Vefa borcunu ödeyecek mi?
Başlığı görüp yazımızı ‘siyasî’ bir yazı zanneden okurlarımıza, bugünkü yazımızın bir siyasî yazı olmadığını, bir eğitim yazısı olduğunu vurgulayarak başlayalım yazmaya…
Sadece eğitim üzerine köşe yazıları yazmam nedeni ile özellikle
eğitimci kökenli siyasetçileri biraz daha fazla yakından takip etmeye çalıştım
bugüne dek. Muharrem İnce de onlardan biri...
Malûmunuz olduğu üzere Muharrem İnce hem siyasetçi, hem bir fizik öğretmeni. Siyasete atılmadan
önce yıllarca fiziki öğretmenliği yapmış. Birçok genç yetiştirmiş.
Geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapıp yıllarca siyaset
yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi’nden “istifa”
edip kendine ait bir siyasal parti kuracağını deklare etmesiyle birlikte
kamuoyunda kuracağı parti konuşulmaya başlandı. Daha önce “Memleket Hareketi”
başlatacağı ve Anadolu’yu gezeceğini deklere ettiği sırada ben de bir yazı
yazıp eğitimcilerin kendisine gönül kırgınlığı olduğunu yazmıştım. Gerek istifa
ettiği partiden, gerekse başka partilerden kendi kuracağı partiye
milletvekillerinin katılacağı iddia ediliyor iken; yani kendi kuracağı partinin
güçleneceği, büyüyeceği iddia ediliyor iken, bu büyümenin kendi geldiği kökteki
insanlardan, yani yüzbinlerce öğretmenden bağımsız olmasının imkansız olduğunu
hatırlatmak gerekiyor.
Bir siyasal parti güçlü bir iddia ile ortaya çıkacaksa
eğitimcilerin de desteğini alması gerekiyor. Hele Muharrem İnce gibi biri olup
iktidara talip olma iddiası ile yola çıkacak ise eski Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun “Hala iktidarın
peşinden giden öğretmen varsa, kimse kusura bakmasın, ben ona öğretmen demem.
Öğretmen, iradesini pazarlayan kişi değildir” sözünün aksine İnce için
öğretmenlerin de desteğini alması çok daha önemli çok daha anlamlı olması
gerekiyor.
Amblemi, parti ismi gibi çalışmaların hazır olduğunu
söyleyen İnce’nin ilerleyen günlerde parti tüzüğünü de kamuoyu ile paylaşması
veya kuracakları internet sitelerinde deklere etmeleri bekleniyor.
Yayınlayacakları tüzüğü baştan sona okuyacağım. Doğrusu merak ediyorum;
öğretmen kökenli birinin öğretmenlerin desteğini almak adına veya desteğini
almasını da bir kenara bırakalım öğretmenlerin sorunlarının çözümü adına ne
gibi çalışmalar yapacağı, hangi güçlü iddialarla geleceğini merak ediyorum.
Mesela öğretmenlerin özlük hakları, ekonomik haklarından bahsedecek mi?
Bahsetse bile sadece sınırlı bir alandan mı bahsedecek? Daha teferruatlı
çalışmalara yer verecek mi? Eğitimcilerin sorunlarına dair çözüm önerileri
nelerdir, ne gibi tezleri var? Öğretmenleri sahiplenen ne gibi çalışmalar
yapacak? Öğretmenlik atmosferini bilen biri olarak öğretmenlere “aidiyet”
duygusu oluşturup “Evet, Muharrem Bey bizi temsil edebilir” dedirtebilecek mi,
yoksa öğretmenlere hakaret eden eski genel başkanı gibi öğretmenlere sırtını mı
dönecek?
14 Ağustos 2020’de yazdığım “Muharrem İnce’ye gönül
koyanlar” başlıklı yazımda şöyle söylemişim: “Öğretmenlikten gelen bir
siyasetçinin öğretmenlerin sorunlarını çözmekte ön plana çıkmaması siyasetin de
öğretmenliğin de ruhuna aykırı bir durum değil mi? Öğretmenleri en çok
sahiplenen, sorunlarını en çok dile getiren, sorunların çözümünde en çok çaba
üreten birinin öğretmen kökenli bir siyasetçi olması gerekmiyor mu? Peki, Sayın
İnce öyle biri mi? İşte bu nedenle gönül kırgınlığı olan öğretmenler var. Parti
kurarsa, bu öğretmenlerden oy alır mı, bilmiyorum; çok zayıf bir ihtimal.
Gönülleri kırgın öğretmenlerin oyları olmaksızın da Meclise partimi sokarım,
cumhurbaşkanı adayı da olurum der mi, böyle düşünür mü onu da bilmiyorum; ama
bildiğim bir şey var ki böyle düşünürse siyasetin ruhuna aykırı hareket etmiş
olur.”
O gün yazdıklarım hâla güncelliğini koruyor! Öğretmenlerin
oylarına talip olmadan partimi kurarım, Cumhurbaşkanı da olurum, her şeyi de
yaparım der ise henüz en başından kaybetmiş olacağını öngörmesi gerekiyor.
Her ne kadar yakından takip ettiğim bir siyasetçi olsa da
yine de gözümden kaçmış olabilir mi düşüncesi ile arşivleri şöyle bir
karıştırdım. Kendisine haksızlık etmek istemedim; Muharrem Bey’in öğretmenler
ile ilgili ne gibi çalışmaları olmuş ayrıntılı olarak bakmaya, araştırmaya
çalıştım.
Dişe dokunur çok ciddi bir çalışması olduğunu görmedim
açıkçası. Yıllardır yakından takip ettiğim için pek şaşırmadım ama arşivlere
girip araştıran bir öğretmen hayal kırıklığına uğrayabilir açıkçası.
Muharrem İnce ya parti kurmamalı, ya da öğretmenlere ve
öğretmenlik geçmişine vefa borcunu ödemeli!