Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
15 Aralık 2021

​Vatandaş neyi bekliyor?

Haftalardır milletin gündeminde iki önemli mesele var:

-Memur, emekli, asgari ücretli gibi dar gelirlilerin maaşında yapılacak artışlar,

-3,5 yıldır dur durak bilmeyen fahiş fiyatların normal fiyatına geri getirilmesi.

Gecekonduları bilirsiniz, organize şebekeler bir yana, sıradan vatandaş da geçmişte yapılan kaçak yapıların seçim zamanlarında yasal düzenlemelerle ruhsatlandırıldığını bildikleri için gece kondu yapıyorlardı. Yaptıkları da ekseriyetle yanlarına kâr kaldı.

Son 3,5 yılda her hafta elzem ürünlerde “gecekondu” türü fahiş fiyat artışları yapıldı ve bu fiyatlar yine tıpkı gecekondu gibi kalıcı oldu. Bu fiyat artışlarını durdurmakla görevli devletin mekanizmaları bihakkın çalışmayınca insanımız 3,5 yıldır gittikçe artan fiyatların kalıcı olma tehdidi ile karşı karşıya. Ne de olsa gelen, giden, soran, soruşturan yok. Bir süre önce verilen ceza yeterli gelmemiş olacak ki fiyatların fahiş artışına bir de stokçuluk da eklendi.

Vatandaş beklemede

Vatandaşın yaşanan fiyat artışlarına tahammül göstermesinin 3 önemli sebebi var:

-Yıl başına doğru yapılacak olan maaş artışları -ki buna asgari ücret de dahildir.

-Başkan Erdoğan’ın fahiş fiyatların oluşturduğu mağduriyeti gördüğünü, yakında fiyatları gerçek ederine çekeceğine dair vatandaşın kendisine duyduğu güven.

Ve en ürkütücüsü üçüncü sebeptir:

-Seçim.

Evet, vatandaş ilk iki hususta tatmin edilmez ise seçimlerde “Biz de seçimde icabına bakarız” diyor. İş bu kadar ciddi…

Tam da böyle bir süreçten geçerken önemli bir gelişme yaşandı. Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın yerine Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati atandı. Sayın Nebati yıllardır aynı bakanlıkta bakan yardımcılığı görevini yürütüyordu. Dolayısıyla maliyeye, ekonomiye yabancı değil Sayın Nebati.

Geçtiğimiz hafta atanan çiçeği burnunda bakan Nureddin Nebati, “Ekonomi çok hızlı bir şekilde düzelecek. Yeter ki bize güvenin. Faiz arttırmayacağız. Bu işi faiz artırmadan da yapabileceğimizi göreceksiniz…” dedi. İş dünyasına seslenen Nureddin Nebati konuşmasıyla güven verdi. Bu güven talebinin vatandaşa, pazara yansıması nasıl olacak bilmiyoruz, lakin iktisadi meşguliyeti olanların “güven” konusunda pozitif düşündüklerini görmek ülkem için sevindirici bir durum.

Allah muhafaza diğer ülkelerde yaşanması halinde büyük infiallere yol açması kaçınılmaz boyutta olan yaşadığımız bu ekonomik çalkantıyı millet hala umutla karşılıyorsa geleceğe güvenle bakabiliriz.

Diğer önemli bir husus ilgili ve yetkili makamlar ilk kez ekonomide sorun yaşadığımızı kabul ettiler. Bu kabul, sorunun çözümünün yarısı demek. Bir sorunun inkârı ya da manipülasyonlarla geçiştirilmesi o sorunu daha da içinden çıkılamaz hale sürükler. Bu sebeple Sayın Bakanın mezkûr açıklaması olumlu bir hava estirdi.

Ancak, milletin bu hususta maliyeye, ekonomi kurmaylarına ve dolayısıyla Başkan Erdoğan’a son kere bir güven/kredi tanıdığını unutmamamız gerek. Vatandaş, Türkiye’de hiçbir iktidara, lidere nasip olmayan böyle bir güvenin gereğinin yapılacağını umuyor.

Hedef dar gelirli

Milletin kahir ekseriyeti dar gelirli. Yüksek maaşla çalışanlar dışında kalan memur, emekli, asgari ücretli ve diğer dar gelirlilerle birlikte 25 milyonu aşkın çalışan ciddi manada geçim sıkıntısı yaşamaktadır. Bu 25 milyon çalışanın 3 nüfuslu birer aile olduğunu düşündüğümüzde ortaya 75 milyon insanın yetersiz beslenme gibi, bu ülke insanının hiç de hakketmediği bir trajediyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor.

Başta da belirttiğim gibi bu milletin umudu hala Recep Tayyip Erdoğan’dır. Başkan Erdoğan yeni ekonomik modele geçmekle bu ülkeye büyük bir iyilik yapmıştır, bunu inşaallah hep beraber göreceğiz.

Ancak,

Vatandaşın buna inan(dırıl)ması lazım. Önce vatandaşa rahat bir nefes aldırmak gerek sonra da mevcut durumu vatandaşa sarih bir dil le anlatmak lazım.

Vatandaşın talebi: bilirkişiler ekonomide yaşanan durumu ve geleceğimizi anlatsınlar, istiyor. Vatandaşlar komşumuz Bulgaristan, Gürcistan, Yunanistan, Arnavutluk, Sırbistan bizim yaşadığımız ekonomik sıkıntıyı yaşamıyor. Covid oralarda da etkili oldu. Dolayısıyla bizim o ülkelerden farklı olarak ekonomide bağımsız ve yeni bir modele geçtiğimiz anlatılmalı. Bu meseleyi aynı zamanda deprem uzmanı, kriminolog, küresel ısınmacı, teo-politika uzmanı(!) olan ve TV’leri izlenmez kılan şarlatan tiplerden değil; vatandaşlar bu konudaki politikamızı ekonomistlerden, işi bilen siyasetçilerden duymak istiyor.