Van bunu hak etmiyor!
Evlilik yıldönümümüz nedeni ile kısa bir Van gezisi yaptık.
Geçtiğimiz hafta sonunu Van’da geçirdik. Eşim daha önce Van’a gitmişti ama
benim ilk gidişimdi. Birçok yerini gezme imkanımız oldu. Hayranlık duyduğumuz,
büyülendiğimiz anlar da oldu; şaşırdığımız, hatta hayal kırıklığı yaşadığımız
anlar da…
Öncelikle gördüğüm güzellikleri yazıp, sonrasında denk
geldiğimiz olumsuz birkaç noktaya değineceğim.
Yolunuz Van’a düşerse muhakkak Yüzüncüyıl Üniversitesi’ndeki
Van Kedi Villası’na uğrayınız. Mama alıp kedilerle bir araya gelmek, onlara
dokunmak, sevmek, farklı renkteki gözleri canlı görmek insana farklı bir duygu
katıyor. Hayvan sevgisini pekiştiriyor. Üniversite, şehir merkezinden biraz
uzak olması nedeni ile Van Kalesi’ne yakın bir yerde yer alan sayıca ve alan
olarak çok daha az olan kedi evi de tercih edilebilir. Van Kalesi’nin hem
müzeye yakın olması, hem şehir merkezine daha yakın olması nedeni ile kaleye
rağbet oldukça fazla. Özellikle adrenalini sevenlerin bir kale turu yapmalarını
öneririm. Kale civarında yoğunluğun fazla olması nedeni ile yetkililer
tarafından yakınlarda daha ihtişamlı ve büyük bir kedi evi kurulması iyi olur.
İsmini not etmeyi unuttum ama kale yolu üzerinde güzel ve
büyük bir müze de var. Yapılışı, dizaynı, içeriği başta olmak üzere her yönüyle
takdiri hak ediyor. En az bir saat içeride gezerek çok şey öğreniyorsunuz.
Yolunuz Van’a düşerse muhakkak Edremit’te Akdamar Adası’na
da gitmenizi öneririm. Van merkezde güzel bir serpme kahvaltı da yapabilirsiniz.
Kavut, Mırtox gibi farklı lezzetler benim gibi damak tadınıza hitap etmeyebilir
ama en azından deneyimlemiş olursunuz. Otlu peynirine ise bayılacaksınız.
Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü, göl olmaktan ziyade
insana deniz hissi uyandırıyor. Devasa büyüklükte. İhtişamlı. Yalnız gölün hak
ettiği değeri görmediğini söyleyebilirim. Özellikle de ‘iskele’ tarafı… İskele
sahili kirliydi. Hayal kırıklığı yaşadığım ilk yer. Yerlerdeki çöpler, hem
görüntü kirliliği oluşmasına neden olmuş hem de ortamın kötü kokmasına… İskele
sahilinin hemen önünde muazzam büyüklükte güzel bir park var. Orada da yer yer
atılmış ve temizlenmemiş, hatta birikmiş çöplere denk geldik. Ayrıca akşam
ikinci kez gittiğimiz iskele sahili civarındaki parkta mangalların yapılması
her tarafta köz kokuları ile birlikte nargile kokularının kaplaması bizim gibi
sahile normal yürüyüş ve geziye gelen misafirler için rahatsız ediciydi. Eşimle
konuşurken hemfikirdik; parkta mangal yapılmasına müsaade edilmemeli dedik. Hem
kullanıcılar ortamı kirli bıraktığına hem de şehir için güzel bir görüntü
oluşmasının engellediğine şahit olduk. Sanırım bu konuda yetkililer iskele
sahiline ciddi bir denetim yapmaları gerekiyor. Hem temizlik ve hijyen
açısından hem de halkın oradaki ortamı hor kullanması açısından…
Kahvaltıyı, kahvaltıcılar caddesinde yapmamızı önerdiler ama
açıkçası gittiğimize pişman olduk. Orada nerede oturalım diye yürürken işletme
çalışanların “gelin bizde oturun” diye sokaktan adeta adam çevirerek yaptıkları
ısrarları, rahatsız edici boyutta. Gönlünüzce gezip istediğiniz yere
oturamıyorsunuz; en az 10-15 kişinin ısrarlı davetine şahit olursunuz. Hatta
iki kişi bir ara önümüzü kesip buyurun bizde oturun dedikleri oldu. “Çok ayıp
yaptığınız” diyerek tepki gösterince “ Abi ne yapalım, sabah namazında
geliyoruz, ekmek paramızı kazanmaya çalışıyoruz” diyerek kendilerini savundu.
Bu iki beyefendiden hemen sonra da bir kişi az daha kolumdan tutup kendi
işletmelerinde kahvaltı yapmamızı söyleyecekti ki kolumu çektim. Temas etmesine
müsaade etmedim. Adeta taciz ediliyorsunuz havası var. Burası da pek şık bir
iletişim ortamı sunmuyor. Bu konuda da işletme yetkililerine bir uyarı
verilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Şehrin bazı yerlerinde sokaklarda ciddi çalışmalar var. Bu
nedenle farklı bölgelerde kimi zaman toz bulutlarıyla, yoğun ve aksayan trafiği
ile karşılaşsak da bu duruma çözüm bulmak şu aşamada zor. Çünkü deprem sonrası
şehrin yeniden inşası söz konusu. Çalışmalar sonrası şehir daha da
güzelleşeceğine inanıyorum.
Özetle, şehrin birçok yerinde ciddi kirlilik sorunu var ve
Van için hiç de hoş olmayan bir görüntü oluşturmakta. Van’ın bunu hak etmediğini
düşünüyorum. Güzel ve büyüleyici bir şehir ile karşılaşma ümidi ile gidip
kaldığımız otel dahil, yediğimiz restoranlar dahil kirlilik ve hijyen
problemleri ile karşılaşınca hayal kırıklığı yaşadığımı itiraf etmeliyim. Yoğun
ve ciddi bir denetim yapılması gerektiği bariz bir şekilde kendini gösteriyor.
Van asla bunu hak etmiyor!