Dolar (USD)
34.47
Euro (EUR)
36.40
Gram Altın
2951.92
BIST 100
9356.86
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
31 Ekim 2015

Ve sahne senin ey millet!

7 Haziran 2015 genel seçimlerinden iki gün sonra "emanet sahipsiz kalmaz" başlıklı bir yazı yazmıştım.

Seçim sonuçlarıyla havalara zıplayan HDP ve MHP'nin oylarını artırdığını bu sevinci hak ettiğini belirtmiş ancak en çok oyları daha da düşen CHP'lilerin sevincini garipsediğimi vurgulamıştım.

7 Haziran'dan sonra yaşanan süreci tekrar anlatmaya gerek yok.

Hep birlikte yaşadık. Daha doğrusu hep birlikte 'yüzde 60 blok' öyküsünün çöküşüne tanıklık ettik.

Türkiye'de var olan kabaca yüzde 70 (sağ) ve yüzde 30'luk (sol) sosyolojik fay hattına yönelik dışarıdan bir elin veya Üst Aklı'n dizayn çabalarını gördük.

Oy geçişkenlikleri ile "sağ" ve "sol" bloklar arasındaki dengenin, 60-40 salınımına kadar genleşebileceğine şahit olduk.

'Sağ' diye tabir edilen dindar, sünni, muhafazakar ve milli blokun, AK Parti, MHP ve SP-BBP'de toplanan yüzde 60'lık oyunun, 7 Haziran'dan sonra katakulli ile "batıcı-sol" bloka yamanmaya çalışıldığını gördük.

Neyse. Gerçeklik ile hakikat arasındaki fark bu türden sanal planlar yapanların beceriksizliğini gösterdi.

AK Parti'siz hiçbir iktidar planı yapmanın karşılığının olmadığına tüm toplum tanıklık etmiş oldu.

***

O yazımın sonunu şöyle bitirmiştim;

"Yüzde 25, yüzde 16 ve yüzde 13 alan üç parti de daha "Zafer" sarhoşluğundan çıkamadı.

İlk şoku atlattıktan sonra şaşkınlıklarını hep birlikte izleyeceğiz.

Hala durumun nereye doğru gittiğini çözemediler.

Allah'tan AK Parti, milletin verdiği mesajı en doğru şekilde anlayıp, emaneti beceriksizlere teslim etmeyecek kadar "yerli" reflekse sahip.

Hiç kimse umutsuzluğa düşmesin.

Emanet sahipsiz kalmayacak inşallahu2026

Evet yarın 'derin millet' sandık başında bir kez daha ülkeyi kurda-kuşa yem etmeyeceğini gösterecektir!

'SARAY'IN YERLİLERİ

Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Cumhuriyet'in kuruluşunun 92. Yılı dolayısıyla Beştepe Külliyesi'nde verdiği resepsiyona katıldık. Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Ali Adakoğlu ve Ankara Temsilcimiz Bayram Zilan'la birlikte Milat Gazetesi'ni temsil ettik resepsiyonda.

Yol arkadaşımız Takvim Gazetesi'nden Ekrem Kızıltaş ağabeyin güzel sohbeti eşliğinde 8 saat süren İstanbul-Ankara gidiş-dönüş yol macerası yaşadık.

Muhalefetin 'Saray' diyerek itibarsızlaştırmaya çalıştığı mekanla ilgili ilk izlenimim, dışarıdan görülen ihtişamı ile Türkiye Cumhuriyeti'ne yakıştığı idi. Sade bir salon ve sade bir mescidin bulunduğu alanları görebildik. Bırakın Avrupa'yı, inanın Türkiye'deki herhangi bir 5 yıldızlı otelin iç mekanı bile Beştepe Külliyesi'nden daha şatafatlı ve daha müsrif tasarlanmıştır. Hatta kıyaslanamaz bile.

2 bin 600 konuğun yer aldığı resepsiyonda, iş dünyasından medyaya, spor camiasından Anadolu'nun değişik illerinden gelen engelli ve başarılı öğrencilere ve kanaat önderlerine kadar hemen her kesimin temsil edildiği bir konuk profili vardı. Külliye'de görevli garson ve güvenlikçilerden oluşan bir koronun Aşık Veysel'in "Uzun ince bir yoldayım" türküsünü okuması da gecenin en güzel sürprizlerinden oldu.