Dolar (USD)
32.60
Euro (EUR)
34.79
Gram Altın
2496.15
BIST 100
9484.13
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Şubat 2017

Vay vay vay!

Maddi değerler karşılığında satılamaz ilkelerle donanan yaşam gerçeğine rağmen, ısrarla sana statüko ve kariyer ısmarlayan, cazip maddi değerler teklif eden, popüler imajlar biçen, üstelik bazen din adına ve göğünden izinsiz yıldız düşüren, gizlice ay veren ve hatta güneş sunanlar; yani yanıltıcı manevi "dereceleri" sunanlar olur. Çağ, kitleleri etkisi altına alan ideolojilerin yakıcılığı altında kaynar. İnsan iman derdindedir. Tanrı kapmaca oynar kalabalıklar. Tanrı yarıştırmaca oynarlar.

El alem ne der tanrısı, yakın çevre veya kamusal alan huzuruna durmuş herkesin başına dikilip riyakarlık ibadetini yaşatır ve maskeler, olmadığı gibi görünmeler, kullanışlı yalanlar armağan eder sadık kullarına. Para tanrısı, sınırsız tüketim ibadeti için devasa soyguncu tapınaklar inşa etmeye ve reklam vaazlarıyla müntesiplerini bilinçlendirmededir. Moda tanrısı istikrarı yasaklar ve değişimi monotonlaştırır. Konfor tanrısı herkesi kral ilan eden tahttır ve "daha!"yı "çok"u ideal kılar kullarına. Her türlü kariyer için erdemli bir hayatın kurban edildiği statü tapınakları da çoktur. Bencilce egolarına yüz sürer, keyiflerine ve hazlarına tapınırlar kimileri sabah akşamu2026

Teklifler yağar; hepsi ayrı ayrı ilkelerinden ödünç ister seni. Bunalırsın. Hangisine kulluk edeceğini şaşırırsın. Bütün basit tercihleri küçümseyecek ve hepsini birden hizaya sokacak, yaşamın sıradanlıklarını kendilerinin de memnun olacağı bir sıraya dizecek hayat biçimi olmalı, dersin. Bütün acabaları, çelişkileri, yalpalamaları, iki arada bir deredelikleri yere serecek üstün bir tercihu2026

Yorulur kalp; dengesiz ideolojilerin, baskıcı çığırtkanların, ekonomi nasihatcılarının, gıda fakihlerinin, kendine çağıran vaizlerin, ötesiz ve bilgiç bilimselliğin, maval okuyucu aydıncılığın, ortalık yargıçlığının, izafi kadılığın ve en nihayet nefsinin kendisini yakasından paçasından çekiştirip durmasından. Yorulur insan.

Nefes alamaz insan. Nefes aldığını sanır. Soluğuyla yalnız kalamaz kolay kolay. Soluğuyla arasına illa bir ayrılık, bir fitne girer...

Muhataplar sussa nefs susmaz. Bizzat kendinden teklifler alır insan. Her köşede sıkıştırılır. Hayat yukarıda geçip gidiyorken, aşağıda, derinde hep bir teklif, hep bir kabul, bir red vardır. Eğil içine. Sıkı pazarlık asıl orada. Kimse kendine sağır değil.

İnsan olan; haksız menfaatleri ağırlıktan saymaz. Sayıp ta terazisinin kefesinde ağırlamaz. İnsan olanın alınıp satılan ilkeleri, satışa sunabildiği ahlaki ölçüleri yoktur, olamaz.

Ne diyorsun? Ciddi misin?

Asıl bismillah diyenler mi doyumsuz? "Asıl yurt daha ötede!" diye halkı ahirete sürenler mi kapışıyormuş arsayı, parsayı? Namazda "Tapmam senin taptığına/maddi değerlere!" deyip duranlar ha? Siz kapitalizminize, biz İslam'ımıza diyenler mi haksız kazanca, hepsi benim olsunculuğa durmuş namaza durur gibi...

Vay vay vay!...