vergisinde "indirim müessesesi" gözden geçirilerek mal ve hizmet satın alırken vatandaşın ödediği verginin hazineye intikal etmeden buharlaşmasını engelleyecek mekanizmalar geliştirilmelidir.
Elimizde net bilgi olmamakla birlikte tahsil edilen KDV'nin yüzde 90'ını birkaç bin mükellefin ödemesi, buna karşılık 2,5 milyon mükellefin cüzi miktarda KDV ödemesi üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir husustur.
Yazıyı şöyle bağlayalım; vergi reformuna ilişkin çok kapsamlı bilimsel çalışmalar yapılmalı, akademisyenlerle uygulamacıların görüşlerine itibar edilmelidir.
Bir köşe yazısı çerçevesinde söyleyebileceklerimiz şimdilik bu kadar.