Dolar (USD)
32.42
Euro (EUR)
34.29
Gram Altın
2492.64
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Ekim 2016

Ve Trump için oyun bitti...

Geçtiğimiz hafta müthiş bir hücuma kalkan Trump'ın önüne bir 'kaset' komplosu konuldu ve görünen o ki artık seçimin galibi Clinton olduğu perçinlendi.
Amerika Başkanlık seçimine 1 aydan daha az zaman kaldı ve son zamanlarda düşen heyecan, ilgi, alakayı artırmak için medyanın 'tezat anketlerle' özel çabası yanısıra, belirli bir hazırlıkta olan Trump, reklam aracılığıyla kendini 'ciddi' bir aday olarak öne çıkarmak suretiyle bu heyecana tahakküm kurmaya çalıştı. Ve yine kendisinin de itiraf ettiği gibi daha yeni yeni artık bir 'siyasi' gibi hareket etmeye başladı.
Hiçbir zaman gerçekleşmesi mümkün olmayacak vaadler sıralayan Trump, bu çıkışlarıyla ne kadar tepki çektiyse de, bunun müsbet yansımalarını da gördü. Öyle ki, bu rüzgarla Cumhuriyetçi Parti'nin açık ara 'başkan adayı' olmayı başardı.
Belki ben değerlendirmemde yanılıyorum, ve Trump bunu bilerek kullandı ve şu ana kadar muvaffakiyetini sürdürdü. Lakin son düzlüğe girildiğinde, yani Cumhuriyetçi Parti Kongresi Temmuz 19'da adaylığı ilan edilince, tüm söylemlerine 'açıklık' getirme bahanesiyle 'çark' etmeye başladı!
En başta Müslümanların tamamen ülkeye girişini yasaklayacağını söylerken, şimdilerde sadece 'teröre' bulaşmışlarını noktasına geldiu2026 Diğer aday Clinton'ın dediği gibi 'bunu nasıl tesbit edeceği' sorusu havada tabii!
Meksikalılar'a karşı 'duvar örecekti' şimdilerde yine, sadece Meksika'dan gelecek 'suçlulara' karşı tavırdan 'kerhen' söylem yürütüyoru2026 Laf aramızda bu söyledikleri zaten Amerika kanunlarında 'suç' ve kabul edilmez!
Dış ticaretten dem vurup Çin'i, Rusya'yı suçlarken bir taraftan Putin ile olan 'iyi ilişkilerinden' bahsediyor ve tüm olup bitenlerin suçlusu Clinton ve Obama olarak gösteriyor. Putin'in ve Esed'in bu denli zalim olmasını ve haliyle DAEŞ'in sorumlusunun da Clintonlar ve Obama olduğunu iddia ediyor.
Basit bir analizle belki bu kadar 'saçmalık' ve zırva tevili asan olur ve fakat halk nazarında özellikle de 'muhafazakar ırkçı' kesimde büyük taraftar topladığı aşikar. Bundan bazı mahfiller tedirgin olmuşlar ki, işte tam da buna sebep FETÖ benzeri bir kumpasla, Washington Post'da, Pazar günü yapılan ikinci Başkan adayları münazarasından iki gün önce bir kaset ortaya çıktı.
Trump, bu kasette, Arianne Zucker'in sunduğu 'Days of Our Lives' programı öncesi Billy Bush ile, kendi deyimiyle 'erkeksi' konuşmalar yapıyor! Olayın diğer ucundaki muhatap ve 'arzulanan' kadın ise Nancy O'Dell. Trump'ın deyimiyle 'evli ama tekliflere açık!' ve "ona yürüdüm" diyor. Az daha zorlasam olurdu, bunlar böyledir '.. tuttun mu gerisi kolay' minvalinde müstehcen ve 'aşağılayıcı' bizim Türk erkeklerinin 'sıradan kahve muhabbetleri' tarzında 'densiz' laflar ediyor. E, o konumda birinin böylesi kaseti! FETÖ'nün 'Baykal kaseti' veya 'MHP vekil kasetleri' vesaire cinsinden kumpaslarını hatırlatıyor.
İkincisi yapılan münazarada, benim gibi herkesin kasetten olduğunu düşündüğü hayli 'gergin' olan Trump, Clinton'ın ısrarına rağmen kadınlardan 'özür dilemedi' ama sürekli 'pişmanlığını' dile getirdi ve kadınlara, Meksikalılar'a, Müslümanlara, siyahilere ve tüm 'menfi ithamlarda' bulunduğu herkese 'hürmetlerini' arz etti.
Trump'ın taktiği sürekli Clinton'a hücum ederken hemen hiçbir soruya cevap vermemek oldu. Yalnız DAEŞ konusunda lideri Bağdadi dahil tüm DAEŞ üst düzey isimlerinin gizli operasyonlarla 'öldürülebileceğini' söylerken, neden merkezi RAKKA'da olan DAEŞ'e değil de ısrarla Musul'a harekat planlandığını sordu.
Açıkca İran'ı terör devleti ilan eden Trump, üstte zikrettiğim gibi Esed ve Putin için her ne kadar Halep'te yapılanları tasvip etmese de sorumlusunun yine Amerikan yönetimi, Obama ve Clinton olduğunu iddia etti.
Biz asıl Clinton'ın ne dediğine bakmalıyız. Çünkü nerdeyse Başkanlığı kesin görünen Clinton'ın söyledikleri gelecekte dünyayı veTürkiye'yi etkileyecek.
Mesela yine 'Arap ve Kürtler'e' destek olmaktan söz etti. Ama, ta ben Şubat ayında görüştüğümde de Bill Clinton'ın söylediği gibi 'uçuşa yasak bölge' noktasında Hillary son zamanlarda bunu çok sıklıkla tekrar ediyor ve o gece de bunu söyledi. Tabii Trump gibi o da Amerika'nın içinde olduğu kara harekatını değil de 'özel kuvvetlerle' desteklenen mahalli birlikleri karada kullanmayı düşünüyor.
Benim anladığım, zaten İmkansız da olsa Trump da kazansa Clinton da kazansa Türkiye için mevcud durumdan daha kötüsü olamaz ve fakat iyimser olmalı, ve istikbalde Amerika Türkiye ilişkileri, gerek Suriye ve Irak'da, gerekse her alanda daha hayırlı olacağını düşünüyorum.
@yusufserce twitter.com/yusufserce