Vahdet Vakfı ve Toplumsal dayanışma
Geçtiğimiz Cuma namazını, merkezi Ankara’da bulunan Vahdet Vakfı’nın Ovacık semtindeki camii ve müştemilatında eda etme fırsatım oldu. Namaz sonrası, uzun zamandır görüşemediğim Vakıf Başkanı Hüsnü Aktaş ile hasbihal etme imkânı yakaladım. Hüsnü Hoca, vakfın çalışmaları ve hedefleri hakkında bilgi verirken, Vahdet Vakfı’nın toplumsal birlik ve beraberlik adına yaptığı faaliyetlerin önemini bir kez daha vurguladı.
Vahdet Vakfı, eğitim programları, sosyal projeler ve kültürel etkinliklerle toplumun farklı kesimlerini bir araya getiriyor. Genç nesillerin manevi ve kültürel değerlerle yetişmesine katkı sağlamak amacıyla birçok seminer, konferans ve eğitim programı düzenliyor. Ayrıca, özellikle cezaevlerinde yatanların ailelerine ve ihtiyaç sahiplerine yönelik yardım kampanyaları ve sosyal sorumluluk projeleriyle de dikkat çekiyor.
Vakfın en önemli faaliyetlerinden biri de yayın çalışmalarıdır. Vahdet Vakfı, toplumun manevi ve kültürel gelişimine katkıda bulunmak amacıyla birçok farklı alanda yayınlar yapmaktadır. Düzenli olarak yayınladığı Misak dergisi aracılığıyla toplumun güncel meseleleri hakkında bilgilendirmelerde bulunuyor. İslami ilimler, ahlaki değerler, toplumsal sorunlar ve çözüm önerileri gibi konularda zengin içerikler sunan Misak, sadece abonelerine ulaşıyor.
Vakfın yayın çalışmaları, toplumu manevi ve kültürel açıdan aydınlatmayı hedefliyor. Hüsnü Aktaş’ın daha önce yayınlanmış eserlerini tekrar basmanın yanı sıra yeni yazarların eserlerini de basıyorlar. Bu kitaplar, İslam düşüncesi, tarih, kültür ve edebiyat gibi alanlarda derinlemesine incelemeler sunuyor. Yayınlar ile genç nesillerin doğru bilgiye ulaşmasını ve toplumsal dayanışmanın güçlenmesini amaçlayarak, ortak değerler etrafında birleşmeyi teşvik ediyorlar.
Cami çıkışında, yazar Abdurrahman Dilipak’ı görmek beni ayrıca mutlu etti. Dilipak, İstanbul’dan Ovacık’a taşınmış ve artık orada yaşıyormuş. Kısa bir süreliğine ayaküstü sohbet etme fırsatı bulduk. Yeni hayat alanı hakkında bilgi verirken, Ovacık’ın sakin ve huzurlu ortamının kendisine ilham verdiğini, yeni çevrede yazı çalışmalarına daha odaklanmış bir şekilde devam ettiğini ifade etti.
Bu kısa ancak anlamlı sohbetler, bana hem vakfın hem de bireylerin topluma katkı sağlama çabalarını bir kez daha hatırlattı. Hüsnü Aktaş ve Abdurrahman Dilipak gibi isimlerin, toplumun manevi ve kültürel yapısına olan katkıları takdire şayan. Bu tür buluşmaların ve sohbetlerin, toplumsal dayanışmanın güçlenmesine vesile olacağına inanıyorum.
Ankara Ovacık’taki bu Cuma namazı, sadece bir ibadet değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel değerlerin yeniden hatırlandığı ve paylaşıldığı bir an oldu. Böyle anların, bizlere birlik ve beraberlik içinde hareket etmenin önemini tekrar hatırlatması dileğiyle.