Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Şubat 2021

​Vefa borcunu ödeyecek mi?

Başlığı görüp yazımızı ‘siyasî’ bir yazı zanneden okurlarımıza, bugünkü yazımızın bir siyasî yazı olmadığını, bir eğitim yazısı olduğunu vurgulayarak başlayalım yazmaya…

Sadece eğitim üzerine köşe yazıları yazmam nedeni ile özellikle eğitimci kökenli siyasetçileri biraz daha fazla yakından takip etmeye çalıştım bugüne dek. Muharrem İnce de onlardan biri...

Malûmunuz olduğu üzere Muharrem İnce hem siyasetçi, hem bir fizik öğretmeni. Siyasete atılmadan önce yıllarca fiziki öğretmenliği yapmış. Birçok genç yetiştirmiş.

Geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapıp yıllarca siyaset yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi’nden “istifa” edip kendine ait bir siyasal parti kuracağını deklare etmesiyle birlikte kamuoyunda kuracağı parti konuşulmaya başlandı. Daha önce “Memleket Hareketi” başlatacağı ve Anadolu’yu gezeceğini deklere ettiği sırada ben de bir yazı yazıp eğitimcilerin kendisine gönül kırgınlığı olduğunu yazmıştım. Gerek istifa ettiği partiden, gerekse başka partilerden kendi kuracağı partiye milletvekillerinin katılacağı iddia ediliyor iken; yani kendi kuracağı partinin güçleneceği, büyüyeceği iddia ediliyor iken, bu büyümenin kendi geldiği kökteki insanlardan, yani yüzbinlerce öğretmenden bağımsız olmasının imkansız olduğunu hatırlatmak gerekiyor.

Bir siyasal parti güçlü bir iddia ile ortaya çıkacaksa eğitimcilerin de desteğini alması gerekiyor. Hele Muharrem İnce gibi biri olup iktidara talip olma iddiası ile yola çıkacak ise eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Hala iktidarın peşinden giden öğretmen varsa, kimse kusura bakmasın, ben ona öğretmen demem. Öğretmen, iradesini pazarlayan kişi değildir” sözünün aksine İnce için öğretmenlerin de desteğini alması çok daha önemli çok daha anlamlı olması gerekiyor.

Amblemi, parti ismi gibi çalışmaların hazır olduğunu söyleyen İnce’nin ilerleyen günlerde parti tüzüğünü de kamuoyu ile paylaşması veya kuracakları internet sitelerinde deklere etmeleri bekleniyor. Yayınlayacakları tüzüğü baştan sona okuyacağım. Doğrusu merak ediyorum; öğretmen kökenli birinin öğretmenlerin desteğini almak adına veya desteğini almasını da bir kenara bırakalım öğretmenlerin sorunlarının çözümü adına ne gibi çalışmalar yapacağı, hangi güçlü iddialarla geleceğini merak ediyorum. Mesela öğretmenlerin özlük hakları, ekonomik haklarından bahsedecek mi? Bahsetse bile sadece sınırlı bir alandan mı bahsedecek? Daha teferruatlı çalışmalara yer verecek mi? Eğitimcilerin sorunlarına dair çözüm önerileri nelerdir, ne gibi tezleri var? Öğretmenleri sahiplenen ne gibi çalışmalar yapacak? Öğretmenlik atmosferini bilen biri olarak öğretmenlere “aidiyet” duygusu oluşturup “Evet, Muharrem Bey bizi temsil edebilir” dedirtebilecek mi, yoksa öğretmenlere hakaret eden eski genel başkanı gibi öğretmenlere sırtını mı dönecek?

14 Ağustos 2020’de yazdığım “Muharrem İnce’ye gönül koyanlar” başlıklı yazımda şöyle söylemişim: “Öğretmenlikten gelen bir siyasetçinin öğretmenlerin sorunlarını çözmekte ön plana çıkmaması siyasetin de öğretmenliğin de ruhuna aykırı bir durum değil mi? Öğretmenleri en çok sahiplenen, sorunlarını en çok dile getiren, sorunların çözümünde en çok çaba üreten birinin öğretmen kökenli bir siyasetçi olması gerekmiyor mu? Peki, Sayın İnce öyle biri mi? İşte bu nedenle gönül kırgınlığı olan öğretmenler var. Parti kurarsa, bu öğretmenlerden oy alır mı, bilmiyorum; çok zayıf bir ihtimal. Gönülleri kırgın öğretmenlerin oyları olmaksızın da Meclise partimi sokarım, cumhurbaşkanı adayı da olurum der mi, böyle düşünür mü onu da bilmiyorum; ama bildiğim bir şey var ki böyle düşünürse siyasetin ruhuna aykırı hareket etmiş olur.”

O gün yazdıklarım hâla güncelliğini koruyor! Öğretmenlerin oylarına talip olmadan partimi kurarım, Cumhurbaşkanı da olurum, her şeyi de yaparım der ise henüz en başından kaybetmiş olacağını öngörmesi gerekiyor.

Her ne kadar yakından takip ettiğim bir siyasetçi olsa da yine de gözümden kaçmış olabilir mi düşüncesi ile arşivleri şöyle bir karıştırdım. Kendisine haksızlık etmek istemedim; Muharrem Bey’in öğretmenler ile ilgili ne gibi çalışmaları olmuş ayrıntılı olarak bakmaya, araştırmaya çalıştım.

Dişe dokunur çok ciddi bir çalışması olduğunu görmedim açıkçası. Yıllardır yakından takip ettiğim için pek şaşırmadım ama arşivlere girip araştıran bir öğretmen hayal kırıklığına uğrayabilir açıkçası.

Muharrem İnce ya parti kurmamalı, ya da öğretmenlere ve öğretmenlik geçmişine vefa borcunu ödemeli!