Ver ‘Yoga’yı!
Rol model, bir fenomen, herkesin fenomeni kendine.
O “ilginç” fotoğraflarına bakmaz, gündemime almazdım da, ah o şarkıların gözü kör olsun.
Efendim, yağmurlu günlerden birinde…
Bir kıymetli okuyucum “Ver ‘Yoga’yı!” diyerek uyandırınca sabahın köründe, “Bak abi, ne yazmış Vahapoğlu Ece!”
Gel de bakma:
''Ece Vahapoğlu ile Çocuk Yogası''
“Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylandı!”
“Yoga Uzmanı” ve dahi sosyal medyasında paylaştığı üzere çok şeyin, bir çok şeyin uzmanı Ece Vahapoğlu, hesabından müjdeyi takmış:
“Ece Vahapoğlu ile Çocuk Yogası”
“Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onaylandı!”
Aynen böyle, “Onaylandı”nın sonundaki “ünlem” işareti de Ece Vahapoğlu’na ait, dikine dikine saplamış ünlemi!..
“Oleeeey” çekiyor bir yerde, hakkı tabii, nasıl çekmesin, üçlü çekse ve çektirse de hakkı; haydi hep beraber bir iki üç!..
Hazmetmesi güç!..
Sonra abi, devam etmiş, kanırtmaya:
“Türkiye genelinde okullarda daha çok çocuğa yoga yaptıracağım için çok mutluyum!”
Şıkır şıkır da, şıkır şıkır şıkır da mahmure!..
Bugüne kadar az bir kısmına yaptırmış, bundan sonra daha çok çocuğumuza Yoga yaptıracakmış, Ruhun Şâd mı olsun Buda!..
Okuyunca…
Şaşırınca…
Sonra…
Birkaç derin nefes alıp…
Sakinleşince…
Dedik ki, vardır bu işte bir yanlışlık, “Kedidir kedi!”
Sen öyle zannet, kapı gibi belgesi de geldi;
“E.V. Firması’nın Türkiye geneli resmi/özel tüm anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise ve dengi okul öğrencilerine yönelik ücretsiz, ‘Ege Vahapoğlu ile çocuk yogası”…”
Diye devam ediyor.
Yani özetlemek gerekirse olayı…
Eğitim gören bütün evlatlarımıza…
“Ver Yoga’yı!”
Hem de Milli Eğitim onaylı!..
Bu işte Ece Hanım’ın kabahati ne;
Helaaaal olsun, fevkaladenin fevkinde!..
Be-Me “proce”si, A-Be “proce”si, “cinsi, cinselliği, cinsiyeti” derken, bu da geldi başa ya…
Vatan sağ olsun!.
Tarife hacet bırakmayacak kadar açık bir durum, bir şeyler oluyor kavanoz dipli dünyada, şu “Milli” eğitim ve Kültür işleri bir türlü hallolmuyor, olmuyor, olmuyor, olmuyor, olmuyor…
Ol-mu-yor!..
Yollar, köprüler, enine dikine binalar, İHA’lar ve SİHA’lar, herbir şey oluyor da, bu işler bir türlü olmuyor…
Nedense veya neden değilse ya da her neyse!
Ver ‘Yoga’yı!..
Haber jet hızıyla yayılmış, cümle muhafazakâr, yerli ve de milli vatan evlâdı ayağa kalkmış…
Böyle olunca da…
Tepkiler üzerine “PROCE” iptal edilmiş!..
Ne güzel, bu sefer Ece Vahapoğlu mutsuz, ben mutlu!..
Dedik ki sosyal medyamızda;
“Milli Eğitim Skandal Yoga Programını İptal Etmiş!
Güzel de…
Niçin buraya kadar geliyor işler!”
Vay babam, bir yorum bir yorum…
Yağmur…
Derken, Serdar Yağmur yazmış:
“Gizli eller var demek ki, başka anlamı yok!”
Bir şey anlamadım yazdığından, ne demekse!..
Öte yandan…
Mürüvvet Beslen de şöyle demiş:
“Sosyal medyanın gücü, eğer haber buralarda yayılıp duyulmasa, tepki almasa devam ederdi emin olun. (…) Nedir bu saçmalıklar!”
İsmail Zebinullah, nedense “İzmir Şarabından” bahsetmiş, alâkayı kuramadım, kuran varsa kuramasın!..
Dr. Yılmaz Babutçu, “Ola ki milletin gözünden kaçar diye böyle yapmışlar… Bu Bakan da… Maalesef!” demiş.
Ahmet Necip, “Tepki yoksa ayar çekmeye devam, varsa hemen tornistan!”
Mustafa Baygın ise fena yerden girmiş:
“İşin detayı daha garip, üstad! Talebi Milli Eğitim niçin, neden, nasıl kabul etmiş ve dahi Siyer-i Nebi yarışmasını yaptıran Diyanet İşleri Başkanlığı değil mi, Bakan bunu niçin, neden, nasıl kabul etmemiş!”
Gayet manidar sorular!..
Serap Hanım, yürek dolusu yazmış:
“Araştırmıyorlar mıdır, nedir!”
Ne güzel!..
Nice mesaj, nice tepki, nice okuyucumuz kahir ekseriyeti yerli ve milli.
Uzatmayalım, Pazar Pazar…
Mehmet Arvas’ın “yürek yanığı” tespitiyle bitirelim…
Hani…
“Milli Eğitim Skandal Yoga Programını İptal etmiş…
Güzel de…
Niçin buraya kadar getiriliyor işler!” diye sormuştuk ya…
Ona cevap Muhterem Mehmet Arvas’tan:
“Son zamanlarda sorduğumuz tek soru bu:
Neden buraya kadar getiriyorlar!”
Ben bittim.
Bilen varsa cevap versin!..
