Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.88
Gram Altın
2980.98
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
11 Eylül 2021

Varyantlar ve aşılar

Nerede ise her ay bir varyant ve aşılanma üzerinden algı tüccarları alış verişlerine devam ediyor. İşin ilginç yanı bu meseleyi bir yıldan fazla süredir tartışan bilim insanları da şaşkın ördeğe dönmüş, dün doğru dediğine bugün yanlış diyor olunca olan vatandaşa oluyor.

Sorular soruları takip etmeye devam edince ister istemez konunun bire bir uzmanı olmasam da hekimlik tecrübemle benden fikir soranlara verdiğim cevapları siz değerli okurlarımla paylaşmak isterim.

Covid-19 meselesinin daha bir süre gündem olmaya devam edeceğine inanan bir hekim olarak başta bilim insanlarımız olmak üzere hekim camiamızda da gel git tarzında uçuk kaçık sonuçlara da alışmamız gerekiyor.

Bildiğimizi zannettiğimiz birçok alanda virüsün bilinmez davranışları karşımıza çıktıkça tecrübe dediğimiz nosyonu kazanarak daha gerçekçi olmalıyız ki, gülünç duruma düşmeyelim.

Geçen yıl bugünlerde aşı ile yatıp aşı ile kalkıyor ve insanlığı imtihanı olan bu virüsü aşılama ile alt edeceğimize inanıyorduk. Bir kısım meslektaşlarım temkinli duruş sergilese de virüse ömür biçenlerden tutunda eski günlere dönüş planı yapanlara kadar şişen balonumuz yeni bir varyant ile bom diye patladı.

Alfa delta derken şimdi de MU diye isimlendirilen yeni varyantına karşı Donkişot’un gölgesi ile savaştığı gibi bir savaş var önümüzde.

Virüs ne yaptı, kılıfındaki hangi protein ve enzimin yerini değiştirerek veya yepyeni bir çehreye bürünerek hangi yeni hünerini ortaya koyarak ne yapmak istiyor?

Kendini mi bitirecek?

Yoksa evet yoksa benim gitmeye hiç niyetim yok.

Daha uzun bir süre aranızda bulunacağım. İnsanlığınızdan utanç duyulan hal ve gidişiniz düzeltinceye kadar süreç böyle devam mı edecek?

Soru bu.

Bu yılın bahar aylarında ABD, İngiltere ve İsrail biz bu işi çözdük artık virüsten korkmamıza dahi gerek yok tarzı açıklamaların yapıldığı günlerde bendeniz yakın çevreme bu işin bu kadar kolay olmayabileceğini ve erken öten horozların bir süre sonra seslerinin kesilebileceğinden bile bahsetmiştim.

Amacım elbette bilgiçlik taslamak değil.

Ancak mesleğim pozitif ilimle teçhiz edilse de, tecrübelerimde matematik kurallarının nerede ise hiç geçerli olmadığını yıllar içinde öğrenmiş olmam bana temkinli olmayı ve durmayı öğretti diyebilirim.

Virüs illetine karşı elbette aşılanmalıyız.

Sağdan soldan üfürükten tayyarelere itibar etmeden aklın yolunu takip ederek sabır ve sebat içerisinde bu illetten kurtulana kadar devletimizin kurumlarından yapılan açıklamalar ışığında bıkmadan usanmadan yol almayı sürdürmeliyiz.

Çoğunun gittiğine ve azının kaldığına inanan bir hekim olarak biraz daha gayret diyorum.

***

Bir asır değil onlarca asırda geçse

Değerli dostlar bir süredir Balıkesir-Edremit’te bulunuyorum. Eş dostla hasbihal sırasında kulağıma gelen nahoşluklar ve burnuma gelen kokulardan bahsetmeden de geçemeyeceğim.

Geçen haftaki makalemde denizi gece yarısından sonra kirleten firmaların olduğundan bahsedilmiş ve bende duyumlardan yola çıkarak devletimizin ilgili birimlerini göreve davet etmiştim.

9 Eylül Edremit’in kurtuluş günü.

CHP’nin de 98 kuruluş yıl dönümü.

Böyle güzel bir günde Edremit yerel basınında gündem olan bir nahoşluktan bahsetmek istiyorum. Her yerde olduğu gibi bu bölgede de Atatürk rantçıları mebzul miktarda var.

Bazı geceler milleti rahatsız edecek marşlara alıştık da kurtuluş töreninde mütesettir bir hanım heykelini zincirleyerek beyinlerindeki örümcekleri yine ifşa edince, yetmez mi artık bu çağ dışılık dedim gayri ihtiyari.

Yetsin artık bu gerici bağnazlık ve yobazlık.

Yeni Türkiye’de ayırımcılığa yobazlığa bağnazlığa ve gericiliğe geçit verimesin artık.

Makalelerimde bu zihniyetten bahsederken demek istediklerim tam da bu işte.

Bizde eller gibi aya fezaya uzanabilir düşmanların korkulu rüyası olur ve mazlumların hamisi olabiliriz. Bunu hak ediyoruz.

Daha fazla rezil rüsva olmadan aklın yolundan yürüyerek hep beraber ülkemizin imarı için bir taş bir çakılda biz olalım.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.