Dolar (USD)
32.44
Euro (EUR)
34.75
Gram Altın
2443.29
BIST 100
9931.16
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

11 Kasım 2021

​Vakti gelmedi mi?

Rabbimiz (c.c.);

“İman edenlerin kalplerinin Allah'ın zikrine ve Allah'tan inene yumuşamasının zamanı gelmedi mi? Kendilerinden önce kitap verilenler gibi olmasınlar. Üzerlerinden uzunca zaman geçti; zikirden uzak, kitaptan uzak uzunca zaman geçti. Bundan dolayı kalpleri katılaştı.” (Hadid, 16) buyurmaktadır. Ayet-i kerime, insandaki tabi bir sürece dikkat çekiyor ve buna karşı insan, özellikle iman edenler uyarılıyor. Sahabe-i kiram diyor ki: “Bizim Müslüman olmamızla bu ayetle uyarılmamız arasında uzun zaman geçmemişti.” Zaten Kur’an-ı Kerim'in inmeye başlamasıyla Efendimiz (a.s.)'ın ebedi âleme göçmesi arasında toplam 23 seneye yakın bir zaman var. Toplam zaman bu kadar; kaldı ki bu ayetin indiği zamanı da dikkate aldığımızda iman ettikten birkaç sene sonra böyle bir uyarıyla karşı karşıya kalma durumu ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Belli bir dönemde yaşanmış, olmuş bitmiş bir hadise değil; kıyamete kadar yaşanabilmesi ihtimaline karşılık inanan insanlar uyarılmaya devam etmektedir. Sakın ha kalpleriniz Allah'ı zikirden uzak kalmasın! Sakın ha kalpleriniz Allah'ın indirdiği ayetlere muhatap olmaktan uzak kalmasın! Kalbiniz; Allah'ın zikrinden, Allah'ın kitabını okumaktan uzak kalırsa sizden öncekilerin başına gelen sizin de başınıza gelir. Onlar uzak kalınca zikirden, uzak kalınca kitaptan, nasihatten kalpleri katılaşmıştı. Kalbin katılığı taştan daha da beterdir. Kalbin kasveti, katılığı taşın katıldığından daha şiddetlidir. Allah (c.c.) Bakara suresinde israiloğullarını anlattığı bir yerde “Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; artık kalpleriniz taş gibi, hatta daha da katıdır. Taşın öylesi var ki ondan ırmaklar kaynar; öylesi de var ki çatlayıp bağrından su fışkırır; bazı taşlar da var ki Allah korkusuyla yuvarlanıp düşer. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir.” (Bakara, 74) buyuruyor. Cenab-ı Hak (c.c.) taşın yarılıp da içinden su çıkmasını, katılaşmış olan kalple kıyaslıyor ve katılaşmış kalbin bu taştan daha kötü durumda olduğunu ifade ediyor.

Kalp katılığından kurtulmanın yolu; kalbi zikirle, kalbi Kur'an'la hemhal etmektir. Allah'ın adıyla hemhal etmektir. “La İlahe İllallah Muhammedur Rasulullah.” demektir.

“Her ekleminize sadaka gerekir. Allahu Ekber, Elhamdülillah, Sübhanallah, La İlahe İllallah demek insana sadaka sevabı kazandırır” buyuruyor Hz. Peygamber (a.s.).

Kalp, Allah'ın zikriyle yumuşasın diye, katılaşmaktan kurtulsun diye. “Dilleriniz Allah'ın zikriyle yumuşak olsun” buyuran Hz. Peygamber (a.s.)’dir.

Dil neyi söylerse kalp onunla beslenir. Göz neye bakarsa kalbe o akar. Kulak neyi dinlerse kalp onunla dolar. Dolayısıyla kalbimizi Allah'ın zikriyle mutmain kılmanın yollarını arayacağız. Allah'ın zikri mutmain kılmazsa kalbimizi; itminanı, güveni, tatmini, başka başka yerlerde ararız ki Rabbim muhafaza buyursun. Kalbin başka yerde mutmain olması mümkün değildir!

“Dikkat edin, kalpler Allah'ı zikretmekle/anmakla mutmain olur.” (Ra’d, 28) buyuruyor Rabbimiz (c.c.).

Ve buyuruyor ki yine;

“Kalpleri Allah'ın zikrinden uzak kaldığından dolayı katılaşmış olanlara yazıklar olsun! Onlar apaçık bir sapkınlık içersindedirler” (Zümer, 22)

Katılaşmaya başlayabilir kalbimiz. Özellikle yaşamış olduğumuz zamanda meşguliyetimizin fazlalığından dolayı, dünyevi hedeflerimizin, elde etmek istediklerimizin fazlalığından dolayı kalbimize yeteri kadar zaman ayırmıyor olabiliriz. Bunu fark eder etmez Rabbimiz’in (c.c.);

“Bilinki Allah (c.c.), öldükten sonra kurumuş yeryüzünü yağdırdığı yağmurlarla yeşertendir.” (Hadid, 17) müjdesini hatırlamalıyız. Yani sizin de kurumak üzere olan kalbiniz, katılaşmak üzere olan kalbiniz; yağmur yağar gibi Kur'an'ın rahmet olan ayetleri ile yeşerir.

Kurumakta olan kalbi yeşertmenin yolu Kur’an’a muhatap kılmaktır. Zikre muhatap kılmaktır. Dilleriniz, dillerimiz zikirden uzak kalmamalı; Allah'ın zikriyle ıslak olmalıdır. Kalplerimiz, zikirle dolmalı ve mutmain olmalı ki o kalp itminanı, güveni başka yerlerde aramasın. Ararsa hem dünyasını hem de ahiretini karartıverir. Cenab-ı Hak böyle bir kalp katılığından, kalp karalığından her birimizi muhafaza eylesin. Zikirle, Kur'an'la mutmain olan kalp sahibi olabilmeyi hepimize nasip eylesin.